GÜNBATIMINDA GÖKYÜZÜNÜN SEBEPLİ GÜZELLİĞİ

* Günbatımında Gökyüzü Neden Kırmızıdır? *
Günbatımı esnasında ufka yakınlaşan Güneş'ten gelen ışınlar atmosfere yatay olarak girer ve daha fazla yol kat eder.Yol uzadıkça ışık daha çok parçacık ve molekül içinden geçerek mavi renk ve tonlarını tüm gökyüzüne saçar. Böylece Güneş'in rengi kırmızı tonlarına doğru değişmeye başlar. Eğer yol yeteri kadar uzunsa tüm mavi renk ve tonları emilerek görüş alanımız dışına saçılır ve diğer renkler gözümüze doğru yollarına devam ederler. Kısa dalga boyuna sahip olan mavi ve yeşil tonları bu uzun yol üzerinden dışarıya saçılır ve en uzun ışık dalga boyuna sahip olan kırmızı renk ortaya çıkar.

Güneşli ve açık bir günde gökyüzü gözümüze mavi, Güneş sarı olarak gözükür. Akşamüstü ise bu renkler, yerlerini kırmızı ve pembe tonlarına bırakır.

Yüce Allah, tüm evreni kusursuz bir yaratılışla yoktan var etmiş ve herşeyi neden ve sonuçlarıyla düzenlemiştir. Bu mucizevi gezegeni saran ve yaşamsal dengeleri düzenleyip koruyan atmosfer de bir düzen içinde var olan yaratılış delillerinden biridir. Dünya'ya, canlı yaşamı için özel olarak belirlenmiş miktarlarda ısı ve ışık ulaştıracak şekilde yaratılan atmosfer aynı zamanda gökyüzünün renklerinin belirlenmesindeki ana etkendir.

* "Işığın Saçılması" Nedir? *
Güneş'ten gelen ışınlar, önleri uzayda gazlar ve toz zerrecikleriyle kesilmediği sürece uzayda dik bir açıyla ilerler. Atmosferin de içinde barındırdığı gaz molekülleri, görünen ışığın dalga boyundan daha küçüktürler. Işık, bir gaz molekülüyle çarpıştığı zaman ışığın bir kısmı emilir, bir kısmı da kısa süre sonra moleküller tarafından farklı yönlere yansıtılır. Buna "Işığın Saçılması" adı verilir.

"Işığın Saçılması", gökyüzünden gelen ışığın rengini etkiler ama ışığın rengi daha çok dalga boyu ve parçacıkların boyutuyla belirlenir. Atmosfer içerisindeki moleküller ve küçük parçacıklar ışık ışınlarının yönlerini değiştirerek onları saçar. Renk yelpazesindeki en kısa dalga boyları ışığın mor yönündekilerdir. Işığın kırmızı yönü ise en uzun dalga boylarına sahiptir. Kısa dalga boylarına sahip olan mor ve mavi tonları, havadaki moleküller tarafından renk yelpazesindeki diğer tüm renklerden daha çok saçılır ve yansıtılır. Bu nedenle mavi ve mor tonları açık havalı bir günde gözümüze daha iyi yansır. Ama gözlerimiz mor rengini tam anlamıyla ayırt edemediği için biz gökyüzünü masmavi olarak görürüz.

***
"Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." [Al-i İmran Suresi, 191.ayet]
_


Güneşli ve açık bir günde gökyüzü gözümüze mavi, Güneş sarı olarak gözükür. Akşamüstü ise bu renkler, yerlerini kırmızı ve pembe tonlarına bırakır.


* Günbatımında Gökyüzü Neden Kırmızıdır? *
Günbatımı esnasında ufka yakınlaşan Güneş'ten gelen ışınlar atmosfere yatay olarak girer ve daha fazla yol kat eder.Yol uzadıkça ışık daha çok parçacık ve molekül içinden geçerek mavi renk ve tonlarını tüm gökyüzüne saçar. Böylece Güneş'in rengi kırmızı tonlarına doğru değişmeye başlar. Eğer yol yeteri kadar uzunsa tüm mavi renk ve tonları emilerek görüş alanımız dışına saçılır ve diğer renkler gözümüze doğru yollarına devam ederler. Kısa dalga boyuna sahip olan mavi ve yeşil tonları bu uzun yol üzerinden dışarıya saçılır ve en uzun ışık dalga boyuna sahip olan kırmızı renk ortaya çıkar.



Yüce Allah, tüm evreni kusursuz bir yaratılışla yoktan var etmiş ve herşeyi neden ve sonuçlarıyla düzenlemiştir. Bu mucizevi gezegeni saran ve yaşamsal dengeleri düzenleyip koruyan atmosfer de bir düzen içinde var olan yaratılış delillerinden biridir.


Dünya'ya, canlı yaşamı için özel olarak belirlenmiş miktarlarda ısı ve ışık ulaştıracak şekilde yaratılan atmosfer aynı zamanda gökyüzünün renklerinin belirlenmesindeki ana etkendir.


* "Işığın Saçılması" Nedir? *
Güneş'ten gelen ışınlar, önleri uzayda gazlar ve toz zerrecikleriyle kesilmediği sürece uzayda dik bir açıyla ilerler. Atmosferin de içinde barındırdığı gaz molekülleri, görünen ışığın dalga boyundan daha küçüktürler. Işık, bir gaz molekülüyle çarpıştığı zaman ışığın bir kısmı emilir, bir kısmı da kısa süre sonra moleküller tarafından farklı yönlere yansıtılır. Buna "Işığın Saçılması" adı verilir.



"Işığın Saçılması", gökyüzünden gelen ışığın rengini etkiler ama ışığın rengi daha çok dalga boyu ve parçacıkların boyutuyla belirlenir. Atmosfer içerisindeki moleküller ve küçük parçacıklar ışık ışınlarının yönlerini değiştirerek onları saçar.


Renk yelpazesindeki en kısa dalga boyları ışığın mor yönündekilerdir. Işığın kırmızı yönü ise en uzun dalga boylarına sahiptir. Kısa dalga boylarına sahip olan mor ve mavi tonları, havadaki moleküller tarafından renk yelpazesindeki diğer tüm renklerden daha çok saçılır ve yansıtılır. Bu nedenle mavi ve mor tonları açık havalı bir günde gözümüze daha iyi yansır. Ama gözlerimiz mor rengini tam anlamıyla ayırt edemediği için biz gökyüzünü masmavi olarak görürüz.


"Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." [Al-i İmran Suresi, 191.ayet]








* Günbatımında Gökyüzü Neden Kırmızıdır? *
Günbatımı esnasında ufka yakınlaşan Güneş'ten gelen ışınlar atmosfere yatay olarak girer ve daha fazla yol kat eder.Yol uzadıkça ışık daha çok parçacık ve molekül içinden geçerek mavi renk ve tonlarını tüm gökyüzüne saçar. Böylece Güneş'in rengi kırmızı tonlarına doğru değişmeye başlar. Eğer yol yeteri kadar uzunsa tüm mavi renk ve tonları emilerek görüş alanımız dışına saçılır ve diğer renkler gözümüze doğru yollarına devam ederler. Kısa dalga boyuna sahip olan mavi ve yeşil tonları bu uzun yol üzerinden dışarıya saçılır ve en uzun ışık dalga boyuna sahip olan kırmızı renk ortaya çıkar.

Güneşli ve açık bir günde gökyüzü gözümüze mavi, Güneş sarı olarak gözükür. Akşamüstü ise bu renkler, yerlerini kırmızı ve pembe tonlarına bırakır.

Yüce Allah, tüm evreni kusursuz bir yaratılışla yoktan var etmiş ve herşeyi neden ve sonuçlarıyla düzenlemiştir. Bu mucizevi gezegeni saran ve yaşamsal dengeleri düzenleyip koruyan atmosfer de bir düzen içinde var olan yaratılış delillerinden biridir. Dünya'ya, canlı yaşamı için özel olarak belirlenmiş miktarlarda ısı ve ışık ulaştıracak şekilde yaratılan atmosfer aynı zamanda gökyüzünün renklerinin belirlenmesindeki ana etkendir.
_