hadi bakalım kerkes kendi sevdiği kendini anlatan şiiri yazsın :)))
SENİ SEVİYORUM
Yıkık kent sevdası işte bitiyor...
Oysa sen dokunurken bu şehre, şehir inlerdi.
Adımlarından anlardım gelişini
Bir çok insan yürüyor şimdi adımlarını sürüdüğün caddelerde…
Ama hiçbiri senin yüzündeki tebessümü vermiyor bu kez benim yüzüme
Şimdi gidişini herkes göz yaşlarımdan anlıyor.
Sen olmayınca, hiç kimse olamıyor hiçbirşeyim…
Eyleme dayalı göz yaşlarım akmaktalar bir bir…
Dünyanın umurunda mısın?
Oysa ben seni dünyanın şahdamarı sanırdım.
Yıkılan kent sevdası işte burada biter
Yaşlı gözler elbet bir gün diner
Bir sevda kendini düne armağan eder.
Sayısız sevmelerim şimdi neye yarar
Ya da geç kalmış pişmanlıklarım…
Yaram az artık bana…
Şimdi seni sonbahara sığdırıp tüm mevsimlerimi yaza gebe bırakıyorum.
Sesi değince yüreğime başkalaşan adam!...
Hangi bahar hazır olursun aşkıma?
Bekleyim, sırtımda bıçak gibi keskin duran soğuğumla…
Yaşanmışlıklarını sen biriktir öyle gel!...
Ben yaşayamadıklarımla özlerim seni yine
Kin vurmaz yüzüme bilirsin
Bencillik nedir bilmem ben…
Mart soğuğu değerken tenime, sen yaşa benim sahip olamadıklarımı…
Yarınlar uzak değil biliyorum.
Ellerin arayacak beni zamansız…
Biliyorum…
Sesi değince yüreğime sevda yeminini özleten adam!...
Gideceksin biliyorum.
Gecikmedin gitmek için, geldiğin kadar geç kalmadın yani
Bu kadavra aşkımın yüzüne bile bakmadan
Şehrimi enkaza teslim edip gittin…
Güzel bakışlı, masal yüzlü dev Kahraman!
Ne çok büyüttüm gözümde seni ve ne kadar çok büyüdüm gidişinle
Mevsimsiz bir yalnızlıkla sevdim seni
Sevdiğimden habersiz dolaşırken sen bu caddeleri
Kızıl nehirlerde boğulmamak için düşlerimi can simidi yaptım kendime…
Sen benim tekdüze edilmiş masalımdın…
Ben bir tek senin gözlerine kanardım.
Sen duymasan da ben söylerim, kulaklarında çınlasın…
Yaşıyorum, hep sana kalıyorum
Ve ben hep seni özlüyorum…
Duymadığın tek kelimeyi ödenmesi gecikmiş bir senet gibi
Haczedilmiş kıymetli düş gibi adrese teslim ediyorum…
Borcumun bedeliyse bu sözler
İşte ödüyorum…
SENİ SEVİYORUM...
hadi bakalım kerkes kendi sevdiği kendini anlatan şiiri yazsın :)))
Benim'de en sevdiğim şiir bu benim yerime yazmışsın ;)
Saygı Görmek İsteyen, Saygı Göstermelidir. Geveze.Org Help Departmanı
bak bir ortak noktamız varmış [MENTION=648]AkReP[/MENTION] :)) ama sende bitane yaz hadi :))
AKİS
Sen çaldıkça Teodorakis
Bir mor yağıyor üstüme...
Dudaklarım öpüşmekten mosmor...
Bir putum sanki ilahilerle
denize fırlatılmış
Ve bir deniz yağıyor üstüme
Bakma sen sevgili Teodorakis
Açgözlü güvercinlerin didiştiklerine!
Avluların o en çakırkeyiflisine
Mısır daneleri gibi serpilmişler ama
Mısır danesi değil ki bu adalar
Ne de biz güverciniz...
Sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden
Çıplak ayaklarımızın su sesleriyle
Birbirimize
Ve kendimize
Bilakis
Sen çaldıkça Teodorakis
Bir mor yağıyor üstüme
can yücel
Ne Zormuş
Özlemek ne zor şeymiş böyle
Bir kokuya hasret kalmak
Sabah onunla uyanıp, akşam o varmış gibi uyumak ne zormuş
Gidenlerin yerini, gelenlerin doldurması ne zormuş
Bir kişiye hayatım diyebilmek, ama onun hayatı olamamak ne zormuş
Bir kişinin yanında, son nefesini vermeyi istemek
Bunların olmayacağını bilip, yaşamaya çalışmak
Sevmenin sadece acı olduğunu bilip,
Her sabah kendine uyanmayı isteyip, ona uyanmak ne zormuş
Onun gözleri başkasının gözlerinde boğulurken, gözlerin yollarda beklemek ne zormuş
Ne zormuş sevmek , ne zormuş
Ne zormuş aşk , ne zormuş…
Söz yarın unutacağım seni
Dünde dediğim gibi, yarında diyeceğim gibi
Söz unutacağım hayallerini, gerçeklerini…
Yine gelirsin belki
Sonra yine gidersin, ben yine özlerim seni
Yaz geliyor en sevdiğin kokuyu sıkıyorum kimse farket miyor
”Ne yapıyorsun sen kendine gel! ” diyende yok artık
Sıkışan kalbimin yokluğun olduğunu kimse anlamıyor
Anlamasınlar daha iyi, varlığında sevmediler seni yokluğunda da sevemezler ya hani
Özledikçe, kokunu çıkartıp kilitli çekmeceden sıkıyorum bileklerime
Özlemek ne zor şeymiş böyle
Aşk ‘ta şansını onla kaybedip bir daha sevemeyeceğini bilip, kendini avutmak ne zormuş
Ne zormuş yaşamak, kağıtlara seni anlatıp sana seni anlatamamak ne zormuş
Zoru başarmayı isteyip, her şeyi eline yüzüne bulaştırıp, kendi içinde yaşamak ne zormuş
Sevmenin sadece acı olduğunu bilip,
Her sabah kendine uyanmayı isteyip, ona uyanmak ne zormuş
Onun gözleri başkasının gözlerinde boğulurken, gözlerin yollarda beklemek ne zormuş
Ne zormuş sevmek , ne zormuş
Ne zormuş aşk, ne zormuş…
Kahraman Tazeoğlu
Oysa küçüklüğümden beri alışkındım ben ateşimin çıkmasına.
Annemin elini alnıma koyup,
Babama 'ateşi var hala' diye baş ucumda fısıldamasına.
Şimdiler de annem yine baş ucumda.
'Acısı var hala' diyor, eli sol yanımda...
Elçin Gelir
Ayrılık Yakışır Delikanlıya
Vazgeçmek delikanlıyı bozar benim güzel abim,
Masaldı masal olarak kaldı dinledik iyi oldu
Zaten umut gerçeğin cenazesini kaldırmaz
Bilirsin ayrılık için her şey az,
Aşk için her şey fazlaydı
Geçti bir tren bir vapur, bir şehir bir masaldı
Üstümüzden geçmesi gereken ne varsa geçti
Önce sarsıldı her şey sonra yıkıldı
Ömür bu ya zaten kırılması gereken yerden kırıldı
Yanması gereken yerden alev aldı ayrılık
Kime sarılır insan son nefesinde
Ya Allah deyip doğrul
Çoktur zaten yenilen,yenildikçe kanayan
Kanadıkça yeniler,yenildikçe bir kez daha
Hiç yenilmiyecekmiş gibi yenilen çoktur.
Her başlangıç aslında bir sondur
Yıldız kayar, güneş doğar
Vazgeçmek delikanlıyı bozar benim güzel abim,
Dibine kadar inilir mi yokluğun inilir
Delikanlı adam yenilir mi yenilir
Aşk bu zeytin, peynir değil ki
Yar bir ekmeğin bağrını koy içine ye,
Bazen kan doğranır delikanlının ekmeğine
Kadın bu, kadın bu vurdu mu en savunmasız yerinden vurur adamı
Kalp bile kaçacak yer arar kendine
Dedim ya güzel ya abim kadın bu vurdu mu harbiden vurur
Delikanlının en hası bir kaşık suda boğulur
Bir dönüm toprakta can kökü kurur
Başı boş ve hoyrat çıkar gidersin en fazla
Her şeyi bıraktığını zannedersin ardında
Her şey seni bırakmaz
En çokta ağlamak
Ağlamak benim güzel abim sünepe bir alacaklı gibi yapışır yakana
Delikanlıyız dedik ya borcumuz borç
Dökeriz gözlerimizi bizde dilsiz bir köşeye bir gün
Bir gün bizde soğuk bir mevsimde
Mesela bir Ocak’ta yeneriz yenemediklerimizi
Ya da yenilip yine çeker gideriz başı dik
Yeni kendimizden eski kendimize
Belki de masalımızın elmaları çalınan gökyüzüne
Öyle değil mi benim güzel abim öyle değil mi söyle
Aşk ne kadar yakışırsa adam olana
Ayrılıkta o kadar yakışır delikanlıya
Ali. ULURASPA
BAĞLANMAYACAKSIN
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o'nu sevdiğinden...
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya ya da pembeye
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
CAN YÜCEL
Gözlerin arar bazen onu arkanı döndüğünde , onu görüceğini sanarsın.
Beynin oyun oynar sana göremiyceğini bilirsin ama inanırsın.
Çok geçmeden ellerinde üşür hep elin üşüdüğünde o aklına gelir senin ve mesaji belirir kafanda.
Demişsindir elbet ona ' üşüyorum sevgilim diye ' oda demiştir elbet sana ' ben olsam ısıtırdım seni sevgilim ' diye. Derin bi Of çekersin ama nafile.
Geceleri uyumassın bazen çünkü gece karanlık değildir aslında.
Tüm gerçekleri aydınlatır saf ve temiz bir şekilde. Koyunca kafanı yastığa , aklına gelir sen istesende istemesende.
Düşünürsün saatlerce gözlerin tavana dikilmiştir boşlukta gibi hissedersin o an. Keşke ona el uzansada o boşluktan tutsam ve kurtulsam diye ümit edersin ama nafile...
Sonra anlarsın imkansiz olduğunu dolar gözlerin kafanı gömersin yastığa başlarsın ağlamaya. Kimse duymasın diye sessizce hıçkıra hıçkıra.
İçip unutmak istersin onu ama alkol daha çok hatırlatır onu sana.
Sonra başlarsın bağirmaya ; niye lan niye ben diye. Oysa bilmezsin senin gibi milyonlarcası olduğnu.
Hep hatayı onda ararsın sen ayrılmiş olsan bile onu suçlarsın , eğer kendini suçlarsan ölüme kadar gider yolu o yüzden devamlı onu suçlarsın.
Ne kadar küfredersen et ona ne kadar nefret edersen et ondan duyduğnda adını ve hissetiğinde kokusunu kalbin cız eder.
Sevmiştim dersin ama gururlusun ya takmiyormuş gibi yaparsın.
Onu gördüğün an o başka biyere bakarken bir saniyede olsa dönüp ona bakarsın sonra o görmesin diye kaçırırsın gözlerini.
Her dinlediğin şarki onu hatırlatır sana o senin söyliyemediğin şarkındır aslında.
Hergün onunla uyuyup onunla uyanırsın o senin gecen ve gündüzündür aslında.
Aynaya baktığnda kendini değilde onu görürsün , o senin aynaya baktığında göremediğin gercek yüzündür aslında.
Artık sen , sen değil o kokuyosundur.
Ne kadar inkar etsende kokusu kalmıştır vücudunda.
Sonra başkalarını sokmaya calışırsın hayatına sırf unutmak için ama ona benzemeyen herkes sana onu daha cok hatırlatır.
Sırf onun gibi bakmadığı onun gibi kokmadığı için ayrılırın ve sonra bir banktasın.
Ellerin saçların arasında kafan bakarken yere bir kaç damla göz yaşı akıtırsın.
Sesini duyarsın gözyaşının çünkü ona akan her göz yaşı değerlidir ve akıtılması zordur.
Ağlarsın ağlamak çare değildir ama tutamassın kendini bakarsın bir sağına birde soluna , göremeyince onu bir titreme gelir içten ve bir soru belirir hem kafanda hemde kalbinde "Ben şimdi napı cam ? Söylesene aşşşk ! ben şimdi napicam ?
Kanserin bile tedavisi varken onun yokluğunun neden tedavisi yok ?"
Söylesene be söylesenee!
Arslan Yakıcı
Şu anda 6 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 6 misafir)