Siber polisler, 'Man In The Middle' (Aradaki adam) yöntemiyle Danimarka'da bulunan bir şirketin dolandırıldığını ortaya çıkardı. Yapılan operasyonlarda 5'i Nijeryalı 8 kişinin tutuklandığı belirtildi.
Danimarkalı "GM Plast A/S" adlı şirketin e-posta hesaplarının ele geçirildiği, sahte faturalar yollandığı ve şirketin hesabından Türkiye'de çalıştığı firmanın yeni banka hesabına 1 milyon 416 bin Dolar yollandığı tespit edildi.
Şirket bunun üzerine şikayetçi oldu ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube ekipleri konuyla ilgili çalışma başlattı. Dolandırıcılığın Türkiye'de yaşayan Nijeryalı bir grup tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.

Odatv, dolandırılan Danimarkalı şirketin avukatı Kazım Yiğit Akalın'a ulaştı ve operasyonun nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiğini sordu.
-Davada kimlerin avukatlığını yapıyordunuz, kısaca bahseder misiniz?
Av. Kazım Yiğit Akalın: Dolandırılan Şirketin ismi 'GM Plast A/S'. Danimarkalı köklü bir şirket olan 'GM Plast A/S', kablo, boru ve benzeri endüstriyel ürünler tedarik ediyor.
MAİLLER ELE GEÇİRİLDİ
-Dolandırıcılık nasıl oldu?
Bu şirketin mailleri birileri tarafından ele geçiriliyor. Bu şirket, mailleri ele geçirildiği için toplam 4 buçuk milyon dolar civarında parayı paravan şirketlere göndermek durumunda kalıyor. 3 milyon dolar civarı Hong Kong'a gönderiliyor, bir buçuk milyon doları Türkiye'de 'Işıkdağ Tekstil Aksesuar' adlı paravan bir şirketin hesabına gönderiliyor. Bu olaydan kısa bir süre sonra bunların bir dolandırıcılık faaliyeti olduğu ve sahte olduğu şirket tarafından tespit ediliyor, hemen girişimlerde bulunuluyor.
NİJERYALILARA KADAR 3 TÜRK TUTUKLANDI
-Peki soruşturmada bugünkü tutuklamalara nasıl gelindi?
Danimarka Konsolosluğu'nun da girişimiyle Türkiye Siber Suçlara olay bildiriliyor ve işlemlere başlanıyor. Ancak işlemlere başlandığı vakit geç kalınmış oluyor. Paranın geri çağrıldığı gün paranın iki kişi tarafından nakit olarak çekilmiş olduğu tespit ediliyor. Bizim tutarımız bir milyon 416 bin dolar. Bu arada öğrendiğimiz kadarıyla, Hong Kong'a gönderilen para çekilmeden işlem durduruluyor.
Danimarka Konsolosluğu Türkiye'ye, Siber Suçlar'a olayı bildirdikten sonra Siber Suçlar kanalı ile Savcılık tarafından re'sen soruşturma başlatılıyor ve o parayı çekenlerle, şirketi kuranlar tespit edilip tutuklanıyor. Bu kişiler Türk. Müvekkil bize ulaştıktan sonra biz de soruşturmaya dahil oluyoruz ve tutuklanan şüphelilerin verdiği isimlerden diğer isimlere ve olaylara ulaşıyoruz. O isimlerden biri yakalanıyor, soruşturma aşamasında tutuklanmıyor.
Dava açıldıktan sonra ilk celsede N.M. isimli kişi tutuklanıyor. Nijeryalılara kadar öncelikle 3 Türk sanık tutuklanmış oluyor ve hala bir firari olan bir Türk şüpheli de aranıyor.
TÜRKİYE'DEKİ FARKLI ŞİRKETLER DE BENZER YÖNTEMLE DOLANDIRILDI
Diğer yandan bu dolandırma işinin hackleme ayağının Nijeryalılar tarafından yapıldığı tespit ediliyor. Bu süreçte Siber Suçlar ve Bakırköy Savcılık Makamının koordineli ve çok başarılı bir şekilde çalıştığını söyleyebilirim. Operasyon gizlilik içerisinde yürütüldü. Geçen cuma günü operasyonla hepsi gözaltına alınıyor. Gözaltına alınan kişilerin evinde belli miktardaki paralar, çok değerli ziynet eşyaları ve saatler çıkıyor.
4 günlük gözaltı sürecinde telefon ve bilgisayarlar incelendiğinde 'GM Plast' şirketini dolandıran kişilerin, gözaltına alınan kişiler olduklarına dair belgeler ortaya çıkıyor. Dolandırıcılığa dair mesajlar ortaya çıkıyor. Bu işlem için yüzde kaç alacakları, neler yapacaklarına dair yazışmalar bulunuyor. Işıkdağ Tekstil'in IBAN numaralarının paylaşılması, sahte fatura düzenleme işi ve nasıl yapılacağına ilişkin konuşmalar da çıkıyor.
BU DOLANDIRICILIK İŞİNE 'MAN İN THE MİDDLE' (ORTADAKİ ADAM) DİYORLAR
-Neler çıktı baskınlarda?
Ayrıca Siber Suçlar Türkiye'deki farklı şirketlerin de benzer yöntemle dolandırıldığına dair belgeler de bulunuyor ve bunlar için de işlemlere başlanılacağını öğrendik. Gözaltına alınan kişiler pazartesi günü adliyeye sevk edildiler. Toplam Türkiye'de yaşayan Nijeryalı 5 kişi tutuklanıyor. Başka belgeler de ortaya çıkıyor; sahte pasaportlar, sahte faturalara vurmak için soğuk damgalar, birçok sahte belge, birçok banka hesabı, IBAN numaraları...
Bu kişi kendini saklama gereği de duymuyor. Sosyal medya hesaplarında çok lüks bir hayat sürdüğü görülüyor (hem Türkiye'de hem Nijerya'da). Evinden çıkan bilgisayar ve telefonlarda yüz binlerce dolar ve eurolarla fotoğrafları da tespit ediliyor. Legal bir iş yaptıkları da düşünülmüyor. Özellikle vurgulamak istediğim, telefon dolandırıcılığı gibi, bu mail hackleme işi çok daha büyük meblağlı bir hadise, başka şirketlerin de buna maruz kaldığını öğreniyoruz.

Bu dolandırıcılık işine, 'Man In The Middle' (Ortadaki Adam) diyorlar. Maillerin ele geçirilerek legal faturalar varmış gibi ödemelerin başka hesaplara gönderilmesi sağlanıyor. Türkiye'de birçok şirketin mağdur olduğu ve dünyada da yapıldığı, bu dolandırıcılığı yapanların milyonlarca dolar ele geçirdiği ortaya çıkıyor.
DOLANDIRICILIĞIN BOYUTU NE
-Soruşturmanın içeriğine baktığınızda, Danimarkalı şirketin dışında bütün dolandırıcılık dosyası ne kadar tutara karşılık geliyor?
Av. Kazım Yiğit Akalın: Danimarkalı şirketin dolandırılma tutarı 4 milyon 500 bin dolar civarında. Bunun dışında sadece 4 günlük inceleme sonucunda çıkan bizim haricimizde, 4 milyon dolar civarında olduğu haberlerde de geçiyor.
Kanadalı, İsviçreli, Amerikalı şirketlerin benzer yöntemlerle dolandırıldığını görüyoruz. Polis, bilgisayarları ve telefonları çok daha ayrıntılı incelediğinde çok daha büyük meblağ bulacaklarını tahmin ediyorum. Zaten dolandırıcıların yaşadığı lüks hayattan anlaşılıyor nasıl büyük çapta bir işlem gerçekleştirdikleri."
Furkan Karabay