Beyin, sinir sistemimizin merkezi görevini üstlenen en değerli ve bir o kadar da karmaşık olan organımızdır. Bütün omurgalı hayvanların ve birçok omurgasız hayvan beyne sahiptir. Daha basit yapılı canlıların ise beyinleri yoktur ancak sinir sistemine sahiptirler. Beynimizde bulunan nöronların her biri binlerce nöronla sinaps adı verilen bağlantılarla bağlıdır. Bunlarda birbirleriyle akson denen yapıyla iletişim kurarlar. Aksonlarda bilgiyi beynin diğer kısımlarına veya vücutta gerekli olan hücrelere taşımını sağlar.

İnsan beyni yaklaşık 1,5 kg ağırlığındadır, gri maddeden oluşur ve yaklaşık 100 milyar sinir hücresinden meydana gelmiştir. Beynimiz 5 ana lob dan meydana gelir. Bunlardan ilki frontal lob; bilinçli düşünmeyi sağlar. Parietal lob, duyu organlarımızı yönetir. Oksipital lob; görme duyumuzun işlendiği lobdur. Temporal lob, sevse koku algılamasını sağlar. Serebellum ise dengenin kurulmasında büyük rol oynar. İnsan beyninin yaptığı görevleri sıralayacak olursak: merkezi sinir sistemini kontrol eder, çevresel sinir sistemini yönlendirir; kalp atışı, soluk alıp verme, sindirim örnekleri gibi istemsiz olayları; düşünce, soyutlama ,mantık gibi karmaşık eylemleri de beyin yönetir.

Beynimiz bir o kadarda şaşırtıcı gerçeklerle doludur aynı zamanda. Mesela çikolata kokusunun beynimize etki ettiğini ve teta beyin dalgalarını arttırıp gevşememizi sağlar. Ya da yeni doğmuş olan bir bebeğin üç yaşına kadar beyninin tam üç kat büyüdüğü gerçeği de oldukça ilginçtir ve insanlar doğduğunda aynı sayıda beyin hücresine sahiptirler; bu hücre sayısı 6 yaşında en yüksek dereceye ulaşır.

Tabi uykusuzluk hepimizin tüm gününü etkileyen bir şey. Yeterli alınmayan uyku beynimizi de etkilemekte ve tepkilerimizi, irademizi zayıflatmaktadır. Ayrıca gece uykusu beynimiz için oldukça önemlidir. Çünkü beynimizde bulunan sinir hücreleri arasındaki bağların gelişmesini sağlar. Bundan dolayı gündüz öğrendiğimiz şeyler gece bir nevi kayıt altına alınmış olur.

Biyolog Henry Makram ve ekibinin yapmış olduğu şey de oldukça başarı bir işti; bilgisayar da bulunan mikroçiplerin her biri bir beyin hücresi gibi davranacak şekilde programlanmışlardır. 2006 yılında gerçekleşen bu olayla 10 bin sanal nörondan oluşan bu ağa Mavi Beyin adı verildi ve gerçek beyin dalgalarına benzen elektrik aktivitesi ortaya çıkarttılar. Şuanda da halen Mavi Beyin üzerinde çalışmakta ve ilerleme kaydetmekteler. Dünya üzerinde belki üzerinde en çok düşünülen araştırma yapılan organımız beyin hakkında ileriki yıllarda birçok ilginç olaya şahit olacağımız hiç şüphesiz. Dünya üzerinde yaklaşık 10 bin laboratuar beyin ile ilgili araştırmalarını sürdürmektedir.

Peki Mozart dinlemek gerçekten bizleri zeki yapar mı? Bu düşünce şu şekilde ortaya çıktı: California Üniversitesinde 36 öğrenci üzerinde yapılan IQ testi yapılmadan önce 10 dakika Mozart dinletilmiş ve öğrencilerin IQ'larında 8 puanlık artış olduğu gözlemlenmiş. Ama bu konu daha sonra çok tartışıldı.Hatta sağlığa bile iyi geldiği yönünde söylemlerde ortaya atıldı. Bu çalışmada bulunan bir araştırmacı bir açıklamasında aslında bunun kimseyi zeki yapacağı yönünde bir iddiaları olmadığını söyledi.

İbn- i Haldun’ un dediği gibi "İnsan beyni değirmen taşına benzer. İçine yeni bir şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur." Bu yüzden beyninizi sürekli geliştirmeye çalışın. Çünkü beyninizi geliştiren her bir aktivite yada olay yeni sinir hücrelerinin oluşumunu sağlar.