Lizozomlar, hücrenin ana sindirim bölümüdür. Bu nedenle, nükleik asitler, lipidler ve proteinler de dahil olmak üzere, farklı tiplerde biyolojik materyalleri parçalayabilen çeşitli enzimler içerirler.
Bunlar, hayvan hücrelerinde ve bazı bitki hücrelerinde (vaküoller olarak bulunur) bulunabilir ve bozunacak hücreye getirilen çeşitli makromolekül tiplerini parçalayabilir. Bu makromoleküllerin çoğu ya zarar görmüş ya da yaşam döngülerini tamamlamış ve artık yararlı değildir.

Yukarıdaki yazıyı kısaca özetliyecek olursak, lizozom hayvan hücrelerinde bulunur. Ancak bitki hücrelerinde bulunmaz. Bitki hücrelerinde lizozomun görevini ve işlevini gerçekleştiren farklı bir yapı vardır.
Bu makromoleküllere ek olarak, lizozomlar, ölünce hücrelerin parçalanmasını da sağlar. Hayvanlardaki hemen hemen tüm hücrelerde (kırmızı kan hücreleri hariç) bulunabildikleri halde, yüksek enzimatik reaksiyonlarda yer alan dokularda / organlarda özellikle bol miktarda bulunurlar. Bunlar arasında karaciğer, böbrek, makrofaj ve pankreas gibi dokular / organlar sayılabilir. Bu dokular / organların hücreleri bol lizozom içerir.
Lysosome adı Yunanca sözcük dizisinden (yok etme / çözme anlamına gelen) ve Soma’dan (vücut anlamında) kaynaklanmıştır.
Hayvan hücreleri çok sayıda lizozom (birkaç yüz) bitki içerebilir ve maya hücreleri tipik olarak tek bir büyük lizozoma (vaküole) sahiptir.