YENİ ÖĞRENDİM
‘DİPLOMA’DA 1 MİLYON FAKS AŞILDI

Kamuoyunun gündemine pek gelmiyor ama sessiz ve derinden giden müthiş bir mücadele var.
Yandaş medyanın asla giremeyeceği bir konu bu.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olurken yasa gereği sunduğu üniversite diploması geçerli mi değil mi?
Bu konuda kitaplar yazıldı.
Pek çok kişi bu konuda kamuoyuna açıklamalar yaptı.
Ancak hiçbir şey olmuyor.
Çünkü bu konuya açıklık getirmesi gereken tüm kurumlar kulaklarının üzerine yatmış durumda.
Ve muhtemelen bir hata yapıp bir çuval inciri berbat etmemek için hiçbir şey söylemiyorlar.
Buna karşı yurtdışında yürüyen büyük bir kampanya var.
Daha önce de yazmıştım. Konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı.Tabii herkes “Ne alakası var bunun AİHM’le?” diye sorabilir.
Var.
Şöyle var; AİHM’e başvuranlar “Cumhurbaşkanı seçilme hakkı olmayan biri aday oldu ve kazandı, böylelikle başka adayların önü kesilmiş oldu, bu siyaset yapmak isteyenlerin hakkına tecavüzdür” gerekçesini öne sürüyorlar.
Sanılanın aksine AİHM bu başvuruyu çok ciddi bularak inceleme kararı aldı.
Böylelikle Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de ulaşılamayan diplomasi” artık Avrupa’nın da konusu haline geldi.
Girişimcilerin başını çeken Evrensel Yol Partisi Genel Başkanı Metin Güler, “üniversite mezunu olan” ve bu nedenle hakkının gasp edildiğine inanan herkesi AİHM’e şikayetçi olmaya davet etmişti.
Bir ay kadar önce size duyurmuştum, o sıralar AİHM’e şikayet dilekçesini faksla yollayanların sayısı 200 bini bulmuştu.
Geçen hafta Metin Güler’le telefonda konuştum.
“Faks çekenlerin sayısı 1 milyonu geçti” dedi.
Gerçekten çok şaşırdım. Çünkü başvuru sistemi mail üzerinden çalışmıyor, imzalı dilekçenizi AİHM’in faksına göndermeniz gerek.
Bu sayının 1 milyonu geçmesi ilk anda inandırıcı bile gelmeyebilir.
Metin Güler, “Bu nedir ki, biz 5 milyonu hedefledik. Türkiye beklenmedik bir anda Erdoğan’ın diplomasının geçersiz olduğu gerçeği ile karşılaşacak” dedi.
Konuyu merak eden ya da ilgilenenler sosyal medya üzerinden dilekçe örneklerine de diploma girişimcilerinin çalışmalarına da ulaşabilirler.

ŞAŞIRDIM
YENİ HAVAALANI THY’NİN DEĞİL Kİ PROMOSYON OLARAK UCUZ BİLET SATILSIN

Yeni havaalanının bir bölümü 29 Ekim’de açılacak.
Hesapta açılacak ama uçuşların tamamına yakını yine Atatürk Havalimanı’ndan olacak.
Güya açılmış olan yeni havaalanından sadece THY uçakları iç hatlarda üç dış hatlarda da iki noktaya uçacak.
THY bu nedenle aralık ayına kadar “promosyonlu tarife” uygulamaya karar vermiş.
Ankara, İzmir ve Antalya’ya 59 lira gibi “süper ucuz” fiyatla bilet satılacak.
Dış hatlarda ise Kıbrıs’a 179 liraya Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye ise 99 dolardan bilet kesilecek.
Şaşırdığım şu; THY neden yeni havaalanının promosyonunu üstleniyor ki?
Bu alan THY’ye ait değil.
THY borsada işlem gören bir bölümü halka açık şirket.
Saçma sapan promosyonlarla ortaklarını zarara uğratmış oluyor.
Bu tür promosyonlar rekabetin belki çok kızıştığı bir dönemde yapılabilir.
Ama ortada hiç rakip yokken sırf Erdoğan iktidarına yaranmak için “süper ucuz” bilet satışı skandaldır.
Bu arada henüz toplu ulaşım sağlanamadığı için yeni havaalanına gidiş uçak biletinden daha pahalı olacak.

BUNU YAZMAK GEREK
PAPAZ BEDAVAYA GİTTİ

Amerika’nın baskısına dayanamayarak dik duramayan iktidar, papazı verdi ama görünen o ki karşılığında bir şey alamadı.
Amerika Başkanı zaten bunu ilan etti.
Buna rağmen “O kadar da değil canım el altından bir şeyler alınmıştır” diye düşünmek isteyen iyi niyetli çok kişi var.
Bana göre o da olmadı.
Eğer papaz için tahliye kararı verilip yurtdışı yasağı kaldırılsa bu doğru olabilirdi.
Oysa papaza ceza verildi.
Hesapta yargımız aklandı.
Ama karşılığında bir şey alınamadı.
Sadece çok ağır biçimde aşağılandık.
Bu kadar aşağılanmamız bir hayaldi ama gerçek oldu.

FIKRA GİBİ
İŞTE BU BE İŞTE BU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin Hazine’ye devredileceğini söyledi.
Destekçisi Bahçeli de “Biz de bu karara uyarız” dedi.
CHP ise doğal olarak öfkeli.
Özgür Özel, CHP’nin öfkesini attığı bir tweet’le dile getirmiş.
Şöyle diyor Özel; “Recep Tayyip Erdoğan, İş Bankası hisselerine kafayı takmış durumda. Bu bir tenezzül meselesidir. İnsanda biraz utanmak olur. Vasiyete karşı kanun çıkaramazsınız. Buna tenezzül ederlerse bildikleri ve akıllarına gelmeyecek bütün yöntemlerle pişman ederiz ve şaşırtırız.”
Bayıldım tweete.
“İşte” dedim kendi kendime “Budur işte bu. İşte gerçek muhalefet budur.”
CHP eğer geri adım atmazsa iktidarı “akla gelmeyecek” bütün yöntemlerle pişman edecekmiş.
Helal olsun size.
Yürüyün be kim tutar sizi.

İRONİ
AMA AYIP OLUYOR SAYIN TRUMP

İktidarı ve sözcülerini, yandaşlarını anlamak mümkün değil.
Gerçekten kendilerini çok akıllı sanıyorlar.
“Aya yol yapacağız desek inanırlar” efsanesine kendilerini çok kaptırmışlar anlaşılan.
Amerika “Ver şu adamı çabuk” demiş, papazı apar topar göndermişler, ama diyorlar ki “Trump’a hukuk ve demokrasi dersi verdik.”
Muhtemelen “Nasıl olsa bize oy verenler yiyecek, gerisinden bize ne?” diye düşünmüşler her zamanki gibi.
Ama hesaplayamadıkları Trump’ın papaz için Beyaz Saray’da tören düzenlemesi.
Tören düzenlemesini bir kenara bırakın adamın çıkıp bir de Erdoğan’a teşekkür edeceğini hiç düşünmemişler.
Teşekkürle kalsa yine iyi, adam bir de şunları söylemez mi; “Türkiye için, Erdoğan için de kolay değildi. Müzakere ettik, fidye ödemeyeceğimizi söyledik. Serbest bırakılmazsa çok kötü şeyler olacak dedik.”
Yetinmiyor Trump ve hızını alamayarak bir de “Türkiye’yle Rahip Brunson’ın geri dönüşü için herhangi bir anlaşma yapmadık. Ben rehineler için anlaşma yapmam” demez mi?
Pes yani.
Ama bu kadarı da olmaz ki Sayın Trump.
Pazarlığı açıklayıp, üstüne bir de Türkiye’yi rehineci duruma sokarak “zaten rehineler için pazarlık yapmayız” diyorsunuz.
Olmaz ama.
Tek tesellimiz Erdoğan’a teşekkür etmesi. Bu sayede hem iktidar hem yandaş yalakalarının sevinçten havalara uçtular.
Bir ihtimal Türkiye’ye gelmiş geçmiş bu en büyük hakareti “Yaşasın, Başkan Trump teşekkür etti, ne kadar dik durduğumuzu görüyorsunuz değil mi” diyerek örtbas etmeye çalışacaklar.
Bunu da yersen milletim, ben daha ne diyeyim?

Can Ataklı