Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kambur zaman içinde ağustos böceği ve karınca varmış bütün canlılar yemek topluyorlarmış ama ağutos böceğı toplamıyormuş kelebek yanına gelmiş ağustos böceğin - ağustoz böceği neden yemek toplamıyorsun demiş - ağustos böceği kelebeyi ters davranmış neden toplıyımki daha kışa çok var demiş kelebek ağustosun söylediklrine çok ama çok kırılmış. kelebek - tamam demiş - ağustos beceği arkesından kelebeye şöyle demiş - siz boşuna tolayın demiş. kelebek takmamış sonra yıllar geçmiş haftalar geçmiş. kar kıyamet gelmiş. ağustos böceği donmuş ve karnı çok acıkmış bütün kapıları çalmış ama ağustos böceğe kimse yemek vermemiş son bir kapı kalmış o da karıncanın mış ağustos böceği karınca kardeş bana yemek verirmisin demiş karınca - bütün kış ne yaptın demiş - ağustos böceği saz çalıp dinlendim demiş sonra karınca - o zaman şimdi de oyna demiş ve ağustosun böceğinin yüzüne kapatmış va ağustos böceği aç kalmış