Dikkati kolay dağılan elinden bilgisayar düşmeyen çocukları hayata hazırlamak için ailelere önemli tüyolar veren bu reçetede, odaların dekorasyonundan soyağacına kadar pek çok yaşamsal formül yer alıyor.
Ebeveynlere “Cezayı unutun, öfkesini asla dindirmeyin, beklentilerinizi espri ya da ironiyle söylemeyin” şeklinde bir dizi öneride bulunan Yılmaz’ın hazırladığı liste şöyle:
• AİLE OYUNLARI: Kızma birader, bil bakalım, emlak oyunları, jenga, 100-500 parçalı puzzlelar, maketler, monopolly, scrabell, tabu, çılgın çubuklar, amiral battı, sudoku, eğitici ve zekayı geliştirici özellikteki özellikte hazırlanmış bilgisayar oyun cd’leri ve aile içinde oynanabilecek oyuncaklar çocukların okul başarılarını ve zekalarını doğrudan artıran şeylerdir.
• MOLA: Molalı ders çalışma planı kaliteli öğrenmeyi etkileyen en önemli stratejidir. Bazen anne ve babalar, çocuğunun hiç kalkmadan bir-iki saatte dersini bitirmesini ister. Bu doğru bir yöntem değildir.
• SADE BİR MASA: Çalışma masasının gereksiz eşyalarla (biblo, lamba, bardak vs.) dolu olması dikkati toplamakta ve devam ettirmekte önemli engeldir. Aşırı sıcak, aşırı ışık ve dağınık ortam dikkat dağıtır, otokontrolü zorlaştırır. Bu nedenle çalışma ortamının sakin, dingin, karmaşadan uzak ve düzenli olması başarıyı etkiler.
• SESİZLİK: Çocuğunuz ders çalışırken mutlaka ev ortamınızda da aynı ambiyansı yaratmaya çalışın. Televizyonu kapatın, gerekirse telefonunuzu sessize alın.
• STİLİNİ BULUN: Öğrenme stilini fark etmeye çalışın. Görerek mi, işiterek mi, dokunarak mı, yoksa yaşayarak öğrenmeyi mi tercih ediyor? Hangi yanları daha baskınsa, bu becerilerini baz alan bir çalışma ortamı belirleyin.
• PLAN YAPIN: Mutlaka günlük programınız belli olsun. Yemek yeme saati, ödev saati, TV saati, uyku saati… Bu programa sadece çocuğunuzdan uymasını beklemeyin, siz de aynı istikrarı göstererek planlı ve programlı hareket etmeye çalışın.
• NEFES EGZERSİZİ ÖĞRETİN: Günlük yapması gereken gevşeme ve nefes egzersizlerini öğretin. Her gün ellerden başlayarak tüm vücudunuzun her bölümünü üç dakika kendi kendinize sıkın, kasın ve sonra serbest bırakın. Amaç; vücudun gerginliğini azaltmak, sınav esnasında sinirlerin ve vücudun kasılmasını en aza indirgemektir.
• TELEVİZYON İÇİN BİR SAAT YETER: Çocuğunuzu televizyon ve bilgisayardan olabildiğince uzak tutmaya çalışın. Bu çok zor olabilir ama başarısının sınır koyduğunuz oranda arttığını göreceksiniz. Günlük bir saat kullanımı aşmayacak şekilde düzenleme yapın. Bilgisayar oyunlarını hafta sonu oynaması daha iyi olur.
• KIRMIZI KALEM KULLANIN: Kontrol etme alışkanlığı kazandırın. Hataların kırmızı kalemle düzeltilmesi yararlı olacaktır.
• SPOR ŞART: Sportif aktivitelere daha çok yer verilmeli ve uygulamalara katılım desteklenmelidir. Bu, gelecekte iş ve sosyal hayatını da olumlu etkiler. Spor yaparken beyinde salgılanan birçok hormon öğrenmeyi artırmaktadır. Ergenlik döneminde takım sporları ilaç gibi etkilidir.
• SOYAĞACINI İNCELEYİN: Ailenizin mevcut soyağacına bakın. Anne-baba ya da yakın akraba çevresinin nelerde daha başarılı olduklarını, nelere yatkın olduklarını ve davranışlarını değerlendirin.
• CEVİZ: Düzenli ve sağlıklı beslenmesine dikkat edin. Zihin gücünü uyaran gıdalara daha fazla yer verin, yeşil yapraklı sebze ve meyveler, özellikle de ceviz en çok önerdiğim iki gıdadır.
• PANİK OLMAYIN: Ruhsal olarak sakin, dingin ve mutlu ortamlarda bulunmasını sağlayın. Kavga, gürültü özellikle de aşırı panik yaşayan, iletişim zayıflığı olan ailelerde çocuk kendini güvende hissedemez. Kendine güven duygusunu artıracak ortamların yaratın, sözlerinizle destek olun, başarabildiği konuları vurgulayın.
• SEKİZ SAAT UYUSUN: Uykusunu alıp almadığına özellikle dikkat edin. Uykusunu yeterince alamayan çocuk huysuz, dikkati dağınık ve keyifsiz olur. En az sekiz saat uyumasını sağlayın.
Anne, baba ve öğretmeni olarak;
• YILDIZ VERİN: Çocuğunuzun başarısızlık yaşadığı deneyimlerini aza indirgeyerek, kısmen yardımlar yaparak, bunların üstesinden gelebilmesi için onu teşvik edin. Bu saç okşamak, yıldız vermek, belki de basit bir aferin bile olabilir.
• KARARLI OLUN: Kararlı olmayı öğretin, örnek olun. Kararsız mizaca sahip anne-babaların çocuklarında da maalesef aynı istikrarsızlık gözlenir.
• 100 HEDEF OLAMAZ: Çocuğunuza beklentileri yüksek olan hedefler koymayın. “Tüm derslerden 100 alman gerekiyor” hedefi, hem zor hem de çocuğu strese sokacak bir hedeftir. Bunun yerine “Bu dönem derslerinde senden olabilecek maksimum başarıyı bekliyorum” demek hem çocuğu strese sokmaz hem de iç motivasyonunu artırır. Eğer çocuğunuzun kapasitesi 70 almaya müsaitse hedefinizi “Eğer bu yıl derslerinden en az beş tanesi 80 üzeri olursa istediğin bisikleti alacağım” gibi bir hedef, çocuğun yılsonuna kadarki motivasyonunu olumsuz etkilemez.
• ÖFKESİNİ ENGELLEMEYİN: Öfke patlamaları yaşadığı zaman engellemeyin. Böyle durumlarda diyaloğa girmeyin. Sakinleştiği zaman oturup, ‘ben’ dilini kullanarak konuşun.
• GEREKSİZ ESPİRİ YAPMAYIN: Tüm yönergeleri açık, net ve direkt vermeye gayret edin. Fazla kullanılan mecazlar, deyimler, espriler ve ironiler akıl karıştırıcı olabilir.
• HAYATTAN ÖRNEK VERİN: Arkadaşlık ilişkilerinde empati kurma ve sosyal problem çözme becerilerini geliştirmesine yardım edin. Sorunlarla baş edebilme becerileri konusunda yaşanmış öyküler anlatmak faydalı olacaktır. Duygularını net ve doğru şekilde ifade edebilmesi için, siz de kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade edin. Bu şekilde hem ona model olacak hem de kendini anlatabilme fırsatı vermiş olacaksınız.
• CEZA VERMEYİN: Tehdit ve ceza genelde işe yaramaz. Çocuklar otoritenin sergilediği ısrarcı ve cezai tutumlara anlam veremezler ve bu onlarda sadece öfkelerinin büyümesine yol açar. Bu nedenle başarıya ulaşmanın yolunun ceza ve tehditlerden geçmediğini fark edin.
• RUTİNİ BOZMAYIN: Ev rutinlerinizde olabildiğince değişiklik yapmayın. Rutin güven duygusunu artırır. Çocuklar hafta sonunda okula, okuldan tatile, hatta akşamüstünden geceye kadar olan geçişlerde sıkıntı yaşayabilirler. Adapte olmaları için motive edici, ödüllendirici çalışmalar yapmak çok etkilidir.