Resesyon, kelime anlamı olarak “durgunluk” olarak tanımlanmaktadır. Bir kaç aydan daha uzun süren ekonomi genelinde belirgin bir düşüşü temsil eder. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.Teknik göstergelerin bir resesyonu işaret etmesi için birbirini takip eden iki çeyreklik dönemde negatif bir ekonomik büyüme göstermesi, bazı ekonomistlere göre ise bir ülke tarafından ölçülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) izlenmesi yeterlidir. Bunun için Ekonomik Araştırmalarda bulunan Derecelendirme Kuruluşlarının bu verileri teyit etmesi gerekmeyecektir. Ancak genel anlamda tüm dünya ülkelerine zor durumlarda finansman sağlayan IMF’e göre bu göstergeleri ölçümlerken minimum bir zaman aralığı yoktur.
Daha önce yapılan başka bir araştırmaya göre de ülkelerin resesyona girmesi çok sık görülmese de 1960 ile 2007 yılları arasında 21 gelişmiş ekonomide 122 resesyon görüldüğü gözlemlenmiştir.