Akciğer kesecik­lerinin gerilmesi ya da yırtıl­masıyla meydana gelir. Müz­min bronşit, astıma, boğmaca amfizemin en sık görülen se­bepleridir. Ayrıca göğüs kafe­sinin büyüklüğüne, biçimine tesir eden değişiklikler, kemik hastalıkları, akciğerlerde kan dolaşımının yetersizliği, akciğerin esnekliğini bozan hasta­lıklar, verem de bu hali mey­dana getirebilir.

Amfizem Belirtileri

Anfizem çok defa sinsi ve gizli başlar. Aşi­kar belirtiler ortaya çıktığı zaman hastalık ta oldukça iler­lemiştir.
Önce aşın hareketler sı­rasında soluğun şişkin ve kısa oluşu dikkati çeker. Yüzde ha­fif bir morluk olur. Kış aylarında devamlı bronşit, nefes darlığı görülür. İlerlemiş hal­lerde astım krizlerine benzer bronşit krizleri vardır, önce­leri yaz aylarında rahat olan hastalar gittikçe her mevsim­de öksürükten, bronşitten kurtulamazlar.
Bu hastalarda solunum derin değildir. Sık sık nefes alırlar. Dudaklarında ve kulak memelerinde morluklar vardır. Bu morluk hareketlerle artar. Göğüsün önden arkaya çapı genişliğinden göğüs bir fıçı görünümündedir. Omuzlar yukarıya kalkmış, boyun kısalmış gibi durur. Nefes alma sırasın­da göğüsün açılması son dere­ce azalmıştır. Soluk verme çok uzar, soluk almadan üç dört kat daha uzun olabilir.
Amfizem Tedavisi
Amfizen ilerleyen bir hastalıktır. Onu hazırlayan hastalıklar önemle tedavi edil­melidir. Bronşitlerin meydana gelmesini önlemek için büyük ölçüde dikkat gösterilmelidir.
Amfizemli hastalar son­baharı ve kışı ılık iklimlerde geçirmelidirler, üşümelerden ve ıslanmalardan sakınmalıdır­lar. Soğuk bir kış günü sıcak bir yerden aniden dışarıya çık­mak her açıdan büyük tehlike demektir.
Amfizemli hastalar ken­dilerini rutubetten korumalı, tozlu yerlerden kaçmalı ve ağır işlerde çalışmamalıdırlar.
Amfizemde çeşitli anti­biyotikler bronşiti, ortaya çı­karabilecek daha birçok ilti­hapları önlemek bakımından kullanılabilir. Ayrıca, solunu­mu ve kalbi düzenleyecek çe­şitli ilaçlar verilir.