Hastalık ateş, baş ve bel ağrıları bulantı ve kusma ile başlar. Yüz rengi solar ve şişme görülür.
Had (Evegen) Nefrit
Çeşitli sebeplerden ileri gelen had nefrit daha çok gençlerde görülür.
Ortaya çıkışındaki başlıca sebepler arasında vücudun herhangi bir bölgesindeki iltihaplı hastalıklar (bademcik iltihapları, burun, boğaz ve çevrelerindeki çeşitli iltihaplanmalar), frengi, sıtma, gut (nikriz), şeker hastalığı, yanıklar, gebelik, kanser, zehirlenmeler (cıva, kurşun, alkol, arsenik, bizmut zehirlenmeleri) ve soğuk algınlıkları bulunabilir.
Had nefrit, ya böbreğin bir bölgesinde (yerel) ya da yaygın halde bulunabilir.
Böbreğin bir bölgesinde görülen nefrit, nemli ve soğuk mevsimlerde ortaya çıkar. Bademcikler, burun, ortakulak, lenf bezleri gibi organlardaki iltihaplardan böbreklere iltihapların geçmesi başlıca sebepler arasındadır. Streptokok cinsinden mikroplar bu hastalığın baş sorumlularıdır.
Hastalık hafif ateş, kırıklık, baş ve bel ağrılarıyla başlar. İdrar bulanık ve kırmızı renkte yani kanlı gelir. Ayrıca, normalin üstünde Albümin de bulunur.

Böyle bir nefrit genellikle bir ay içinde geçer. Bazı durumlarda da birkaç defa tekrarladıktan sonra yaygın bit hal alabilir. Tedavisinde, böbreklere mikrobu gönderen yerin temizlenmesi en büyük önemi taşımaktadır.
Yaygın nefrit bir hastalıktan ya da zehirlenmelerden ileri gelir. Sebepleri arasında en fazla kızıl streptokok, frengi ve tekrarlayan bademcik iltihapları bulunur.



Hastalık ateş, baş ve bel ağrıları, bulantı ve kusma ile başlar. Genellikle yüz soluktur ve hafif bir şişlik vardır. İdrar giderek azalık ve rahatlıkla görülebilecek şekilde kanlıdır. Albümin bol miktarda vardır. İdrarda ayrıca mikroskopla görülebilen silindir biçiminde bazı maddeler vardır. Hastanın tansiyonu (kan basıncı) yüksektir ve kanda azotlu maddeler artar.
Had nefritlerde tedavi sebebe göre değişmektedir. Ancak, hangi sebeple olursa olsun, hasta mutlaka yatakta kalmalı, oda sıcak olmalı, üşümemesine özellikle dikkat edilmelidir. Ağız burun temizliği üzerinde büyük bir titizlikle durulmalıdır. İdrarda azalma görülmüşse, bel bölgesine vantuz çekmek, keten lapası koyarak sıcak tatbik etmek yararlıdır. Bu tedbirler bel ağrısına da iyi gelir. Yan bele kadar sıcak banyoya oturmak ta yararlı sonuç verecektir.
Hastanın yiyeceklerine de dikkat etmek gerekir. Şişlik ve tansiyon yüksekliği görülmüşse tuz ve fazla su verilmemelidir. Daha fazla kuru besinler ve özellikle patates püresi, pirinç lapası, sebze püresi, muz ve yerelması verilebilir. Verilecek gıdalar içine tuzun mümkün olduğu kadar az konulması imkân varsa hiç konulmaması yararlı olacaktır. Albüminli yiyecekler, et, yumurta, süt ve peynir hastanın durumuna göre azaltılmalıdır.
Bütün bu tedbir ve tavsiyeler hastanın durumuna göre doktor tarafından ayarlanır. Ayrıca hastalığın sebebine göre de ilâçla tedavi yürütülür. Antibiyotikler, streptokoklardan ileri gelen durumlarda iyi sonuçlar vermektedir. Nefrit sıtmadan ileri geliyorsa kinin tedavisi uygulanır. Frengiden ileri gelen nefritlerde de özel frengi tedavisi yapılır. Romatizmadan ileri gelen nefritlerde ise salisilat ilâçlarıyla tedavi yapılır.
Müzmin Nefrit
Sinsi bir şekilde başlayan bir hastalıktır dikkatli olmak gerekir.
Had nefritten sonra ortaya çıkan tekrarlamalarda böbrek yetmezlik göstermeye başlarsa nefrit müzminleşmiş olur. Böbrekler gibi, vücuttan zehirli maddeleri atan, çeşitli görevleri olan ve çok çalışan bir organın yetmezliği vücut için çok ciddi durumlar ortaya çıkarır.
Süreğen nefritlerin başlangıcı sinsi olur. Daha önce ortaya çıkan had nefrit geçmiş gibi görünür. Aradan uzun süre ve hatta yıllar geçtikten sonra ortaya çıkar.
Belirtiler böbreklerde yetmezlik hali görünmeden önceki devrede, gelip geçici tansiyon yükselmesi, yüzde, ellerde ve ayaklarda süreksiz şişlikler, idrarda zaman zaman albümin görülür. Uzun zaman ve hatta 5 -10 yıl sürebilen böyle bir devreden sonra kan basıncı sürekli olarak yükselir, idrardaki albümin artar, idrar çoğalır ve buna karşılık yoğunluğu azalır. Hastada bir kansızlık hali görülür. Bu arada kandaki azotlu maddelerin miktarı çoğalır. İştahsızlık, yorgunluk, soluk darlığı, kalp büyümesi ve kanamalar hastalığın ilerlediğini ortaya çıkarır. Bu devrede de böbrek görevini yapıyor demektir.
Müzmin Nefritlerde En Önemli Belirtiler
Bütün bu belirtilerden sonra, kanamalar sıklaşır, kansızlık ilerler, kalp bozuklukları ortaya çıkar, karaciğer büyür, idrar iyice azalır, albümin iyice artar ve böbrek arlık görevini yapmaz olur. Bu hale böbrek yetmezliği denilmektedir.
Bu duruma gelen hasta günden güne zayıflar, derinin rengi koyulaşır, kanda üre giderek artar. Ateş normalin altındadır, bazı hallerde yükselebilir. Bu devre tedavi ile ve perhizle bir iki yıl için durdurulabilirse de sonunda hasta üremiye döner.
Kanda üre ile birlikte daha başka azotlu maddelerin birikmesi vücudun zehirlenmesine yol açar. Hastada kusmalar başlar, kabızlık ve çok defa da kokulu ishaller görülür. Hasta süratle zayıflamaya başlar. Soluk darlığı, huzursuzluk halleri ve çırpınmalar ortaya çıkar. Bu dönemde, tansiyon yüksek, idrar çok azdır. Bunların yanı sıra baş ağrısı, görme ve işitme bozuklukları ortaya çıkar. Bu devre sonunda hasta komaya girer.
Müzmin Nefrit Tedavisi
Müzmin nefritlerin başlıca tedavisi perhizdir. Hastada böbreklerle birlikte bağırsaklar, karaciğer, akciğer, sinirler ve ruhsal durum da bozulduğundan bütün bu bozuklukları içine alan bir tedavi uygulanmalıdır.
Hastanın dinlenmesi ve sükûnet gereklidir. Perhiz hastaya ve hastalığa göre değişebilir ama genel olarak azotlu maddeler, tuzu az yiyecekler verilir. Şekerli maddeler, süt ve sebzeler gibi zengin bir beslenme uygundur. Doktor, perhizin cinsini ve ilaçla tedaviyi hastanın durumuna uygun şekilde ayarlar.