Konkordato batık durumdaki şirketlerin borçlarını karşılayabilecekleri koşullar dahilinde ödemek için alacaklılarıyla yaptıkları anlaşmaya denir. Elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir hukuki çözümdür.

KONKORDATO müessesesi 2004 sayılı İ.İ.K.'nun 285-309. maddelerinde düzenlenmiştir.

Finansal yapısı önemli ölçüde bozulan iyi niyetli ve dürüst borçlu işletmeleri ve kooperatifleri korunmayı amaçlayan bir sistemdir. Burada, borçlunun talebinin bulunması gerekmektedir. Borçlunun talebi üzerine, konkordato müessesesi işlemeye başlar. Konkordato müessesesi 4 bölümden oluşur.

1-Adi Konkordato
2- İflastan Sonra Konkordato
3- Mal Varlığının Terki Suretiyle Konkordato
4- Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması

Konkordatoda, mali sıkıntıya giren şirket icra hukuk mahkemesine başvuruyor. İflas ertelemede süre 1 yıl olmasına karşın konkordatoda 3 aylık süre tanınıyor. Mahkemenin verdiği bu süre içinde atanan konkordato komiseri, alacaklılar ile masaya oturuyor. Alacaklılara yapılan teklifte, borcun bir miktarından feragat etmeleri talep ediliyor. Alacak miktarının üçte ikisini temsil eden kişi ve kurumların sunulan teklifi kabul etmesi ile birlikte mahkeme konkordato kararı veriyor. Bu kararın tasdikini ise ticaret mahkemesi yapıyor. Ticaret mahkemesi alınan kararı tasdik ederse, borçlar belirlenen süre içinde ödeniyor. Ancak, mahkemenin, kararı tasdik etmemesi halinde şirket hakkında direkt iflas kararı veriliyor.

Konkordato neden yapılır?

Piyasa şartlarının iyi olmaması, borçlunun işlerinin bozulması, tahminlerinde yanılmış olması gibi sebeplerle, bir borçlunun mali durumu kötüleşmiş olabilir. Eğer borçlu bütün borçlarını ödemek zorunda bırakılırsa, borçlunun elindeki mevcudu bütün borçlarını ödemeye yetmeyecektir.

Konkodato iyi niyetli borçlunun alacaklılarıyla yaptığı, ticaret mahkemesinin onayıyla geçerlilik kazanan anlaşmadır. Konkordato elinde olmayan nedenlerle borçlarının tümünü ödeyemeyen iyiniyetli borçlular için kabul edilmiş bir borç ödeme anlaşmasıdır. Bu yolla borçlu haciz ve iflas takibinden kurtulur. Konkordato ile borçlu, alacaklılarının çoğunluğuyla bir anlaşma yapar. Bu anlaşma ile alacaklılar bir oranda alacaklarından vazgeçerler. Borçlu da elindeki tüm mal varlığıyla borçlarını kabul edilen oranda öder ve geri kalan borçlarından kurtulur.

Böyle bir borçlu (eğer iflasa tabi ise) iflasın eşiğinde bulunmaktadır. Borçlu iflasa tabi değilse, elini çabuk tutup borçlunun mallarını daha önce haczettiren alacaklılar alacaklarına tam olarak kavuşacaklar, biraz daha geç davrananlar ise elleri boş döneceklerdir.

İşte, bu durumda olan bir borçlu, alacaklılarının çoğunluğu ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre, alacaklılar alacaklarının yüzde belli bir miktarından (mesela yüzde otuzundan) vazgeçerler. Borçlu, elindeki mevcudu ile, bütün borçlarını kabul edilen yüzde (Örnekde yüzde yetmiş) oranında öder, geri kalan borçlarından (Örnekde yüzde otuzundan) kurtulur.

Borçlunun alacaklılarının üçte iki çoğunluğu ile yaptığı ve onu kabul etmeyen diğer alacaklıları da bağlayan bu anlaşmaya konkordato denir.

Buna göre konkordato, borçlunun alacaklılarının (en az 2/3) çoğunluğu ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden öyle bir anlaşmadır ki, bununla imtiyazsız alacaklılar borçluya karşı alacaklarının belirli bir yüzdesinden feragat ederler ve borçlu, borçlarının konkordatoda kabul edilen kısmını (yüzdesini) ödemekle, borçlarının tamamından kurtulur.

Burada anlatılacak olan konkordato resmi konkordatodur. Bunun yanı sıra özel konkordato vardır. Alacak miktarında İndirim veya süre verilmesi şeklinde yapılabilen bu özel konkordato, tamamen alacaklılar ile borçlu arasında yapılmış bir anlaşmadır ve sözleşmenin tarafları olan alacaklılar ile borçlunun iradesine dayanır. Resmi konkordatodan farklı olarak özel konkordato, kabul etmeyen alacaklıyı bağlamaz ve resmi organların hiç bir şekilde katılımı söz konusu değildir.

I. Konkordato Talebi Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, İcra Tetkik Mercii Hakimliği'ne başvurur. Borçlu dilekçesinde, konkordato projesini bildirir ve ayrıntılı bir bilançosunu verir.

Tetkik mercii, borçlunun konkordato teklifini, konkordato mühleti verilebilmesi için gereken şartların bulunup bulunmadığını re'sen araştırır ve inceler. Borçlunun mevcudunun asgari yüzde elliyi karşılamaya yetip yetmediği ve borçlunun teklifinin mevcudu ile mütenasip olup olmadığının tespiti için, Tetkik Merciinin re'sen bilirkişiye başvurması gerekir. Mercii bu şekilde yapacağı inceleme neticesinde şu iki karardan birini verecektir.

* Konkordato mühleti verilmesi için gerekli şartların mevcut olmadığı kanısına varırsa, konkordato teklifini reddeder.
* Gerekli şartların mevcut olduğu kanısına varırsa borçluya konkordato mühleti verir ve birde komiser tayin eder.

II. Konkordato Mühleti Konkordato projesini alan Tetkik Mercii, bu teklifi inceler ve teklifin öngörülen şartları haiz olduğu kanısına varırsa, borçluya iki aylık bir konkordato süresi verir. Mühlet verilebilmesi için borçlunun şu şartları taşıması gerekir.

Borçlu Dürüst Olmalıdır

Konkordato teklif eden borçlu işlerinde dürüst ve teklifinde samimi olmalıdır. Alacaklılarını zarar verici hareketlerde bulunmamış ve tutmaya mecbur olduğu defterleri muntazam bir şekilde tutmuş olmalıdır.

Borçlu, borçlarının en az yüzde ellisini ödemeyi taahhüt etmelidir

Teklif Olunan Para Borçlunun Mevcudu İle Mütenasip Olmalıdır

Yukarıda anlatılan yüzde elli ödeme taahhüdü asgari şarttır. Borçlunun mevcudu daha fazla bir miktarı karşılayabilecek durumda ise (örneğin %75'ini), o zaman borçlunun bu nispette bir ödeme taahhüdünde bulunması gerekir.

Konkordato ile iflas arasında ne fark var?

Konkordato, iflas ertelemeye göre uygulaması daha zor ve iflas riski daha yüksek bir yöntem. Mali darboğaza giren şirketlere bir tür koruma sağlayan iflas ertelemeler yasaklanınca, son 12 yıldır tercih edilmeyen konkordato yeniden gündeme geldi. İflas erteleme de yasak olunca, firmalar son çare konkordatoya başvuruyor. Konkordatoda süre sınırlı. Biri 3 diğeri 2 en fazla 5 aylık bir süreniz var. Ve bu başvurunun sonucunda iflas kararı da çıkabiliyor. Ancak başka çare olmadığı için firmalar son 1 ayda bu yola başvuruyor. İflas erteleme yolu da kapalı olduğu için son 1 ayda 10’a yakın firma doğrudan iflasını istedi. İflas ertelemenin yeniden devreye alınması gerekir. Zaten mahkemeler, savcılıklara yazı yazıp, başvuruyu yapan firma ile ilgili bilgi alabiliyor. Böylece, kötü niyetli firmaların da önüne geçilmiş olur.