Düşün ki ailenle beraber evdesiniz her kafadan bir ses çıkıyor ama o kadar bunalmışsın ve odana gidiyorsun.Orda olmak değil o an istediğin.Kendine kitaplardan kurduğun bir yanı masal bir yanı gerçek o saydam evrendesin..Alice gibi işte bir nevi gerçekçi sanallık..


Gözlerin kapalıyken görebiliyorsun artık.Ne tarafa dönsen sen varsın her yerde.Senden bölünüp daha fazla sen oluyorlar sanki.Her biri istediğin başka bir şeyi yapıyor.O kadar çok şey yapmak istemiş ama hayatın akışında o kadar çok şeyi de unutmuşsun ki..Ama içindeki senler unutmamış hiçbirini.Bir gün bunların olacağından haberdar gibisin.Şaşkınlık yok onlara bakışlarında.Belki biraz tatmin, belki biraz senelerin uzun bekleyişinin verdiği durgunluk.Şaşkınlık değil ama..Hani bazen bir şeyi çok arzularsın da olup olmadığı fark etmez ya hah tam da öyle bir şey işte.Çünkü hayatına o kadar zerk etmiştir ki o varmış gibi yaşarsın..

Sınırların yok bu dünyada.Kendin kadar büyüksün.Yalanların yok artık çünkü yalana hacet yok.Zaten her şey apaçık yalan.Gerçeğe gerek yok çünkü her şey bir o kadar da gerçek.Ve bunları sorgulayacak insanlara hiç gerek yok çünkü o kadar çoksun ki nefes alamıyorsun kendinden..


Yavaş yavaş değişmeye başlıyor gökyüzü.İstediğin renkler tek bir renge dönüşüyor:Beyaz.Sonra geçen yıl büyüdüğünü hissedip de duvardaki posterleri çıkarırken bantın kopardığı, duvardaki o alçılı kısım beliriyor gözünün önünde.Hani çok mutlu olduğun bir rüyadan zamansız uyanırsın ya.Öyle bir hisle kaldırıyorsun başını.Boynun ağırmış.Elinin üstünde tişörtünün kat izleri.Nasıl bir pozisyonda daldıysan artık bedenin de katılıyor gerçek dünyaya neden döndüğünle ilgili isyana..

Sonra sesler geliyor içerden.Annen çağırıyor galiba.Bütün aile toplanmışken içerde oturulur muymuş? Oysa ki bilmiyor kimse sen içerde değilsin ki kendi içindesin..Hep de orda kalacaksın.

Hayat bizi nereye götürürse götürsün içimizdeki o küçük çocuk hep yaşayacak hep bir özlem hissedeceğiz her birimiz bir şeylere karşı.O özlem hiç bitmesin hep biraz masum kalalım..en masum halimizden bile masum..


Korku nedir bilmeyince
Kendi dünyasına götürdü beni
Korku neymiş orada gördüm
Anladım kırılıp dökülmeyi
Sonra elinden tutunca günlük güneşlik oldu dünyası
Söyledi ki
Burası senin dünyan
Elimden tuttukça
Benim de burası...