Enteral ve parenteral beslenme, normal yollarla yemek yiyemeyen hastalara tüp yoluyla ya da kateter yardımıyla damardan serum verilmesi işlemidir. Bağırsaklar besinleri absorbe edebiliyorsa enteral beslenme, bağırsaklar besinlerin emilimini yapamıyorsa parenteral beslenme uygulanır. Bu beslenme şekillerinin endikasyonları birbirinden farklıdır.

Enteral Beslenme Endikasyonları


  • Anoreksiya
  • Depresyon
  • Engelli olma
  • Yeme bozuklukları
  • Yemek yiyememe ve oral yolla besinleri alamama
  • Erken doyma
  • Mide bulantısı
  • Yutarken şiddetli acılar çekme
  • Bilinçsizlik hali
  • Disfaji (yutma güçlüğü)
  • Endotrakeal entübasyon
  • Gastroparez (mide felci)
  • Proksimal bağırsak tıkanıklığı
  • Açık yaralar
  • Dekübit ülser (bası yarası)
  • Kan zehirlenmesi
  • Travma

Kontredikasyonları:


  • EN’nin tolere edilememesi
  • Paralitik ileus
  • İleri derece Malabsorbsiyon
  • İlk dönem IBS
  • Tam bağırsak obstrüksiyonu,
  • Ciddi diyare.
  • Üst GIS Kanama
  • Ciddi Kusma
  • Ağır pankreatit

Enteral Beslenmenin Avantajları

Enteral beslenme normal metabolik yolları korur, tüm besin maddelerinin emilimini sağlar, yağ ve protein sindiriminde rol alan kolesistokinin hormonunun salınımını tetikler, hepatik lipid metabolizmasını korur, bağırsakların pH değerini ve florasını korur, yara iyileşmesini destekler ve enfeksiyöz (bulaşıcı) komplikasyonları azaltır.
Enteral beslenmeye en çok ihtiyaç duyan hastalar; baş ve boyun kanseri nedeniyle besinleri yutmakta zorlananlar ya da ağrılı bir kanser tedavisi görenler, inme ve amyotrofik lateral skleroz (ALS) gibi nörolojik problemler yaşayanlar, mide felci (gastroparezi) ve bağırsak tıkanıklığı gibi gastrointestinal problemler yaşayanlardır.

Parenteral Beslenme Endikasyonları

Yetersiz beslenen, malnütrisyon riski olan ve enteral beslenemeyen tüm hastalar için parenteral beslenme uygun görülür. Parenteral beslenme aşağıdaki durumlarda düşünülebilir:

  • Gastrointestinal (mide – bağırsak) bozukluklar
  • Bağırsak tıkanıklığı
  • Kısa bağırsak sendromu
  • Gastroşizis (bebeğin kordonunun yanında bulunan açıklıktan barsakların dışarı çıkması)
  • Nedeni ne olursa olsun uzun süreli ishal
  • Yüksek çıkışlı fistül
  • Çok şiddetli Crohn hastalığı
  • Ülseratif kolit (kronik sindirim sistemi hastalığı)
  • Nekrotizan enterokolit (daha çok yeni doğan bebeklerde meydana gelen bir tür bağırsak hastalığı)
  • Perioperatif (ameliyat öncesi) beslenme desteği
  • Uzun süreli postoperatif ileus riski yüksek olan hastalar (ameliyat sonrası bağırsak tıkanıklığı)
  • Pankreatit fistül
  • Palyatif cerrahi

Parenteral beslenme kontrendikasyonları:

Parenteral beslenmenin kontrendikasyonları şu şekildedir:


  • Enteral beslenme ile besin ihtiyacının %70 den fazlasının karşılanabiliyor olması
  • Kalp yetmezliği durumu
  • İleri düzey karaciğer hastalığı,
  • Yağ metabolizması bozuklukları
  • Kontrolsüz Diyabet, Hiperglisemi
  • Şok ve şiddetli kan diskrazileri
  • 5 gün içinde oral beslenmenin başlanacağının ön görüldüğü durumlar

Parenteral Beslenmenin Komplikasyonları

Parenteral beslenme, besinlerin intravenöz yollarla hastaya verilmesidir. Kateter enfeksiyonu, septik şok, ölümler, kan pıhtıları ve pulmoner embolizm, karaciğer yetmezliği, kolesistit (safra kesesi iltihabı),
safra kesesi taşı, bebeklerde gut hastalığı, pnömotoraks (akciğerde hava kaçağı), potasyum seviyelerinde azalma (hipokalemi), fosfat seviyelerinde azalma (hipofosfatemi), magnezyum seviyelerinde azalma (hipomagnezemi), glikoz seviyesinin yükselmesi (hiperglisemi), glikoz seviyesinin düşmesi (hipoglisemi), elektrolit dengesizlikleri, akut böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, hipotansiyon, aritmiler, solunum yetmezliği, nöbetler ve koma oluşabilir.
Parenteral Beslenmenin Avantajları

Parenteral beslenme karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller ve elektrolitler dahil olmak üzere sıvı besinlerin vücuda girmesini sağlar. Sindirim sistemleri çalışmayan kişilere parenteral beslenme uygulanır. Parenteral beslenmeye en çok ihtiyaç duyan hasta grupları şunlardır:
Kanser: Sindirim sistemi kanseri, bağırsakların tıkanmasına neden olarak yeterli yiyecek alımını engelleyebilir. Kemoterapi gibi kanser tedavisi vücudun besin maddelerini zayıf bir şekilde emmesine neden olabilir.
Crohn hastalığı: Crohn hastalığı bağırsak iltihabına neden olan bir hastalıktır, bu da ağrıya, bağırsak daralmasına, gıda alımının zorlaşmasına, sindirimin ve emilimin engellenmesine neden olabilir.
Kısa bağırsak sendromu: Doğumda oluşan veya bazı ameliyatlar sonrasındaince bağırsağın çıkartılması durumunda kalın bağırsaklar besinleri yeterince absorbe edemez. Bu da kalın bağırsak sendromuna neden olur.
İskemik bağırsak hastalığı: Bu, bağırsaktaki kan akışının azalmasından kaynaklanan zorluklara neden olabilir.
Anormal bağırsak fonksiyonu: Bu durum yenilen yiyeceklerin bağırsaklardan geçişi sırasında sorun oluşmasına neden olur. Bu da yeterli yiyecek alımını engeller. Anormal bağırsak fonksiyonu, radyasyon ya da nörolojik bozukluklar gibi pek çok sorundan kaynaklanabilir.