Sayıları çok fazla değil. ancak yılan zehrine karşı bağışıklığı olan hayvanlar mevcut. Hatta bunların bazıları yılanlarla besleniyorlar. İşte size hayret edeceğiniz, yılanın bile zehirleyemediği hayvanlar:
Kaliforniya Tarla Sincabı


Bu sincap yılanların zehirleyemediği en ilginç hayvanlardan biri. Yılan zehrinden iki şekilde korunuyor. Birincisi yılan zehrine karşı doğal bağışıklığı var. Kuzey pasifik çıngıraklı yılanlarının bol olduğu yörelerde yaşayan bu tarla sincapları muhtemelen doğal seleksiyon sonucu yılan zehrine karşı bağışıklık kazanmışlar.
Kaliforniya tarla sincabının yılanlardan kullanmak için kullandığı akılalmaz ikinci yöntem ise hayli şaşırtıcı. Deri değiştirmiş yılanın soyulmuş olan derisini bulup çiğnemeye başlıyorlar. Sonra kendi vücutlarını ve yavrularının vücutlarını yalıyorlar. Böylece kendi kokularını kamufle edip yılana karşı korunabiliyorlar.

Firavun Faresi


Sakın cüsselerine bakıp ta yanılmayın. Firavun Fareleri küçük hayvanlardır, ancak koku, görme ve işitme duyusu ve kayda değer refleksleri olan mükemmel birer avcıdırlar. Yeryüzündeki en tehlikeli yaratıklardan biri olan Kral kobra da dahil olmak üzere böcekler, fareler, sıçanlar, tavşanlar, kertenkeleler ve yılanlar gibi küçük hayvanları avlarlar.
Tekrarlanan sokmalar ya da ısırmalar güçlerini kesse ve hatta onları öldürse de, akrepler ve yılanların zehirlerine karşı büyük ölçüde bağışıktırlar.
Hindistan’a özgü olan Kral kobra, dünyanın en büyük zehirli yılanı. 6 metre uzunluğuna ve 35 kilodan fazla bir ağırlığa ulaşabilir. Kral kobranın bir ısırığı, yetişkin bir insanı 30 dakikadan daha kısa bir sürede öldürebilir.
Vahşi bir Kral kobranın korkması gereken sadece 2 şey var: insanlar ve firavun fareleri. Firavun fareleri, sürekli aktif birer avcıdırlar ve çok çeşitli küçük av hayvanları yerler ve özellikle yılanları severler.
Firavun farelerinin tüm türleri düzenli olarak yılan yerler, ancak ince firavun faresi ve gri firavun faresi , Kral kobra ile yüzleştiğinde onu yutması muhtemel iki türdür.
Aslına bakarsanız kral kobralar firavun farelerinden çok daha büyük avlarla beslenirler. Ancak üzerlerine doğru gelen firavun faresini gördüklerinde kaçabilirlerse kaçarlar, kaçamazlarsa savunmaya geçerler. Firavun faresi son derece hızlı olan kral kobranın darbelerinden yine müthiş bir hızla sıyrılmayı başarabilir. Fırsatını bulduğunda dişlerini kobranın kafasına geçirir. Eğer yılanı doğru yerinden yakalayabilirse kafasından ısırarak öldürür. Bazen yılan firavun faresini sararak boğmaya çalışsa da kısa sürede yenik düşer.
Firavun faresi ilk hamlesini yanlış bir şekilde yaparsa kobra tarafından ısırılabilir. Öncelikle yılan dişlerinin farenin kalın derisinden geçmesi çok zordur. Yılan dişini geçirebilse de birkaç saat içinde firavun faresi kendini iyileştirir. Ancak firavun faresi asetilkolin reseptörü denen bir şeye sahiptir. Bu sayede zehire karşı tamamen bağışık olmasa da ,nispeten toleranslıdır.
Ancak yılan fareyi birden fazla sayıda ısırırsa bu kez firavun faresi yenik düşebilir ve kobraya yem olabilir.
Firavun faresi kral kobra karşılaşmalarının yaklaşık % 75-80 ini firavun fareleri kazanmaktadır. Rakibini öldüren firavun faresi yılanı zehir kesesi ile birlikte tamamen yer, bitirir.

Bal Porsuğu


Bal porsukları Afrika’da, Orta Doğu’da, ve Hindistan’da yaşıyor. Hayret edeceksiniz ama bal porsuklarının diyetlerinin yaklaşık % 25 i zehirli yılanlardan oluşuyor. Bal porsukları da firavun fareleri gibi yılan zehirine karşı bir bağışıklık oluşturmuşlar.
Kobra zehrinde nefes almak için gerekli olan kasları felç eden alfa-nörotoksin adlı bir molekül mevcut. Bu nörotoksinler esasen bir kas hücresinin nikotinik asetilkolin reseptörüne bağlanır ve hücrenin çalışmaya devam etmesi için gerekli sinir sistemi sinyallerini almasını engeller.
İşte bal porsukları ve firavun farelerinde nörotoksini bağlayan bu asetilkolin reseptörleri değişime uğramış durumda ve yılanın nörotoksini bu hayvanların solunum kaslarını felç edemiyor.

Yaban Domuzu


Yaban domuzlarının yılan sokmalarından kurtulabildikleri yıllardır biliniyordu. Ancak bunun nedeninin kalın derilerinin ve yağlarının dişlere karşı zırh gibi davranması olduğu düşünülüyordu. Domuzların zehirlere karşı moleküler savunmaları olması beklenmiyordu. Oysa yaban domuzları, bal porsukları gibi, dünyanın aynı bölgelerini zehirli yılanlarla uzun zaman paylaşmışlardı ve tıpkı bal porsukları gibi yılan zehrine karşı direnç geliştirmişlerdi.

Sekreter Kuşu


Sekreter kuşu Sahra altı Afrika’nın açık arazilerinde bulunan korkunç saldırgan bir avcıdır. 1,4 metre uzunluğunda gözalıcı görünümlü bu kuş avını inanılmaz bir süratle ve kendi ağırlığının 5 katı güçle pençe darbeleri ile öldürür. Genellikle avları küçük memeliler, böcekler, kabuklular, kertenkeleler ve kuş yumurtalarından oluşur ancak, yılanları avlamak için özel bir tutkusu vardır.
Yılanı 15 milisaniye gibi bir sürede 20 kilogram kuvvetlik pençe darbeleri ile öldürür. Uzun bacakları ile hedefi şaşırmadan vurması gerekir. Diğer bir yol da yılanı gökyüzüne havalandırmak ve yüksekten taşlara atarak öldürmektir. Sonra onu yemek sadece saniyeler gerektirir.

Kirpi


Kirpiler de zehirlere karşı bağışıktırlar. Kirpi ve engerek karşı karşıya geldiğinde engerek güç anlar yaşar. Engerek yaralandığında, kirpi başından başlayıp birkaç saat sonra her şeyi bitirir.