Ehlisünnet ve Şia kaynaklarında resul-i Ekrem’in (s.a.a) dilinden çok sayıda hadisler nakledilmiştir ki bu hadislerde Ali’nin Şia’sı ve onların konumundan bahsedilmiştir. Şimdi, o hadislerden bazılarını naklediyoruz.

Taberani “el-Mu’cem”, İbni Hacer Haysemi “es-Savaiuku’l-Muhrika” ve Muttaki Hindi “Kenzu’l-Ummal” adlı eserlerinde Hz. Ali’nin (a.s) dilinden şöyle naklederler. Hazret şöyle buyurdu: “Habibim Allah Resulü (s.a.a) bana şöyle buyurdu: “Ey Ali! Sen ve Şiaların Allah’ın hoşnutluğunu elde etmiş bir halde Rabbinizin huzuruna çıkacaksınız! Sonra düşmanlarınız üzgün ve elleri boyunlarına bağlanmış bir halde Allah’ın huzuruna gelecekler.”[25]

Bir başka hadiste Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Sen ve Şiaların nurlu yüzlerinizle Allah’tan hoşnut bir halde Kevser Havuzu’na gireceksiniz! Düşmanlarınız ise yüzleri siyah, susuz dudaklar ve başları önlerine eğik bir halde gelecekler!”[26]

Uzun bir hadiste Hz. Ali (a.s) Resul-i Ekrem’in (s.a.a) dilinden şöyle nakleder: “Allah Resulü (s.a.a) Hayber Savaşı’nda bana şöyle buyurdu: Ey Ali! Eğer Hıristiyanların İsa Mesih hakkında dedikleri aşırı (guluv) sözleri ümmetimden bazılarının senin hakkında söylemelerinden korkmasaydım bugün senin hakkında öyle bir söz söylerdim ki (bundan sonra) yanından geçtiğin her Müslüman ayakkabının toprağını ve abdestinden arta kalan suyunu şifa olarak alırdı. Üstünlüğüne şu yeter ki sen bendensin bende senden, mirasın benden benimde mirasım sendendir. Senin benim yanımdaki konumun Harun’un Musa’ya olan konumu gibidir, ancak benden sonra peygamber gelmeyecektir. Sen dinimin tebliğcisisin ve benim sireme bağlı kalarak (düşmanlarla) savaşacaksın! Sen kıyamette insanlardan bana en yakını ve yarın yerime Kevser Havuzu’nun başına geçecek halifemsin. Takipçilerimden cennete ilk girecek kişi sensin. Kuşkusuz ki Şiilerine Kevser suyundan içirilecek temiz ve ak yüzlerle etrafımda nurdan olan yüksek yerlere yaslanırlar. Onlara şefaat edeceğim ve cennete benim komşularım olacaklardır. Ancak senin düşmanların yüzleri siyah, dudakları susuz ve başları önlerine eğik bir halde olacaklardır.”[27]

Bir başka rivayeti de Sıbt b. Cevzi Ebu Said Hudri’den, yine bir diğer hadisi Ebu Hureyre Allah Resulü’nden (s.a.a) nakletmiştir. Bu konuyla ilgili çok sayıda hadis mevcuttur ancak biz bu kadarıyla yetiniyoruz.[28]