MEB tarafından 20 bin öğretmen ataması bilgisayar kurası ile gerçekleştirildi. Saat 13.00'te açıklanacağı duyurulan sözleşmeli öğretmen atama sonuçları, beklenenden önce erişime açıldı. Atama öncesinde Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk açıklama yaptı. İşte, 20 bin öğretmenin görev yerini öğrendiği sözleşmeli öğretmen atama sonuçları ve atamaların yoğunlukla yapıldığı bölgeler hakkında detaylar

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un da katıldığı atama töreni saat 10.00’da başladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 20 bin öğretmen ataması bilgisayar kurası ile gerçekleştirildi. Atama sonuçları MEB’in http://ikgm.meb.gov.tr internet adresinden öğrenilebiliyor.

Sözleşmeli öğretmenlik atamaları bugün tamamlandı. Saat 13.00'dan itibaren erişime açılması beklenen sonuçlar, beklenen saatten önce açıklandı. Sonuçlar, atama.meb.gov.tr adresinden TC Kimlik Numarası bilgisi ile öğrenilebiliyor.

ATAMA SONUÇLARI İÇİN TIKLAYINIZ

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Türkiye genelinde 75 ile 85 branşta 20 bin öğretmen ataması yaptı. Atama sonuçları, Bakanlığın resmi internet sitesinden duyuruldu. Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, atamalardan önce bir konuşma yaptı. Bakan Selçuk özetle şöyle konuştu:

“Eminim menzil sizin için atanmış olmak değil, esas yolculuk şimdi başlıyor ve bu yolculuğunuzun çocukların hayrına olması, onların çok daha güzel bir geleceğe kavuşması için ne kadar önemli olduğunu sanırım anlatmama gerek yok. Bu yolculukta kendiniz olmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü kendimiz olduğumuzda zaten çocuklar kendisi olacaklar. Kendisi olan bir öğretmen, kendisini çok iyi yetiştiren bir öğretmen, koridorda yürüse bile bir çocuğun yetişmesine hizmet eder, haliyle, tavrıyla duruşuyla görüsüyle bu çocuğun gelişmesi için çok rahatlıkla katkı sağlar. Fakat bu elbette bir kuru bilgiyle olmaz. Öğretmenlik bilginin ötesinde bilgelik gerektiren bir meslek. Eğer bu bilgeliği çocuklar paylaşmazsa bu kuru bir bilgi olur, kuru bilgi de çocuklarımızı zehirler. Aslolan paylaştığımız bilgilerin görgüye dönüşmesidir, bu görgünün de çocukların halinde tavrında günlük yaşayışında ortaya çıkmasıdır.

BÜTÜN ÇOCUKLARIN GÖZÜNE GÖZÜNÜZ DEĞSİN

Derslerinize başlamadan önce bir şeye dikkat edin lütfen. Sınıfınızdaki bütün çocukların gözüne gözünüz değmeden derse başlamayın ve lütfen onların gözünden kalbine akan bir şeyler olduğunu hissedin. O zaman sizin öğretmenliğiniz başlamıştır. Eğer sadece bilgi paylaşımıyla derse başlarsanız bilin ki, siz hiçbir zaman onların öğretmeni olmayacaksınız. Onların devlet memuru olarak oraya atanan ya da öğretmen olarak o sınıfta bulunan resmi kişi olacaksınız. Benim bu bağlamda söyleyeceğim aslında çok şey var ama heyecanınızın farkındayım. Ama çocukların sesi olmaktan da onların heyecanını size iletmekten de geri duramıyorum.

ÖĞRENCİLERİNİZİ AYIRMAYIN

Öğrencilerinizi lütfen ama lütfen aslında lütfen bile değil, muhakkak surette ayırmayın. Eğer onları ayırırsanız gökteki yıldızları ayırmış gibi olursunuz. Onlar bizim için gerçekten büyük değer. Onların sadece akademik başarıları ile övünmeyin. Öğrenme güçlüğü olan ya da bazı akademik sorunlar yaşayan çocukların başarısı neyse öğretmenin başarısı da o odur. Asıl başarı, bu çocuklar üzerinde sağlanan ilerlemedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın değerli bir mensubu, toplumun şerefli bir üyesi olduğunuzu asla unutmayın. Sizlerin daha kaliteli işler ortaya koymanız için başta ben olmak üzere tüm milli eğitim camiası gayret gösterecek, daha güzel bir Türkiye için öğretmenlerle beraber üretmekten zevk alacağız, ekip çalışması yürüteceğiz. Sizin öğretmenliğiniz bundan 10 yıl, 20 yıl, 50 yıl, 100 yıl önceki öğretmenlikten çok daha farklı olacak. Bugün okula başlayan çocuklar 2040’lara doğru iş hayatına atılacaklar ve bakacaklar ki, çok ama çok farklı bir dünya var karşılarında. ‘Siz bize hangi geleceği hazırladınız’ sorusunu soracaklar. O dünyanın dördüncü büyük kırılması olduğunu da unutmamak çok önemli. 21’inci yüzyılın bu beklentisine bizim cevap vermemiz çok mühim. Çünkü kıyasıya bir rekabet var dünyada. Örneğin Çin’deki üstün zekalı dahi sayısı neredeyse Türkiye’nin nüfusu kadar. Biz neyle nasıl mücadele ettiğimizin şuurunda olmak zorundayız. Bu şuurdur ki bizi besler, bu şuurdur ki güçlü bir Türkiye için bize enerji sağlar.

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir’ eskimeyen deyişi hâlâ geçerli. Bu anlamda da Başöğretmen’in gölgesinde ayrı bir enerjiye sahip olabileceğimizi de hatırda tutmakta yarar var. Öğretmenlik çok temelde bir fedakarlık, özveri mesleği. Eğer konfor arıyorsanız bu meslek gerçekten uygun bir meslek değil. Eğer yorulduğunuzu bitkin düştüğünüzü hissetmiyorsanız, gerçekten hakkını vermediğiniz konusunda bir şüpheye ihtiyacınız olabilir. Öğretmenin her zaman huzursuz olması lazım. Çocuğun huzuru için öğretmenin huzursuzluğu şart görünüyor.

BASİT BİR MEMURİYET DEĞİL

Yeni yönetim sisteminin inşası bağlamında hayata geçirilen cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk Milli Eğitim Bakanı olmanın heyecanını yaşıyorum. Bu görevi tevdi eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyorum ve görevimun nasıl bir sorumluluk olduğunu bütün hücrelerimde hissediyorum. Ama şu anda sizlerin yerinde olmak isterdim. Çünkü öğretmenliğin heyecanı çok farklı bir şey. Sizin yapacağınız işlerle ilgili olarak güvenceniz biziz ve bizim güvencemiz sizsiniz. Ben bu bütün söylemleri ifade ederken çeşitli konuşmaları yaparken sadece ve sadece Türkiye’deki tüm öğretmenlere güvenerek bunu söylüyorum. Eğer yan yanaysak eğer berabersek, birlikteysek, eğer çocuklarımız için bir şey yapacaksak işbirliğine gireceksek hep beraber bunu tutup kaldırmamız lazım. Biz bunu çok rahatlıkla yapabiliriz. Türkiye buna müsait. Sizlerin atacağı adımlarla bizim desteklerimizle beraber üreteceğimiz iş ve işlemlerle çok daha parlak bir Türkiye, çok daha parlak bir gelecek olacağını tüm kalbimle hissettiğimi bilmenizi istedim. Bütün bunları yaparken maziden atiye kuracağımız güçlü köprüleri de hiç unutmadığımızı bilin lütfen. İşinizin basit bir memuriyet olmadığının farkına varın lütfen. Bu sene bütçe imkanlarımız dahilinde 20 bin öğretmen atamasını gerçekleştiriyoruz. Ama bu konuda elimden gelen çabayı fazlasıyla gösterip, bu sayının çok daha artması konusunda gereken çaba içinde olacağımızı unutmamanızı özellikle istirham ederim. Umut güzel bir şeydir ama umut tacirliği iyi bir şey değil. Bu konuyla ilgili emin olun ne gerekiyorsa her türlü enerjimizi gayretimizi sarf edip gereken sonuçlara ulaşmayı, müjdelere kavuşmayı diliyorum.”

EN FAZLA ATAMA ŞANLIURFA’YA

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Hamza Aydoğdu ise Türkiye genelindeki öğretmen sayısının 900 bin 525 olduğunu belirterek, “Türkiye geneli öğretmen doluluk oranımız yüzde 87’dir. 20 bin öğretmen atamasıyla beraber toplam öğretmen sayımız 920 bin 525 olacak. Türkiye geneli öğretmen doluluk oranımız ise yüzde 87’den yüzde 89’a çıkacak” dedi. Aydoğdu şu bilgileri verdi:

“Öğretmen atamaları, illerin ve bölgelerin doluluk oranına göre yapıldı. Şu anda doluluk oranı en düşük bölgelerden biri Doğu Anadolu. 85 branşta 75 ile atama yapıldı. En fazla Şanlıurfa’ya öğretmen atandı. 5 bin ücretli öğretmen ataması da yapılacak. Onların da mülakat işlemlerini ağustos ayında bitirmiş olacağız. 17 Eylül’de okullardan açılmadan önce 25 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirmiş olacağız.”

HANGİ KRİTERLERE GÖRE ATAMA YAPILDI?

Atamalarda kontenjanlar, ilk atama yapılabilecek resmi eğitim kurumlarının ihtiyaçları, 2018’de illerin öğretmen hareketliliği, Suriyeli öğrencilerin çoğunlukta bulunduğu iller (Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay) mesleki ve teknik eğitimdeki öncelikli alanlar gibi konular dikkate alınarak belirlendi. Toplam kontenjanın yüzde 90’ı Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illere ayrıldı. Atama gerçekleştirildikten sonra Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki doluluk oranı yüzde 80,64’ten yüzde 89,15’e, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin doluluk oranı yüzde 78,56’dan yüzde 86,42’ye yükselecek. En çok kontenjan ayrılan illerden bazıları 3 bin 424 öğretmenin atandığı Şanlıurfa, 1.744 öğretmenin atandığı Van, 1.555 öğretmenin atandığı Şırnak, 1.449 öğretmenin atandığı Ağrı ve 1.334 öğretmenin atandığı Gaziantep oldu. En çok kontenjan ayrılan alanlardan bazıları ise şöyle gerçekleşti: Sınıf öğretmenliği (3 bin 806), İngilizce (2 bin 2), din kültürü ve ahlak bilgisi (1.907), okul öncesi öğretmenliği (1.676), ilköğretim matematik öğretmenliği (1.453).