ABD’ de Chicago Üniversitesi’nde Friedman ve öðrencilerinin klasik miktar teorisini yeniden yorumlayarak enflasyon sorununa önerdikleri yeni çözümler dýþýnda, yine ayný üniversitede çalýþan ve esasen Friedman’ýn öðrencileri olan bir grup iktisatçý, enflasyon konusunu deðiþik bir açýdan ele aldýlar. Rasyonel Beklentiler Teorisi (Rational Expectations Theory) adýyla iktisat literatürüne giren bu görüþ, klasik iktisadýn temel ilkelerini aynen benimsemiþtir.
Rasyonel beklentiler teorisi ilk olarak 1961 yýlýnda J. Muth’ un “Rasyonel Beklentiler ve Fiyat Hareketleri Teorisi” adýyla yayýnlamýþ olduðu makalesi ile ortaya çýkmýþtýr. Muth, yayýnladýðý bu çalýþmasýnda enflasyonist dönemlerde ekonomik birimlerin “uyarlayýcý beklentiler” (adaptive expectations)’den ziyade , “rasyonel beklentiler” (rational expectations)’e sahip olduðunu açýklamýþtýr. Muth’un bu makalesi daha sonraki yýllarda Chicago Üniversitesi’ndeki bazý iktisatçýlarca bir anlamda tekrar gündeme getirilmiþ ve teori daha da güçlendirilmiþtir. 1970’ li yýllarýn sonlarýna doðru öncülüðünü R. Lucas,
T. Sargent ve N. Wallace’ nin yaptýðý bazý iktisatçýlar rasyonel beklentiler üzerine önemli çalýþmalar yayýnlamýþlardýr.


Rasyonel beklentiler teorisinin iktisat bilimine getirdiði yenilik “beklentiler” konusunda olmuþtur. Esasen, iktisat teorisinde beklentiler konusu, ilk kez Cobweb teorisinde (örümcek aðý teorisi) incelenmiþtir. Bu teori özellikle, tarýmsal ürünlerin arzýnýn, bu ürünlere olan talepteki beklentilere göre gerçekleþeceðini açýklamýþtýr. Ayrýca, beklentiler konusu, rasyonel beklentiler teorisyenlerinden önce Keynezyenler ve daha sonra Monetaristler tarafýndan da incelenmiþtir. Gerek Keynezyenler ve gerekse Monetaristler, fertlerin genel fiyat seviyesindeki deðiþmeleri önceden tahmin etmede “uyarlayýcý Beklentilere” sahip olacaklarýný belirtmiþlerdir. Uyarlayýcý beklentiler teorisine göre gelecekteki fiyat seviyesi önceki dönem(ler)deki fiyatlarýn seviyesine göre belirlenir. Bu teoriye göre özellikle son dönemdeki fiyatlar genel seviyesi ortalamasý, gelecekteki fiyatlarýn tahmin edilmesinde önemli rol oynar. Örneðin, enflasyon oraný önceki yýl % 20 ise, bireyler cari yýl enflasyon oranýnýn da % 20 olacaðýný beklerler. Eðer cari yýl içerisinde enflasyon oraný artarsa (azalýrsa) bireyler sonraki yýldaki enflasyon oranýnýn da artacaðýný (azalacaðýný) tahmin ederler ve davranýþlarýný buna göre ayarlarlar.

Rasyonel beklentiler teorisi ise bireylerin adaptive deðil “rasyonel” (rational) beklentilere sahip olacaklarýný ve bu nedenle iktisat politikasý uygulamalarý karþýsýnda derhal aktif bir tavýr alýp, bu politikalarýn beklenen sonuçlarýný deðiþtireceklerini öne sürmektedir. Bu teoriye göre bireyler, iktisat politikasý uygulamalarý ve bu uygulamalarýn yaratacaðý etkiler konusunda tam bir enformasyona sahiptirler ve dolayýsýyla sistematik bir hata yapmalarý söz konusu olamaz. Kýsaca, fertlerin rasyonel hareket etmeleri sonucunda, iktisat politikasý kendinden beklenen etkileri yaratamaz. Rasyonel beklentiler teorisi taraftarlarýna göre; devlet, kýsa dönemde dahi, vergiler, kamu harcamalarý ve para arzý gibi araçlarý kullanarak, üretim, istihdam, fiyat istikrarý vb. ekonomik deðiþkenler üzerinde etkili olamaz. Bu bakýmdan “aktif” iktisat politikalarý yerine “istikrarlý” politikalar kullanmalýdýr. Bu teoriye göre, devlet sadece oyunun kurallarýný belirlemeli; fertler de, hangi imkânlarýn kendilerine açýk olduðunu bilip kararlarýnýn muhtemel sonuçlarýný önceden kestirebilmelidir. Örneðin; vergi politikasý ve kamu harcamalarý politikasý ile ilgili kararlar önceden belirlenmeli ve sýk sýk deðiþtirilmemelidir. Politika deðiþiklikleri zorunlu olduðu zaman ise, bu deðiþiklikler yavaþ yavaþ yürürlüðe konulmalýdýr.

Rasyonel beklentiler teorisine göre ekonomide para arzý artýrýldýðý zaman, bireyler bunun belli bir dönem sonra fiyatlar genel seviyesi ile birlikte nominal faiz oranýný da yükseltebileceðini tahmin edebilirler. Bireyler para arzýnýn enflasyonist bir etki yaratacaðýný bildikleri için buna karþý rasyonel davranýþlarda bulunacaklardýr. Örneðin, iþçiler nominal ücretlerin enflasyon oranýnda artýrýlmasýný isteyeceklerdir. Ýþçilerin bu taleplerinin iþverenler tarafýndan kabul edilmesi ihtimali yüksektir. Zira iþverenler de fiyatlar genel seviyesinin artmasýnýn kendi karlarýný arttýracaðýný önceden “rasyonel” bir þekilde tahmin edebileceklerdir. Sonuç olarak, para arzýnýn arttýrýlmasý reel milli gelir ve istihdam düzeyinde önemli bir deðiþiklik yaratmayacak sadece enflasyonist bir etki doðuracaktýr. Dahasý, ücret artýþlarý ile fiyat artýþlarý birbirini kovalayacaktýr.


Yukarýda kýsaca özetlediðimiz hipotez, bazý yönlerden eleþtirilere uðratýlmýþtýr. Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Kenneth J. Arrow teoriyi baþlýca þu açýlardan eleþtirmiþtir:

  1. Rasyonel beklentiler tezinde ekonomik birimler ekonominin gelecek dengesini analiz etme yeteneðine sahip, süper istatistikçiler olarak kabul edilmektedir.
  2. Ekonomide menkul kýymetler piyasasý etkin olarak çalýþýrken, mal ve emek piyasalarý bu düzeyde etkin olmayabilir. Aksine bunun tam tersi de olabilir. Arrow’ a göre fiyat beklentilerine iliþkin tahminler çoðunlukla sermaye birikimi konusundaki kararlar için doðrudur. Sermayenin akýþýna iliþkin kararlarda ise fiyat beklentileri önemli hatalar içerebilir. Hisse senetlerindeki fiyat dalgalanmalarý buna bir örnek teþkil etmektedir.


Yeni Klasik Ýktisat’ýn (YKÝ) Ýþsizlik ve Phillips Eðrisine Ýliþkin Yorumu
Ýþsizlik, çoðunlukla gönüllüdür. YKÝ taraftarlarý, Konjonktür dalgalanmalarýyla ilgili olarak yanlýþ algýlamalar üzerinde dururlar. Onlara göre yüksek iþsizlik, iþçilerin yanýlmalarýnýn bir sonucudur. Ýþçiler daha iyi iþ bulmak için iþlerinden ayrýlýrlar ama iyi koþullarda iþ bulamayýnca iþsiz duruma düþerler. Konjonktürün geniþleme aþamasýnda iþçiler reel ücretleri gerçekte olduðundan fazla tahmin ederler bu da yüksek üretim ve düþük iþsizliðe yol açar. Bu modelde kýsa süreli Phillips eðrisi, doðal iþsizlik düzeyinde dik bir doðrudur. AD’den etkilenmeyen AS’nin Phillips eðrisine dönüþtürülmüþ halidir. Ýþçiler, fiyatlarýn ücretlerdeki kadar hýzlý artmadýðýný bilmediklerinden yanýlýr ve daha fazla emek arz ederler.

Firmalar bir mal üretirken çok sayýda mal tüketmektedir. Dolayýsýyla fiyatlar arttýðýnda firmalar bunun genel artýþ olmadýðýný kendi mallarýna yönelik olduðunu düþünürler. Üretimlerini artýrýrlar. Bu firmalarýn yanýlmasýna neden olabilir. Ancak beklenmeyen politika deðiþiklikleri AS’yi deðiþtirir. Bu model Lucas’a aittir. Ýþçi yanýlma modeli ise Friedman’a aittir.

YKÝ’de AS ve Phillips eðrisi kýsa ve uzun dönemde diktir. Ancak iþçi ve firmalar yanýlýrsa AS pozitif eðimli olur ya da cari fiyat düzeyi beklenen fiyat düzeyinden yüksek ise pozitif eðimli olur.



Phillips eðrisi ® (U – Un) = ¥ (P – Pe)
Lucas AS ® (Y – Yn) = ¥ (P – Pe)
Rasyonel Beklenti Varsa ® P = Pe Þ Y = Yn; U = Un
Adaptif Beklenti Varsa ® P > Pe Þ Y > Yn olur.




YENÝ KEYNEZYENLER
Keynesyen ekonomiye mikro temelleri kazandýrmýþlardýr. Mankiw, Romer, Stiglitz, Fischer en önemli temsilcileridir.


  1. Yapýþkan Ücret Modeli (Stanley Fischer)

Rasyonel beklentilerin varlýðýný kabul ederler. Ancak ücretler sözleþme ile belirlendiði için sözleþme dönemi boyunca yapýþkandýr. Sonuç olarak Rasyonel beklentiler geçerli olsa dahi iþçiler beklenti hatasý yaparlar.

* Yeni klasiklere göre AS dik odluðu için para politikasýný kullanmak anlamsýzdýr. En iyi politika politikasýzlýktýr.
* Yeni Keynezyenlere göre rasyonel beklenti olmakla birlikte ücretler sözleþme dönemi boyunca yapýþkan ya da katý olduðu için iþçiler hata yaparlar. Dolayýsýyla geniþletici para politikasý rasyonel beklentilerin varlýðýnda bile istihdamý artýrmak için kullanýlabilir.

  1. Ýçerdekiler – Dýþarýdakiler Modeli

Firmalar, iþsizleri iþe alýp istihdam etmek yerine, halen çalýþmakta olan iþçileri muhafaza etmek eðilimindedirler. Eski iþçileri iþten çýkarýp yenilerini alýp onlarý eðitmenin maliyetini göz önüne alamazlar. Bu nedenle ücret ve fiyatlar yapýþkan olur.
Ücret ve Fiyatlarýn Yapýþkan Olma Nedenleri
– Koordinasyon yetersizlikleri
– Menü Maliyetleri
– Etkin ücret teorisi (yüksek ücret, yüksek verim)
– Sözleþmeler, sendikalar vb.
– Ýçeridekiler – Dýþarýdakiler Modeli
Yeni Keynezyenlere göre, piyasalarýn iyi iþlemediðini ileri sürmek deðil, neden iyi iþlemediðini açýklamak gerekir. Piyasa aksaklýklarýnýn nedeni; iþçi yetersizliði, dýþsallýklar, karar alma ve uygulama ile ilgili maliyetlerdir. Ücret ve fiyatlarýn esnekliðini azaltan ufak bir engelin bile iþsizlik sorununun ortaya çýkmasýna neden olabileceðini belirtirler.
FARKLI MAKROEKONOMÝK EKOLLERÝN GÖRÜÞLERÝ
Yeni Klasik (Doðal Oran)
Konu Keynezyen Modeller Parasalcýlar Rasyonel
Beklentiler
Arz Yanlý
Ekonomi
Ekonomi hakkýndaki görüþler Temelde istikrarsýz Uzun vadede doðal iþsizlik oraný düzeyinde istikrarlý Uzun vadede doðal iþsizlik oraný düzeyinde istikrarlý Çalýþma S ve I teþvikleri yoksa durgunluðu girer.
Ekonomide gözlenen istikrarsýzlýðýn nedeni Planlanan yatýrýmlarýn planlanan tasarrufa eþit olmamasý AS þoklarý Yanlýþ para politikasý Kýsa dönemde beklenmeyen AD ve AS þoklarý AS’deki deðiþmeler
Uygun makro politikalar Maliye ve para politikalarý Sabit para arzý artýþý (Para kuralý) Sabit para arzý artýþý (Para kuralý) AS’yi artýrmaya yönelik politikalar
Para arzýndaki deðiþmeler ekonomiyi nasýl etkiler? Faizi deðiþtirir, bu da I’yý etkiler ve GSMH etkilenir. Doðrudan AD’yi deðiþtirir bu da GSMH’yi etkiler Reel üretim deðiþmez, çünkü fiyat deðiþmeleri önceden tam olarak tahmin edilir. Yatýrýmlarý böylece de AS’yi etkileyerek
Paranýn dolaþým hýzý konusundaki görüþü Ýstikrarsýz Ýstikrarsýz Görüþ birliði yok Görüþ birliði yok
Maliye politikasý ekonomiyi nasýl etkiler? Çoðaltan sürecin AD ve GSMH’yi deðiþtirmesi yoluyla Ms deðiþmedikçe bir deðiþme olmaz Fiyatlardaki deðiþmeler öngörülmediði için reel üretim deðiþmez GSMH ve fiyatlar AS’ye baðlý olarak deðiþir
Maliyet itiþli enflasyon konusundaki görüþleri Ücret artýþlarý ve AS þoklarý Aþýrý Ms artýþý olmadýkça uzun dönemde olanaklý deðil Aþýrý para arzý artýþý olmadýkça uzun dönemde olanaklý deðil Vergi ve transferin caydýrýcý etkileri, bürokrasiye baðlý yüksek maliyetler yoluyla olabilir






EK

DÝKKAT:
Uzun dönemde açýklarýn borçla finansmanýnýn para basýmýyla finansmanýna göre daha enflasyonist olacaðýný söyleyen görüþe; hoþ olmayan Monetarist aritmetikdenir.

DÝKKAT:
Enflasyon sürecinde vergi gelirlerinin tahakkuku ile tahsilâtý arasýndaki zaman farký nedeniyle devletin gelirlerinde meydana gelen azalmaya Oliviera – Tanzi etkisi denir.

Örnek:
G = 1500 Bütçe açýðý = 120, S=1220, C=4800 (X–M) = 90 transfer harcamasýnýn olmadýðý bir ekonomi için I=?

Cevap:
S – I = (G + Tr – Ta) + NX
1220 – I = 120 – 90
1220 – I = 30
I = 1190


Örnek:
Keynezyen modelde yatýrým harcamalarýnýn ve devlet harcamalarýnýn egzojen olarak belirlendiði ve vergilerin olmadýðý varsayýmý altýnda kapalý ekonomi çoðaltaný, 4 tür. Ekonomi dýþa açýldýðý zaman 2’ye düþüyorsa m =?

Cevap:
K = Þ Þ 4 – 4c = 1
4 – 1 = 4c
= Þ C = 0,75
Dýþ ticaret çoðaltaný =
2 = ;
1 = 2–1,5+2m
1 = 0,5 + 2m
1 – 0,5 = 2m
m = 0,25

DÝKKAT:
Enflasyon sürecinde devletin çýkardýðý emisyonun deðeri azalýr.
P: Cari fiyatlar genel düzeyi
Pt–1: Bir önceki dönem fiyatlar genel düzeyi
M/P: Reel para miktarý

Enflasyon Vergisi =

Örnek:
Bir ekonomide c= 0,8, t=0,25 G’deki 40 birimlik artýþ bütçe fazlasýnda meydana getirdiði deðiþiklik?



Cevap:
DBS =
= = = =



DÝKKAT:
Keynezyen parasal aktarým mekanizmasý
DMs ® r ® I ® Y


Monetarist Parasal Aktarým Mekanizmasý
Para politikasýnda deðiþiklik ® DMs ® AD ® Nominal GSYÝH


Örnek:
Nominal faiz oraný (r) = %0,75 beklenen enflasyon oraný %120 ise reel faiz oraný?


Cevap:
RFO = NFO: nominal faiz oraný ; RFO: reel faiz oraný BEO: beklenen enflasyon oraný
RFO = ; RFO = ;
RFO = –0,20 x 100 ;

RFO = –%20 azalýr.


Örnek:
Baz yýlýnda Nominal GSMH = 4000 iken takip eden yýlda 4200 olmuþ ve reel GSMH deðiþmemiþtir. Fiyatlar ne kadar artmýþtýr?


Cevap:
=0,05 x 100 = Fiyatlar %5 artmýþtýr.

Örnek:
Md = 0,25 Y, Ms = 150 milyar TL ise Y=?

Cevap:
Ms = Md ; 150 = 0,25Y ; Y = 600


Örnek:
C = 50 + 0,8Y T = 100 + 0,2Y Þ k=?

Cevap:
K = ; K = 2,77
Örnek:
C: 320 Y = 500 G = 150 NX = 80 Tr = 30 T = 160 Bütçe açýðý?

Cevap:
BA (Bütçe açýðý) = (G+Tr –Ta)
BA = (150 + 30 – 160)
BA = 20


Örnek:
Devlet ve dýþ ticaret yok, Y = 800 C0 = 100 c=0,7 Þ s=?

Cevap:
C = C0 + CY Y = C + S
C = 100 + 0,7 (800) 800 = 660 + S
C = 100 + 560 S = 140
C = 660

DÝKKAT:

AD’yi saða kaydýran nedenler AD’yi sola kaydýran nedenler
· Talepteki artýþ· C *
· G *
· T ¯
· Tr *
· Ülke parasýnýn deðer yitirmesi
· I*
· X *
· Olumlu beklentiler
· Ms*
· Reel faiz oranlarý ¯
· Talepteki azalýþ· C ¯
· G ¯
· T *
· Tr ¯
· Ülke parasýnýn deðer kazanmasý
· I ¯
· X ¯
· Olumsuz beklentiler
· Ms¯
· Reel faiz oranlarý *

DÝKKAT:
Yatýrým, bir ekonomide belli bir dönemde mevcut sermaye mallarý ve teçhizat stokuna yapýlan net ilavelerdir. Ýktisadi karar birimlerinin mevcut bir þirket almalarý ya da hisse senedi almalarý, kendileri açýsýndan bir yatýrým olsa da; genel makro denge açýsýndan üretim kapasitesinde bir deðiþme olmadýðýndan dolayý yatýrým olarak kabul edilmez. Çünkü yapýlan iþlem sadece mevcutlarýn el deðiþtirmesi iþlemidir. Bu iþleme plasman denir.


DÝKKAT:
Monetaristlerde fiyatlar genel düzeyi, Ms artýþlarýndan daha fazla artar.

DÝKKAT:
Para arzýnýn artýþ hýzý, reel büyüme hýzýna eþit ise Monetaristlere göre enflasyonist olmaz.

DÝKKAT:
Reel Konjonktör hareketleri yaklaþýmý, Konjonktürel dalgalanmalarýn nedeni olarak “prodüktivitede ortaya çýkan dalgalanmalarý” görmektedir.

DÝKKAT:

IS’i saða kaydýran nedenler IS’i sola kaydýran nedenler
· Talepteki artýþ· C *
· G *
· T ¯
· Tr *
· Ülke parasýnýn deðer yitirmesi
· I *
· X *
· Olumlu beklentiler
· Talepteki azalýþ· C ¯
· G ¯
· T *
· Tr ¯
· Ülke parasýnýn deðer kazanmasý
· I ¯
· X ¯
· Olumsuz beklentiler

Örnek:
c=0,80 Vergi çarpaný?

Cevap:
c + s = 1
0,8 + s = 1
s = 0,20
Vergi çarpaný = Þ =

DÝKKAT:
Etkin ücret teorisine göre, emek verimliliðinin düþmemesi için ücretlerin düþürülmeyip yüksek tutulmasý gerekir.

Örnek:
Kapalý bir ekonomide I = 200 G = 150 C = 100+0,8Y Þ Y = ?


Cevap:
Y = C + I + G ; Y = C0 + cY + I + G
Y = 100 + 0,8Y + 200 + 150
Y = 450 + 0,8Y
Y – 0,8Y = 450
Y = 2250

DÝKKAT:
Yüksek enflasyonun yaþandýðý bir ekonomide nakit ihtiyacý için mevduat sahiplerinin sýk aralýklarla bankaya gitmesine “Ayakkabý Köselesi Maliyeti” denir.

Örnek:
Y = 8100, C=5400, I=1200, G = 1600 Tr, yok ve Bütçe açýðý (BA) = 200 Þ toplam vergi geliri ne kadardýr?

Cevap:
BA = (G + Tr – Ta)
200 = (1600 – Ta)
Ta = 1600 – 200 ; Ta = 1400
DÝKKAT:
Yeni Klasik Makro ekonomik modelde, ekonomik birimler tarafýndan beklenen geniþleyici bir para politikasý, üretimi deðiþtirmezken; fiyatlarýn artmasýna neden olur.


Örnek:
Bir ülkede 2005 yýlý nüfus artýþ oraný %3 ve GSMH büyümesi %9 ise net büyüme nedir?


Cevap:
Net büyüme = MG artýþ oraný – Nüfus artýþ oraný
Net büyüme = %9 – %3
Net büyüme = %6

Örnek:
Y = 5200 Yd = 4400 ve C:4100 NX: – 110 BA = 150 Þ S=?

Cevap:

  1. yol

C+S = Yd = (Y + Tr – Ta)
4100 + S = 4400
S = 300


  1. yol

Yd = (Y + Tr – Ta)
4400 = 5200 + Tr – Ta
–800 = Tr – Ta
BA = (G+Tr – Ta)
150 = G – 800
G = 950

Y = C + I + G + NX
5200 = 4100 + I + 950 – 110
5200 – 4100 – 950 + 110 = I
I = 260

S – I = (G + Tr – Ta) + NX
S – 260 = 150 – 110
S – 260 = 40 ; S = 300

DÝKKAT:
GSMH deflatörü = x100



DÝKKAT:
Transfer harcamalarý çarpaný, kamu harcamalarý çarpanýndan farklý ve küçüktür. Çünkü transfer harcamalarýndan yararlanan yardýma muhtaç kiþiler, ellerine geçen paranýn tamamýný harcamazlar, bir kýsmýný tasarruf ederler.

DÝKKAT:

Keynezyen Ýktisat Klasik Ýktisat
Para talebinin faiz esnekliði yüksektir. Onun için Likidite tuzaðý olgusu ile karþýlaþýlýr. (Para politikasý etkin deðil, maliye Politikasý etkindir.) Para talebinin faiz esnekliði düþüktür. Dolayýsýyla para arzýnda meydana gelen artýþlar, faiz oranlarýný düþürmek suretiyle yatýrýmlarý artýrabilir. (Para politikasý etkin, maliye politikasý etkin deðil)
Yatýrýmlarýn faiz esnekliði düþüktür. Dolayýsýyla faiz oranlarýnda meydana gelen düþme, her zaman yatýrýmlarý etkilemez. (Para politikasý etkin deðil, maliye politikasý etkindir.) Yatýrýmlarýn faiz esnekliði yüksektir. Faiz oranlarýnda meydana gelen bir düþme, yatýrýmlarýn artmasýna neden olacaktýr. (Para politikasý etkin, maliye politikasý etkin deðildir)

DÝKKAT:
Rasyonel beklentiler okuluna göre, yalnýzca beklenmeyen para arzý deðiþiklikleri, milli geliri etkiler.

Örnek:
P Q
Elma 50 200
Ekmek 30 100
Nominal GSMH=?

Cevap:
GSMH = 50×200+30×100=10.000+300=13.000

DÝKKAT:
Enflasyonu hýzlandýrmayan iþsizlik oraný (doðal oran)’na NAIRU denir.

Örnek:
Y = 4200, X = 300 M = 400 Ta = 1100 G = 1400 , S = 900 Tr=100, Yd = ?

Cevap:
Yd = Y + Tr – Ta
Yd = 4200 + 100 – 1100
Yd = 4300 – 1100
Yd = 3200

Örnek:
SMH = 1000, dolaylý vergiler = 10, daðýtýlmayan karlar = 5, sosyal prim ödemeleri = 3, Tr = 12,
amortismanlar = 15 ve dolaysýz vergiler = 20 Þ Yd =?

Cevap:
GSMH = SMH + Amortismanlar ; GSMH = 1000 + 15 ; GSMH = 1,015
MG = SMH – dolaylý vergiler ; MG = 1000 – 10 ; MG = 990’dýr.
Kiþisel gelir = MG – Daðýtýlmayan Karlar – Sosyal Prim ödemeleri + Tr
Kiþisel gelir = 990 – 3 – 5 + 12
Kiþisel gelir = 994
Kullanýlabilir gelir = MG – dolaysýz vergiler
Kullanýlabilir gelir = 994 – 20
Kullanýlabilir gelir = 974