Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kurucusu olduğu gibi, devlet yönetimi konusunda da manevi önderliğini halen korumaktadır. Onun getirdiği yenilikler, haklar ve özgürlükler, onu yaşatmamızı sağlamaktadır. Bizler Atatürk'ü sıradan bir insan olarak görmeyiz. Onu; çağdaş, özgürlükçü, barışçıl, halkçı, milliyetçi, yenilikçi ve ilerici olarak tanırız. Bir anlamda asıl değer verdiklerimiz onun sadece kendisi değil, bize bıraktığı mirastır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bıraktığı en güzel miras, Türkiye Cumhuriyetidir. Kendisi ''Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet yaşayacaktır.'' diyerek, aslında onun şahsından çok, devrimlerine önem vermemiz gerektiğini vurgulamıştır. Atatürk, üstün zekası ve ileri görüşlülüğü ile Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu vahim durumu anlamış, bunun sebeplerini kendisince tespit etmiş ve tüm bu sebepleri ortadan kaldırmak için çaba sarf etmiştir. Nitekim bunun için neredeyse tüm Anadoluyu dolaşmış, toplumlarla iletişime geçmiş ve birlikteliğin getireceği olumlu gelişmeleri herkese aktarmıştır. Onun öncelikli hedefi bağımsızlık ve özgürlüktür. Ancak bağımsızlık ve özgürlüğün, bir devletin huzur ve refahı için yeterli olmayacağını ön görmüş, ülkesini çağdaş hale getirmek için birçok adımlar atmıştır. Ülkede geçmişten beri varlığını sürdüren çeşitli hurafeleri, toplumsal eşitsizlikleri ortadan kaldırmakla işe başlamış ve bunu çok iyi bir şekilde başarmıştır. Her zaman barıştan yana olmuş ve çeşitli ulusal ve uluslararası sorunları, diplomasi yolu ile halletmeyi yeğlemiştir. Sadece ırk bazında bir milliyetçiliği hoş görmemiş, bir toprak üzerinde aynı bayrak altında yaşayan her kesimi bir millet olarak görmüştür. Bilime ve sanata fazlası ile önem vermiş ve kendisi de bu konuda en güzel örnek olmaya çalışmış ve toplumdaki cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldırmıştır.

Atatürk, Atatürkçülüğün simgesidir. Atatürkçülük ise her türlü haksızlığın, adaletsizliği, eşitsizliğin ve mantıksızlığın önüne geçmek, bağımsızlık ve özgürlük uğruna gerekirse canını feda etmektir. Atatürkçüyüm diyen insanların, en başta yapması gereken şey çok çalışmak ve daima ilerlemektir. Bağnazlıktan kurtulmak ve mantıklı düşünmektir. İşte, gerçek anlamı ile bunları yapabildiğimiz zaman Atatürk'ü anlamış ve yaşatmış olacağız.

“Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Atatürk