çocuğunuzun bakıcısıyla olan olumlu veya olumsuz iletişiminiz, dolaylı olarak bebeği de etkiler.

Çocuk bakıcısı işi çok kutsal ve önemli bir iştir. Gerçekten büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Bunu sadece bir iş gibi gören kişi çocuğa sevgi ve şefkat gösteremez. Bu iş severek yapılmalıdır. Çünkü çocuğun gelişimin en kritik döneminde çocuğu büyüten kişidir ve bu dönemde yapılan hataların telafisi mümkün değildir.
Aynı şekilde anne babalar da çocuk bakıcısının öneminin farkında olmalıdır. Çünkü çocuğunuzun bakıcısıyla olan olumlu veya olumsuz iletişiminiz, dolaylı olarak bebeği de etkiler. Bakıcının sizinle iletişimi çok iyiyse, sizi ve çocuğunuzu seviyorsa; bunu bir iş olarak görmeyecek, aksine bebeğinizle ilgilenmek onu mutlu edecektir. Bu nedenle bakıcıyla iyi iletişim kurmanız çok önemli. Bunun yolları ise şöyle sıralanabilir:

Sorumluluklarınızı bırakmayın

Öncelikle, “Çocuğumu emanet edecek, profesyonel bir uzman (çocuk bakım ve eğitim uzmanı) arıyorum” diyerek işe başlamalısınız. Bu kişinin hayatını size adayacağını düşünüp, tüm annelik görev ve sorumluluğunuzu ona bırakmak yerine, onu saatler içinde çocuğunuzla ilgilenecek ve gelişimini destekleyecek bir uzman olarak görün.

Eğitimli kişileri tercih edin

Araştırmalar, 0-6 yaşın gelişim ve eğitim için çok kritik bir dönem olduğunu ve çocuğun gelişimini en üst düzeyde gerçekleştirebilmesi için onunla ilgilenecek kişinin, eğitimli olması gerektiğini vurguluyor.

Bütün şartlarınızı kabul eden ve düşük ücretle çalışan eğitimsiz bir bakıcı yerine, eğitimli birini tercih edin ve her iki tarafı da mutlu edecek şartları karşılıklı belirleyin.

Hak ettiği maaşı ödeyin

Çocuğunuzun bakımıyla ilgilenecek uzmana, talep ettiği maaşı verin ya da hiç işe almayın. Çünkü bakıcıyı düşük maaşla çalıştırmanız, onun motivasyonunu olumsuz etkileyecektir.

Çocuk bakıcısının görevi, hayatını size ve ailenize adamak veya sizin hayatınızı yaşamak değil; çocuğunuza belirli saatler içinde bakmaktır. Onun da kendi hayatı ve ihtiyaçları olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun sağlıklı gelişimi ve mutluluğu, bakıcısıyla olan olumlu iletişiminize bağlıdır.



Çocuğunuzla zaman geçirin

Bakıcı, yatılı veya gündüz çalışsın, elinizden geldiği kadar çocuğunuzla siz zaman geçirin. Çünkü sürekli bakıcı ilgilenirse, minikle duygusal bağ kuramazsınız. Bu nedenle akşamları ve hafta sonlarını çocuğunuzla geçirin, bakıcıya da izin verin. Kendine yeteri kadar zaman ayıran bakıcı; mutlu bir şekilde eve dönecek ve çocuğunuza daha çok ilgi gösterip, işini severek yapacaktır.

Kararları beraber alın

Çocuğunuz en çok bakıcıyla zaman geçireceği için, bakıcı onun ihtiyaçlarını sizden önce fark edebilir.



Mesela, “Kitap karıştırmaya başladı, ona eğlenceli kitaplar alabiliriz” gibi önerilerde bulunabilir. Onları dinleyin ve çocuğunuzla ilgili bir karar almadan önce fikrini alın. Bu, yaptığı işe saygı duyduğunuz mesajını verir ve daha hevesli çalışmasını sağlar.

Yeterli zaman verin

Bakıcıya, ailesini ve sevdiklerini görmesi için yeterli zaman verin. Eğer ailesi şehir dışındaysa, iki haftada bir uzun izne çıkarın. Çünkü altı gün boyunca çalışan ve evden dışarı çıkmayan bir insanın psikolojisi bozulur ve performansı düşer. Kendine ve sevdiklerine yeteri kadar zaman ayıramayan bakıcı, somurtkan bir yüzle çocuğunuzla ilgilenecek ve bu da miniği olumsuz etkileyecektir.

Sohbet edin ve dertleşin

Bakıcının mutluluğu, eşittir çocuğunuzun mutluluğudur. Bu nedenle bakıcının hayatında neler oluyor, onu mutsuz eden bir sıkıntısı var mı, bunları anlamak için fırsat buldukça onunla sohbet edin ve böyle durumlarda yapabileceğiniz bir şey varsa, yardım etmeye çalışın.

Aile ferdi gibi görün

Çocuk bakıcısını ailenin bir ferdi gibi görün ve onu akrabalarınızla çocuğunuzun özel öğretmeni olarak tanıştırın. Yaptığı işe saygı duyun ve bakıcı diye küçümsemeyin. Bunu davranışlarınızla, beden dilinizle ve sözlerinizle samimi bir şekilde gösterin. Özel bir yere gittiğinizde onu da davet edebilirsiniz.

Ona jest yapın

O, sizin en sevdiğiniz insana, çocuğunuza bakıyor. Bu, para kazandığı bir iş de olsa, böyle kutsal bir şey yaptığı için sevilmeyi ve değer görmeyi hak ediyor. Bu nedenle ona değer verin ve özel günlerini (doğum günü, yılbaşı vb.) jest yaparak hatırlayın.

Onu takdir edin

Çocuğunuzun gelişimine yaptığı katkılardan dolayı bakıcıya teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Hiçbir zorunluluğu yokken fazla çalıştıysa veya sizin için artı bir şey yaptıysa, bunu mutlaka ödüllendirin.

Ekstra para ödeme, hediye alma ve en önemlisi güler yüzle, içten bir teşekkür gibi..

‘Ben’ dilini kullanın

Yaptığı yanlışları ‘ben’ diliyle yapıcı bir şekilde açıklayın. Sizi rahatsız eden bir davranışı varsa, yargılayıcı bir dil kullanmak yerine, “Bunu yapman beni üzüyor ve işteyken aklım evde kalıyor” gibi ne hissettiğinizi ve bu davranışının nelere yol açtığını onu kırmadan açıklayın.

Herkes hata yapabilir, önemli olan hataların yapıcı bir şekilde açıklanması ve düzeltilmesi için şans verilmesidir.

Kişisel gelişimine destek olun

Çocuğunuzun bakımıyla ilgilenecek insanı, kendini çocuk gelişimi ve eğitimi alanında geliştirecek kurslara gönderin. Özellikle bakıcının bir çocuk psikolojisi uzmanından eğitim alması, çok faydalı olacaktır.

Ona değer verin

Bakıcıyı fabrikada çalışan bir işçi gibi görmeyin. Ne eviniz bir fabrika, ne de çocuğunuz bir üründür. Çocuk bakımı sevgi işidir. Eğer onu motive etmezseniz, bunu iş olarak görür ve çocuğunuzun temel ihtiyaçlarını karşılamak dışında, gelişimini desteklemek için artı bir çaba harcamaz.

Unutmayın, her şey karşılıklı ve ne ekerseniz onu biçersiniz. Bakıcıyı sevmeniz ve ona değer vermeniz, çocuğunuzun mutluluğunun anahtarıdır.