Yaşamımızın bir çok alanında ihtiyaç duyduğumuz, kaliteli yaşamamız hatta sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemiz için mutlaka olması gereken koku ve tat alma duyusu, zehirli yiyecekler, zehirli gaz ve yangın gibi karşılaşabileceğimiz problemlere karşı koruyucu görevdedir.
Birçok tat, temel olarak koku duyusu aracılığı ile tanınır. Örneğin çikolata yerken burnunuzu tutarsanız yediğinizin tatlı mı acı mı olduğunu ayırabilseniz bile çikolatanın tadını almakta zorlanacaksınız. Bunun sebebi çikolatanın tanıdık tadının büyük ölçüde kokuyla algılanmasıdır. Birbiri ile endeksli olan bu iki duyu, bazı durumlarda ciddi hastalıklara sebep olabilir. Koku alma bozukluğu bir sinüs problemi, burunda doku büyümesi ya da nadir olarak tümör hastalığı gibi sebeplerden ortaya çıkabilir. Bu sebeple erken teşhis ve tedavi oldukça önem taşımaktadır. Peki Koku ve tat alma bozukluğu neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?
KOKU VE TAT ALMA DUYULARI NASIL ÇALIŞIR?
Koku ve tat alma duyuları elektrokimyasal olaylardır. Havada uçabilecek kadar küçük koku moleküllerinin burun içine girip, burun boşluğunun en üst kısmında yerleşmiş olan beyinle de direkt bağlantı halinde bulunan koku alma hücrelerini uyarmasıyla koku hissedilir. Koku sinir uçları burunun tavanında yer alırlar ve çok ince bir kemik içerisinde doğrudan beyindeki koku bölgesini uyarırlar.
Tat duyusu dil üzerindeki 200-250 tane tat tomurcuğunun içine tükürük tarafından ayrışıma uğramış kimyasal maddelerin girmesiyle başlar. Daha sonra burada oluşan bilgiler sinirlerle beyine taşınırlar. Bu sırada çok sayıda kimyasal olay oluşur.
Genel olarak dil; tatlı, tuzlu, acı ve ekşiden oluşan 4 farklı ana tadı algılayabilir. Tatlı dilin ucu, acı dilin kökü, ekşi ve tuzlu dilin yan kısımları tarafından ayırt edilir. Dil bu 4 ana tadı ayırt edip beyine gönderir. Beyin buradan gelen uyarılarla yüzlerce tat karışımını değerlendirmekte, buruk, kekremsi, saman tadı vs diye tanımlanan çok karmaşık tatları tanımlayabilmektedir.
Lezzet, tat ve koku duyularının ortak çalışmasıyla algılanır. Lezzeti değerlendirmede koku duyusu tat duyusuna göre iki kat daha önemli bir kısmı üstlenir. Bu nedenle burun tıkalı olduğunda lezzeti değerlendirmek zorlaşır.
KOKU VE TAT ALMA BOZUKLUKLARINA SEBEP OLAN NEDENLER?
Toplumda ortalama %1 oranında koku ve tat alma bozukluğuna rastlanmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde bir araştırmaya göre 2 milyondan fazla kişinin, dünyada ise 20 milyon kadar insanın koku ve tat duyusundan rahatsız olduğu tahmin edilmektedir.
Koku ve tat alma duyularının bozulmasına sebep olan bir çok sebep vardır. Bu sebepler şu şekildedir;
* Baskın sorun 60 yaşından sonra doğal koku alma yeteneğinin azalmasıdır. Bilim adamları koku alma yeteneğinin 30 ile 60 yaşları arasında en iyi olduğunu bulmuşlardır. Bu durum 60 yaşından sonra azalmaya başlar ve daha yaşlı birçok kimse koku alma yeteneklerini kaydetmişlerdir. Fakat, genelde her yaştaki kadınlar, erkeklere göre koku almada daha duyarlıdırlar.
* Üst solunum yolu enfeksiyonları, burun tıkanıklığı yapan hastalıklar, burun polipleri, alerjik hastalıkları, sinüzitler, ağız içi iltihaplar, diş sorunları ve kafa travmaları koku ve tat alma duyularının kaybına sebep olabilir.
* Hormon hastalıkları ve dişle ilgili sorunlar da koku ve tat almamızı etkileyebilir.
* Yıllar boyunca böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler soluyanlarda da koku alma duyusu kaybolmaktadır.
* Kafa yaralanmaları da koku ya da tat problemleri yaratabilir.
* Sigara dumanı, yoğun hava kirliliği bu duyuları bozabilir. Sigara bırakıldıktan sonra bu duyular yavaş yavaş geri gelmektedirler. Sigara içen kişinin tekrar eskisi gibi koku alabilmesi için sigara içtiği dönem kadar sigarayı bırakmış olması gerekir.
* Sigara da aynı etkiyle koku ve tat alma duyusunu bozar. Bazı ilaçlarda koku ve tat almayı bozabilirler.
* Baş ve boyun bölgesine kanser nedeniyle yapılan şua tedavilerinden sonra ve bazı nörolojik hastalıklarda da koku ve tat alma duyuları zarar görmektedir.
* Nefes borusu ve ses telleri çıkartılan kimselere, koku ve tat alma duyularının azaldığından şikayet ederler. Bu kişilere burunlarından nefes almalarını sağlanacak tüpler uygulanırsa yeniden tat ve koku almaya başlarlar (bu durum koku ve tat almada burundan hava geçmesinin ne kadar önemli olduğunu gösterir ).
KOKU VE TAT ALMA BOZUKLUKLARI NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Öncelikle detaylı bir öykü alınır. Bu sorunun basit bir nezle ile mi başladığı, kafa da bir darbe sonrası mı geliştiği, burun tıkanıklığı ile ilgisinin olup olmadığı, bu bozukluğun zaman zaman düzelip düzelmediği, mevsimsel değişiklik gösterip göstermediği öğrenilir.
Detaylı KBB muayenesini takiben gerekiyorsa koku ve tat duyusu testleri uygulanır. Tanı amacıyla pek çok koku ve tat testi geliştirilmiştir. Burada temel amaç değişik tat ve kokuyu farklı yoğunlukta vererek bunları ayırt edip edemediğini veya yoğunlukları arttırıldığında fark edip edemediğini araştırmaktır. Bu şekilde kişinin ayırt edebildiği en düşük yoğunluk bulunur, bir bozukluk olup olmadığı belirlenir.
Tomografi (BT) ya da magnetik rezonans (MR) görüntülemesi gibi radyolojik tetkikler de gerekebilir.
KOKU VE TAT ALMA BOZUKLUKLARI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Birçok tat ve koku alma bozukluğu geri dönüşümlüdür. Kendiliğinden iyileşmeyenlerde öncelikle tanı konulup, sebep bulunarak tedavi yapılmaya çalışılır. Bazen kullanılan bir ilaç koku ve tat alma bozukluğunun tek sebebidir ve ilaç kesilince veya değiştirilince durum düzelir.
Şiddetli nezle, grip, alerji gibi hastalıkları olanlar, durumlarının düzelmesi ile koku ve tat alma hassasiyetlerini tekrar kazanırlar. Burun tıkanıklıklarının giderilmesi, poliplerin temizlenmesi ile koku ve tat almada düzelmeler görülebilir.