Aşk nasıl tarif edilir, nasıl ölçülebilir ki.!
Duyguların yoğunluğu yaşanan ipeksi bir yürek.Kadifeden narin bir ten.Bir ok fırlar sevgiden yana yüreği yüreğe ekler.
Çareside yine kendidir,başka telafiler bu yaraya gafil gelir. Yıllardır sakladığımız bize ait olan yürek artık başkasını da barındırmaya başlar.Dokunur bam teline nağmeleri dizdirir dillere.
Oyuncudur insan,oyun içinde bir perde açılır,yeni hayatlara bilet kesilir ve işte sahne başlar aşk adına.
Ne güzeldir aşk,aşık olmak daha da güzel.Pembedir seven gönüllerin gözlerinde.Kalp ürkek kuş gibi çırpınır.
Toydur sevdasında sıkıca sarılmayı bilmez.Gizliden sever ve korkular olsada duygularında vazgeçmek yoktur. Aşkın kendi gerçekliği varoluşu ile yaşar.Etrafında fır döner kelebekler sevgili tekdir benimsenmeyi bekler. İnsan bir başka ışığa teslim olur...
Ertelenip rafa atılan duygular yenide canlanır,yarını yoktur yaşanılması gerekir aşkın etrafında fırtınalar kopar.
Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye,yürek bilginleşmeye başlar yaşanmayan umutlar filizlenir kök salar. Hiç bilmediği bilmediğiniz duygulara teslim olursunuz..
Yükü çok ağırdır,beden yürekle buluşmuştur.
Seven sevilende hissedilir.Katıksız yol alır engin denizinde.Çarklar fıldır fıldır döner.Toz konulsun istemez üzerine. Hem dışındadır dünyanın, hem de yanan yürekte.Görmeden ışık saçan gözleri hissetmektir.Sözlere plan işlemez doğaldır içinden çıkan yüreğin yankılarıdır sevilene.
Uzakta olsada sevilenler ruhları buluşur,yemyeşil çayırlarda koşar uğur böcekleri şahittir gülenyüzlerine.
Ayırıyorsa anlar günışığı ile geceyi sabahlar istenmez karanlıkta olsa gece benimsenir.
Mutluluğa umudunu aşılar.
Hissettikleri de onunladır, kaybettikleri de... AŞK kutsal bir emanet gibi ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir darbelendiğinde,karşılık bulamadığında yada çemberinde oyunların döndüğü anda.Kendince kültürü olağan boyutları hatta sınırları yokta olsa yine de...
İlkel acılara saplandığında gönül kasırgalar koparır.
Acısı ne denli büyükse o kadar çöküşü yaşatır.
Gözlerin feri söner,gülen yüz yerlere düşer,sıkıntı kaplar bedeni ateş basar hastalanır aşk.
Varlığı gibi yokluğuda çırpınır,prangaları kopartmak ister sever ya kısaca nefesim dediğine ulaşmak ister.Hangi romanda anlatılır ki aşkın gerçeği,hakikatlerden uzaklaşır.
O yoğun aşık olunan yıllarda, uyku girmez gözlere,kirpikler nemlenir dima allak bullak ve yürek azat olmayı bekler.

Yaşamın yırtıklarıyla bol olan avuç içinden kayan yitik hayatlara:
Evveliyatının bilinmediği bir hikaye.Dilden dile dolaşan gönüllerde sevdayı aşılayan,bir o kadar da masum ... AŞK

AŞK BİTMEZ DEVAM EDER GÖNÜLDEN GÖNÜLE ÖNCE NEŞ’E İÇİNDE SONRA HANÇER GİBİ DELER DELERDE GEÇER YÜREKLERDE....

alıntı