Al Azif

Bir büyü kitabıdır. "Arabın Kitabı", "Ölülerin Çağrı Kitabı","Ölüler Kitabı", "Ölü İsimlerin Kitabı", "Çıldırtan Kitap" gibi birçok isim takılmış olan mistik bir kitap. Abdül El Hazret tarafından yazılmıştır. Kendisi, Şamlı bir Arap'tır.

Kimilerine göre hiç var olmadığı , birileri tarafından insanları korkutmak için uydurulduğu; kimilerine göre ise var olduğu; fakat yerini kimsenin bilmediği bir kitaptır. Yedi cilt ve 900 sayfanın üzerinde olduğu söyleniyor. M.S. 700 yılında Şam'da yazıldığı biliniyor.

Yazar El Hazret: İskenderiye'den Pencap'a kadar dolaşan, çok okuyan, onlarca dil konuşup öğrencilerine gezip dolaştığı yerleri anlatan, metodları Heredot'u, hatta Bruno'yu anımsatan bir kişidir. Vahşice parçalanılarak Şam çarşısında öldürülmüştür. Kimin veyâ "NEYİN" öldürdüğü bilinmemektedir.

Nostrodamus'un ünlü "Yüzlükler"inin ilk iki dörtlüğünde anlattığı metodunun kaynağı, uzmanlara göre Necronomicon'dan alınmıştır.

Kısacası "Necronomicon", geleceği görmenin yollarını da anlatıyor. Belki de bu sayede Nostradamus, geleceği görebilmişti.

El Hazret'e "Çılgın Arap" da denirmiş. Bunun nedeni, onun geleceği görmesi ve artık yaşadığı çağa uyum sağlayamaması gösteriliyor. Yunanlı platonist filozof Proclus (M.S. 410-485); astronomi, felsefe, matematik, metafizik uzmanıydı ve kullandığı büyü yöntemleriyle "Heketa" adlı mitolojik Tanrı'yı (yahud Demon'u) görebildiğini yazıyordu. Proclus, Eski Mısır ve Kalde gizem öğretilerinden yararlanmıştı ve Proclus'un yazılarının tamamen El Hazret'in eline geçtiği ve Necronomicon'da bunları da yazdığı söylenmekte. İşin ilginç yanı, hiçbir Arap kaynağında Necronomicon adı geçmiyor.

Araştırmacı Tarihçi İdris Şah, (bu) kitabı Hindistan'da, Deobound, Mısır, El Azhar ve Mekke'de araştırmış; fakat başarılı olamamış.

1487 tarihli latince bir belgede dominikan rahip Olaus Wormius imzasıyla engizisyonun ölümcül ismi kara papaz Torquenmada'nın İspanyol Yahudilerine zulmederken; Necronomicon'u ele geçirdiği ve İtalyanca'ya çevirttiği belirtiliyor. Wormius'a göre kitap, son derece tehlikeli ve okuyan insanı etkisi altına alıyor. İçindeki bazı bölümlerin de Tevrat'ın Yaradılış Bölümü'ndeki gizli şifreli bölümlerin açıklamaların bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda da insanı çıldırtacağı belirtiliyor. Wormius, kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki, Spanheim başrahibi Johann Trithein'a yollamış. Wormius, kitap hakkında şöyle diyor: "Çeviriyi yaktım. Bu, Tanrı'ya küfürdü. Gerçekler, çok fazla ortaya çıkıyordu. İnsanlar, buna hazır değiller. Daha çok zaman gerekiyor..."

Başka kaynaklarsa, kitabın yok olmayıp Vatikan'a yollandığını yazıyor. 1586'da Wormius'a ait kopya, Prag'da ortaya çıktı. Ünlü İngiliz majisyeni ve büyücüsü Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly, bu kez Necronomicon'u ele geçirdiler. Söylendiğine göre Kelly ve Dee, "Necronomancy" denen ölüleri kaldırma ayinlerine o zaman başladılar. Ama bir bomba daha vardı kitapta: Simya yoluyla altın yapma yöntemleri de yazıyordu. Dr. Dee, Necronomicon'u İngilizce'ye çevirip Manchester'de Christ's College'e bıraktı. Sonra büyük kolleksiyoncu Elias Ashmole eliyle Oxford'da Bodleian Library'de yer aldı. Şu anda British Museum'da Necronomicon'un bir kopyasının bulunduğu, kayıtlarında yer alıyor.
Peki bu kitabın içinde neler var?

Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler var. El Hazret, kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat'taki "Yaradılış" bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlikler vardır. Tevrat, bunları gizlemekte. Bugüne kadar yapılan çeviriler, aslında Kutsal Kitap'tan çok farklıdır. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü ve planlanması anlatılıyor;

İnsan ırkı, dünyadan önce başka bir yerde idi. Buna, "başka kürelerden gelme" deniyor. Neo-platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgü yaşam formları bulunmaktadır. Bu yaşam biçimleri, kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenir.

Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanılarak, eskilerle ilişki kurulabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir. O zaman geçmişe ve geleceğe hâkim olmak mümkündür; ama bu, tehlikeli bir yoldur. Çünkü insan, taşıyabileceği bilgiyi edinebilmeli ve bunun farkında olmalı ve halk bunları bilmemelidir.

Dünyayı zaman zaman pozitif, zaman zaman negatif güç alanları etkisi altına almaktadır. Bu güç alanı, bilinçlidir ve Şeytan tanımı aslında bu negatif güç alanı ile ilgilidir. Fakat bu güç alanını besleyen, yine insandır.

insan ırkını bu gezegende dölleyen güçler, bizleri sürekli olarak gözlemektedir. Eğer onların planını temelden bozacak bir eyleme giriştiğimiz anda, müdahale edeceklerdir ve bu müdahale, eskilerin eskisi denen akıl almaz bir güç boyutunda gerçekleşecektir.

Necronomicon'un bilinen kopyaları, kayıp görünüyor. Bazı kaynaklar, Adolf Hitler'in okült ilgisi sonucunda kitabın bir kopyasını ele geçirdiğini belirtiyorlar; ama sonrası bilinen bir şey: Führer'in sonu. Efsâneye göre, Necronomicon'dan yararlanmışa benzemiyor. Dee'nin Bodlein müzesindeki çevirisi 1934'den sonra yok oldu. Belki de Hitler'e giden kopya oydu.

British Museum, önceleri çalınmalardan söz ediyordu; ama bunun doğru olmadığı anlaşıldı. Wormius baskısı oradaydı. Ama nedense kataloglardan silindi ve yeraltı depolarına kaldırıldı. Hatta bir iddiaya göre değerli eşyalar klasmanına alınarak 1940'larda kraliyet mücevherleriyle beraber Galler'de özel bir şatoya saklanmıştı. Sonra tüm dünya kitaplıkları, Necronomicon ile ilgili kaynakları ve belki de kopyaları saklamak için söz birliği ettiler. Necronomicon'un çıldırtması sanıldığı gibi değil. Bildiğimiz, inandığımız her şeyi reddetmesi ve gerçeklerin çok farklı ve belki de çok acımasız olması yüzünden okuyanlar şoka giriyor.