Jinekomasti Şimdi erkekte meme büyüklüğü ile ilgili yaşanan problemlerden, çeşitlerinden ve tedavisinden bahsedeceğiniz. Daha önceki videolarımda da bundan bahsetmiştim ama görsel kullanamadık. O yüzden tekrar bilgi vermek istedim ve görsellik kullanarak bunu yapmak istedim. Erkekte meme büyüklüğüne jinekomasti diyoruz. Çok belirgin olmayan, pektoral adele yani göğüs kasına bağlı olan bir belirginlik varsa, meme altında herhangi bir belirginlik yoksa, meme başı yaklaşık 1,5 cm çapında kabarık değilse bu normal bir erkek memesidir. Peki neden erkeklerde meme büyür? Bunun genellikle %90 a yakın sebebi ergenlik döneminde kilolu olmakla alakalıdır. Ergenlik döneminde kilolu olan gençlerde yağ dokusundan salınan östrojen hormonu fazla olduğu için erkek memesinde de büyüme meydana gelir. Daha sonradan kilolar verilse de o bölgede meme bezi geliştiği için yine de memenin belirginliği devam eder. Şimdi bazı tiplerden bahsedelim. Bunların derecelendirmeleri var onlardan bahsedelim. Mesela meme başının altında meme dokusu olduğu çok bariz bir meme jinekomasti görüyoruz. Yağ dokusunda da artış var. Ama daha çok bez dokusunda artış var. Buradaki JİNEKOMASTİ biraz daha yaşa bağlı olan, yaşa ve kiloya bağlı olan memede yağlanma. Şöyle karşılaştırma yaparsak, bazen hem meme bezi hem yağlanma vardır. Bazen de bez daha fazla yağlanma daha az. En ağır vaka ise son derece hat safhada bir jinekomasti, üstelikte sarkması var deride, yani bildiğiniz kadın memesi gibi bir meme oluşmuş. Meme başıda büyük hem de yağlanma vardır. Hemde kilo alıp vermelerden dolayı meme başının yerinde ve meme bezinin yerinde yer değiştirme var. Biz ne yapıyoruz jinekomastide? Ben genel olarak şöyle yapıyorum: meme üst dokusuna güzelce infiltre ettikten sonra bir takım solüsyonlarla o bölgedeki yağ dokusunu, gerekli inceliğe indiriyorum deri kalınlığını. Ondan sonra hastamı oturtuyorum eğer ki meme başındaki belirginlik devam ediyorsa o zaman meme başının altından şöyle ay şeklinde incecik bir çizgi ile girerek oradan meme bezini de alıyorum. Çoğu vakada bunu yapmak elzem zaten yağ aldıktan sonra mutlaka meme bezi kalacaktır. Alınması gerekiyor. O alındıktan sonra da bu memenin de ucunu da belirgin dışarı çıkık gibi görünmeside ortadan kalkacaktır. Mesela kilolu olmayan bir jinekomasti düşünürsek, onda belki sadece yağ almak yeterli olabilir. Yani kişilere göre tercih ettiğimiz yöntem değişiyor. Gelelim bu hat safhada olan vakamıza. Bunuda mutlaka yağ, meme bezi artı deri alınması gerekiyor. Meme başlarının da küçültülerek tekrar oluşturulması gerekiyor. Öyle bir durumda tabi bir miktar göğüs bölgesinden ince çizgi şeklinde bir iz olacaktır. Bu iz genelde bu pektoral adele dediğimiz kasın altına denk gelecektir. Eğer kıllar varsa onlar bir şekilde o izi kapatabilir. Sonuçta bu durumda normal görüntüyü elde etmek bu şekilde mümkün olur. Eğer sadece yağ ve meme bezi alırsak o zaman o deri toplamaz. Deri toplamadığı için de görüntü pek hoş olmaz. Bu işlemler yaklaşık 1 saatle bir buçuk saat arası, dikiş işlemi olduğu için sürer. Akşam, gece yatış gerektirmez hastanede. Genellikle uyutarak yani narkoz altında genel anestezi ile yapıyorum ama basit olan jinekomastiiler sadece yağ alınıcaklar, meme bezinden çok az bir miktar alınacaksa lokalde yapılabilir. Ama gene tabi daha konforlu olacaktır. Çünkü bölge büyük, hastanın hiçbir şey hissetmemesi duymaması, görmemesi daha iyi olur diye düşünüyorum. İşten güçten alan bir ameliyat değildir. Ertesi gün normal işinize gidersiniz. Fakat bir ay kesin, bence bir aydan da fazla yani altı hafta kadar bir korse kullanmak gerek. Yani göğüs bölgesini basılı şekilde tutacak bir korse giymemiz gerekiyor. Bunu giymemiz çok önemli o derinin tekrar adapte olabilmesi için. Bundan sonrada, bir aydan sonra da benim önerim: ufak masajlar yaptırmak. Bunlar lenfatik el masajı olabilir, cihazlarla yapılan masajlar olabilir. Bu da o bölgedeki lenf drenajını arttırarak ödemleri azaltacak ve kişinin daha çabuk iyileşmesini sağlayacaktır. Birde önemli bir konu spor olayı. Bir ay kadar ağır sporlardan uzak duruyoruz. Yürüyüş yapabiliriz fakat hani gidipte body yapmıyoruz, kaslarımızı çalıştırmıyoruz. Çünkü öyle bir dönemde böyle bir şeyin yapılması hem ameliyat bölgesine zarar verebilir hem de kişinin ağrı duymasına neden olabilir.