instagram takipçi satın al
Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu
Toplam 23 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Tüp Bebek Hakkında Herşey

  1. #1
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111

    Tüp Bebek Hakkında Herşey

    Booking.com
    Tüp bebek tedavisinde çoğul gebelikler

    Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Bölüm Koordinatörü Prof.Dr. Aydın Arıcı, tüp bebek yönteminde rahime birden fazla embriyo yerleştirilmesi ve sağlıklı olan embriyonun seçimi ile ilgili bilgi verdi.

    * Tüp bebek yöntemi uygulanırken, rahime birden fazla embriyo yerleştirilmesinin nedeni nedir?

    Rahime birden fazla embriyo yerleştirilmesinin tek nedeni hamilelik şansını artırmaktır. İstatistiklere baktığımızda açıkça görüyoruz ki, örneğin en iyi kategori olan 35 yaşından genç kadınlara tek bir embriyo transfer edildiğinde o kadının hamile kalma şansı yaklaşık yüzde 20’dir. İki embriyo transfer edildiğinde bu rakam hemen hemen ikiye katlanır ve yüzde 40’a yaklaşır. Üç embriyo transfer edilirse yüzde 50-60 gibi bir rakama ulaşır. İlginç olan ise dört ve sonrasında hamilelik şansı artmaması. Bu durumda çoğul gebelik riski artıyor. İki embriyo transfer edildiğinde ve hamile kalındığında yüzde 70’i tekizdir, yüzde 30’u ikizdir. Üç embriyo transfer edildiğinde yaklaşık yüzde 60’ı tekizdir, yüzde 30’u ikiz, yüzde 10’u da üçüzdür. Avrupa’da devlet tüm tüp bebek masraflarını karşıladığı için ve çoğul gebeliklerin topluma maddi ve manevi yükü çok olduğu için belirli sınırlamalar getirmişlerdir, kaç embriyo transfer edileceğine dair. Almanya, İtalya gibi ülkelerde 35 yaşından genç kadınların ilk tüp bebek denemelerinde sadece tek embriyo transferi şartı vardır. Ve hesaplandığı zaman tek embriyo transferi artı kalan embriyoların dondurulması ve daha sonra donuk embriyoların teker teker transferi aslında toplam hamilelik şansını ilk seferde iki ya da üç embriyo transfer edilmesiyle hemen hemen aynı rakamlara getirmekte. Ancak gerek Amerika’da ve özellikle ülkemizde tüp bebek masrafları oldukça yüksek olduğu için ve birçok çiftin bunu cebinden ucuna ödemek zorunda olduğu için mümkün olduğu kadar az denemeyle mümkün olduğu kadar yüksek başarı elde etme gibi bir ihtiyaç vardır. O nedenle de ülkemizde genellikle kadın 35 yaşından genç olsa bile 2 ya da 3 embriyo yerleştiriliyor. Ben bunu embriyo kaliteleri iyiyse 2’ye indirmeye başladım. Bence 35 yaşından genç kadınlarda 2 embriyo transferinin yapılması yeterlidir.

    * Birden fazla embriyo yerleştirilmesi mutlaka gerekli mi?

    Gereklilik ihtiyaca bağlıdır. Hamilelik olması için gerekli değil. Ama yüksek hamilelik oranları elde edilmesi için gerekli. Açıkçası maddi sorunların olmadığı bir toplumda ideali tek embriyonun transfer edilmesi, hamilelik olmadığı takdirde bunun tekrar edilmesidir. Ya dondurulmuş embriyo transferi olarak ya da yeni bir tedavi siklusu denenerek. Fakat özellikle toplumumuzdaki birçok insana ikiz olması sempatik gelebiliyor. Halbuki ikizlerin dahi hem hamilelik sırasında hem de hamilelik sonrasında çok önemli sorunları olabiliyor. Bunlardan en önemlisi erken doğum. Birçok ikizde erken doğum riski vardır. Ve erken doğumun da getireceği gerek bebeklerde gerek annede birçok fiziki zorluklar var. Erken doğan bebeklerde solunum yetersizliğinden tutun da, kafatası tam olarak gelişmeden doğduğu için beyin içinde kanamaya kadar ve buna bağlı olarak nörolojik bozuklukların olması dahil birçok sorun oluşabilir. O nedenle ben, ikizi bile tavsiye etmiyorum. Ama artık günümüzde iyi bir doğum takibiyle ikizlerin olgunlaşması sağlanabiliyor genellikle. O yüzden ikizler, yüksek risk grubundan çıkmış durumda. Ama ikizin üstündeki herhangi bir çoğul gebelik çok yüksek risk kategorisine girer ve tavsiye etmiyorum.

    * Rahime kaç tane embriyo yerleştirileceği kararı aileye mi bırakılıyor?

    Bu biraz da o tüp bebek merkezinin tutumuna bağlı. Ama ben son kararı her zaman aileye bırakırım. Artısını, eksisini, risklerini anlattıktan sonra ve belirli bir sınırlama getirerek son kararı aileye bırakırım. Ben, aileden iki ya da üç tane embriyo arasında seçim yapmasını isterim. Ama aile mutlaka dört tane embriyo transfer edilmesini isterse ben doktor olarak buna karşı çıkarım ve yapmayı reddederim. Ancak öte yandan sadece bir tane isterse de başarı şansının düştüğünü aileye anlatırım.

    * Herhangi probemi bulunmayan bir kadına maksimum kaç embriyo yerleştirilebilir sağlıklı olarak?

    Bence en sağlıklı olanı iki embriyo yerleştirilmesidir. Bu rakam maksimum 3 olmalı.

    * Çoğul gebelik olması durumunda bu bebeklerin kaç tanesinin doğacağı kararını kim veriyor?

    Tabii ki bir insana yapılacak cerrahi bir müdahale tamamen o insanın rızasıyla yapılabilir. Bebekler de doğmadan önce annenin rızası olmadan yapabileceğimiz bir şey olamaz. Sonuçta evet, kanunen de, etik olarak da annenin rızasının alınması, ikna edilmesi gerekir. Çoğul gebeliklerde, özellikle ikiz üstü gebeliklerde ben aileye şöyle bir örnek veriyorum: “Bakın, şu anda hayalinizde Titanik’in battığını canlandırın. Ve dört kişi, sadece iki kişinin binebileceği bir sandala çıkmaya çalışıyor, yaşam kavgası veriyor. Siz o dördünü sandala koyarsanız, sandalın batıp dördünün de öleceği ortada.” Dördüz bir gebelik varsa anne babaya, bunun hem anne sağlığında sorunlar yaratacağını hem de dört bebeğin dördünün de hasarlı doğma olasılığının çok yüksek olacağını anlatıyorum. Erken doğum riski çok yüksek olduğu için bebeklerde beyin kanaması, akciğer yetersizliği ve başka birçok organ bozukluklarının meydana gelebileceğini ve onları ömür boyu etkileyecek sakatlıkların olma riski çok yüksek olabileceğini, bunun için hiç olmazsa iki tanesinin sonlandırılması gerektiğini öneriyorum.. kucaklayabilecek En azından iki bebeğin nispeten sağlıklı olarak gebeliği sürdürmesi ve doğmalarını sağlıyoruz. O yüzden ikinin üstündeki gebeliklerde ki biz buna selektif redüksiyon diyoruz, yapılmasını tavsiye ediyoruz. Nitekim çoğul gebeliğin devam etmesinin yüzde 5 oranında tüm gebeliğin kaybedilmesine de yol açtığı bilinen bir gerçek.

    * Birden fazla embriyonun tutması başarı mı yoksa başarısızlık mıdır?

    Bence her ne kadar bir hamileliğin olması başarıysa da, ikinin üstündeki hamilelikler bu başarıya gelen gölgedir.

    * Embriyoları seçerken kriterleriniz neler?

    Şu anda maalesef çok bilimsel kriterlerimiz yok. Ancak genellikle embriyonun ne kadar simetrik ve ne kadar hızla bölündüğüne bakıyoruz. Birinci günlerinde önce bir spermle birleşmiş mi ve bölünme olmuş mu ona bakıyoruz. İlk bölünen embriyolar, daha sağlıklı embriyolar olarak kabul edilir. İkinci gün, ideal olarak dört hücreli olmalarını isteriz ve bunun şekilsel olarak ne kadar simetrik bölündüklerine bakarız ve birinci kalite, ikinci kalite diye gruplarız. Tabii ki birinci kalitelerin hamilelikle sonlanma şansları daha yüksek. Üçüncü güne geçtiğimizde, ideal olarak sekiz hücreli olmalarını isteriz. Yine görünüşlerinin simetrik ve iyi bir şekilde bölünmesi gerekir. Ama bunların dışında embriyoların kalitelerini tam olarak değerlendirecek geçerli bir metod yok. Aslında Amerika’da son 6 ayda yeni bir metod geliştirildi. Sonuçlarının birkaç ay içinde alınacağı bu metoda göre, hem embriyonun içinde yaşadığı ve beslendiği sıvıdan çok küçük bir damla alınıyor. Ve bu embriyonun bir anlamda atıklarını inceleyerek o embriyonun bolik aktivitesi anlaşılıyor. Kısacası, embriyonun içinde yaşadığı sıvıdaki atıklarından, bolik aktivitesini anlıyoruz. Bu yöntem sayesinde, tek embriyo transferiyle başarı yüzde 60’a, iki embriyo transferiyle de yüzde 80’e çıkabiliyor başarı. Bu da demek oluyor ki, yeni yöntemler geliştirebilirsek tüp bebekte başarı şansının ötesinde çoğul gebeliklerin de önüne geçebiliriz.

    * Embriyoların sonlandırılmasına hangi aşamada karar veriliyor?

    Hamilelik oluştuğunda, doğal olarak çoğul gebeliklerde de her bir embriyo kendiliğinden düşebilir. Bu, yüzde 20 oranında görülür ve ilk 6 hafta içinde meydana gelir. O yüzden biz o aşamaların geçmesini bekler ve genellikle 9. ve 10. haftaya gelindiğinde bu selektif redüksiyon işlemini yaparız.

    * Sağlıklı embriyoyu seçerken yanılma payı oluyor mu?

    Tabii ki var. Biz sadece şekile bakabiliyoruz. Oysa gerçek genetik analizini bilemeyiz. Tabii günümüzde implantasyon öncesi genetik tanı dediğimiz metod kullanılabilir. Ama o metod da yüzde yüz başarılı değil. Çünkü şu aşamada en fazla 9 kromozoma bakabiliyoruz. Bunun yanı sıra genlerde bir bozukluk olabilir, kromozom sağlam olsa bile. Bunların ötesinde aldığımız hücrede normal fakat diğer hücrelerde anormallik olup, sağlıksız bebek doğabilir.



    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  2. #2
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Doktorların Gözünde İdeal Tüp Bebek Hastası

    Kısırlık tedavisi hastalarından, çocuk sahibi olmaya çalışmanın ızdırabının boyutlarını, yıllardır öğreniyoruz. Yinede, kısırlık tedavisi hastalarımızın, tıbbi yardımımızın etkinliğini arttıracak ve tedavi surecinde duygusal fırtınayı azaltacak bir takım şeyler yapabileceklerine inanıyoruz. Bu amaçla aşağıda "İdeal Hasta" için önerilerimizi sıralıyoruz;
    1. İdeal hasta kısırlık olayına bir karı-koca sorunu olarak yaklaşır. Eşlerden birinin "sorunlu" olarak bulunması bu sorunun her iki eşide etkilemesi gerçeğini ortadan kaldırmaz. kısırlık testleri, değerlendirmeler diğer eş tarafından da hiç olmazsa bir kaç klinik ziyaretinde eşlik etmesiyle ve testlerin niteliğini anlamasıyla daha kolay hale gelebilir. Esler bu testler sırasında ne kadar birlik ve beraberlik gösterirlerse birbirlerini o kadar destekleyebilip, seçenekleri konusunda o kadar aydınlanmış olurlar.
    2. İdeal hasta dürüst, acık ve dolaysız şekilde doktoruyla iletişimde bulunur. Bu da; öncelikle, doktorun akıl okumak, sihir yapmak gibi özellikleri olmayan bir insan olmadığından yola çıkılmasıyla olur. Bu noktadan başlanırsa iletişim daha doğal olur ve yıldırıcı olmaz.
    3. İdeal hasta tedavi yöntemi hakkında sorular sorar. Eksiklikler, olumlu sonuç alamama olanağı ve başka seçenek testler ve tedaviler hakkında bilgi edinilmesini sağlayacak kısa sorular şunlar olabilir;
    - Bu yapılacak test bize ne konuda bilgi verecek?
    - Bu yapılacak test niçin belirlenen bu zaman sınırında yapılmak zorunda?
    - Bu yapılacak test acı ve rahatsızlık verirci ve ortaya çıkabilecek terslikler neler olabilir?
    - Bu yapılacak test olumsuz sonuç verirse tedavi yöntemimize zararı ne olur?
    - Bu tedavi yönteminin diğerlerinden ayrıcalıkları nelerdir?
    Testler ve tedavi başlamadan, hastanın bütünüyle anlayamadığı konulara aydınlık getirebilecek bu ve benzeri başka soruların yanıtları, son derece acık ve anlaşılır bir dille cevaplandırılması gerekir. O zaman, IDEAL HASTA, bu anlayış ve bilgi içinde kendine güvenli bir şekilde, tedavi suresince üzerine düşenleri yapabilir.
    4. İdeal hasta doktoruna hangi konularda doktorunun Onu tatmin etmediğini söyler. Görünen su ki; hastalar doktorların kendilerine olan tutumlarından hoşlanmadıkları zamanlar bunu doktorlarına söylemekte zorlanıyorlar. Örneğin klinik görevlilerinden biri sert bir cevap vermiş, yada doktor kırıcı konuşmuş gibi gelebilir. Bu tip olaylardan doğacak kırgınlıklar hasta/doktor ilişkisini olumsuz yönde etkileyebilir. Doktor hastasının niçin kırıldığını bilmeden ve cevaplandırmaya olanak verilmeden yargılanmamalıdır. Her ilişkide olduğu gibi, hem olumlu hem olumsuz olaylar doktor ve hasta arasında gömemezlikten gelinmeyip tartışılmalıdır.
    5. İdeal hasta, kısırlığın hem tıbbi hemdi duygusal içerikleri hakkında bilgi edinmeye çalışır. Genelde, kısırlık hastaları genel hastalar arasında tıbbi bilgisi en fazla olanlarıdır.Yinede, kendi kısırlıklarının getirdiği duygulara karsı gözleri kapalı olabilir.
    6. İdeal hasta kısırlık yüzünden duyacağı gerginliği azaltmanın yollarını arar. Bu gerginliğin doğal olduğunu ve kalıcı olmadığını anlaması gereklidir. Yinede, bu gerilimle savaşabilmek için destek sistemi gerekir. kısırlık konularıyla uzman bir psikologun yardımı olabilir. Yapmaktan hoşlandıkları şeyler (hobiler), tatiller, sosyal iletişim ve eksersiz bu gerilimin dayanılmaz boyutlara çıkmaması için yardımcı olabilir. kısırlık paylaşılmazsa insani yanlizliga itici nitelikte olan bir sorundur. Bu yüzden hastanın bu konuda konuşabileceği ve duygularını paylaşabileceği insanlarla iletişimi son derece yardımcı olur.
    7. İdeal hasta kısırlık tedavisi kendini tüketmeye başladığında farkına varacak duyarlıkta olur. Çözümlenememiş evlilik sorunu olan bu kısırlık, çiftlerin cinsel sorunlarıyla, veya birbirlerine karsı sürekli gerilimli, endişeli ve çekimser tutumlarına yol açabilir. çiftlerin bu sorunu evliliklerinin diğer unsurlarıyla ayrı tutabilmeleri şarttır. Bunu yapamıyorlarsa da testler, ilaçlar, kayıt ettikleri bulgulardan bir sürede olsa uzaklaşmaları gereklidir.
    IDEAL HASTA'nın eylemsiz bir şekilde tedaviyi gören kişi değil eylemli, bilgili ve bilinçli bir şekilde tedaviye katılan kişi olması gerektiğine inanıyoruz. Bu insanlar doktorlarını bir "Tanrı " değil "İnsan" olarak göreceklerinden sessizce köşelerine çekilmiş melekler gibi davranmak gereksinimi hissetmezler. Çünkü sonuçta, kısırlık hastaları kendi üreme sağlıklarından kendileri sorumludurlar
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  3. #3
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Hiç spermi olmayan hastalara uygulanabilir mi?

    Evet. Hiç spermi olmayan hastalar üç grupta incelenebilir. Birincisi hipotalamus-hipofizden gelen hormonkların eksikliğine bağlı olarak sperm olmayan hastalarda çoğunlukla tıbbi tedavi ile sperm oluşumu sağlanabilir ve bu hastalarda aşılama ile gebelik elde edilebilir. Başarı elde edilmeyen hastalarda ise mikroenjeksiyon uygulanır. Bu hastalarda testisten biyopsi alınmasına genellikle gerek duyulmamaktadır. İkincisi sperm yapımı normal olduğu halde kanalların tıkalı olmasına bağlı olarak sperm yapımının olmamasıdır. Bu hastalarda bir iğne ile veya başarısız olunursa testisten küçük bir parçanın alınması ile sperm elde edilebilir. Üçüncüsü testiste sperm yapımının bozuk olduğu gruptur ki hastaların büyük bir bölümünü bu hastalar oluşturmaktadır. Bu hastalarda öncellikle testise iğne ile girilerek ve sperm bulunamazsa biyopsi alınarak sperm aranır. Ortalam olarak hastaların %50’sinde sperm bulunabilmektedir.
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  4. #4
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Tüp Bebek Yaptıracak Bayanlar: Tiroit Tetkiki Yaptırmayı Unutmamalıdır.!!!!!!

    Tiroit bezinin az çalışması veya fazla çalışması kadınlarda adet düzensizliği yapmakta ve gebe kalmayı önlemektedir.

    Gebe kalamamak veya kısırlık sorunu kadınlarda genellikle endometriozis denen rahim içini örten tabakanın hastalığı (% 11), rahim tüplerindeki hastalık (% 30) ve yumurtalıkların iyi çalışmaması (% 59) nedeniyle oluşur.

    Gebe kalamayan kadınların % 18’inde anti-TPO antikoru kanlarında yüksek olarak bulunur. Buna karşılık endometriozis isimli rahim hastalığı olan kadınlarda ise anti-TPO antikoru % 50’sinde, yani her 2 hastadan birinde yüksek olarak saptanır. Bu antikor yüksekliğinin gebe kalmayı nasıl önlediği tam olarak bilinmemektedir. Bilinen bir mekanizma bu antikorların tiroit bezinin az çalışmasına neden olduğu ve bu nedenle yumurtlamayı bozduğu şeklindedir.

    Anti-TPO antikoru yüksek olan kadınlarda ve tiroit bezi az çalışanlarda tüp bebek başarı oranı düşüktür. Bu nedenle bu kadınların tüp bebek işlemi öncesi tedavi edilmeleri gerekir.

    Tiroit bezinin az çalışması, adet sıklığını azalmakta ve adetlerde oluşan kanama miktarını artırmaktadır. Çok fazla oluşan adet kanamaları bu hastalıkta oluşan kan pıhtılaşmasındaki azalmaya veya kanın fazla sulanmasına bağlıdır. Hipotiroidisi olan kadınların % 23.4’ünde ise adet düzensizliği vardır.

    Tiroit bezi az çalışan kadınlarda cinsel istekte azalma olduğu gibi yumurtlama da bozulur ve gebe kalma şansı azalır. Hafif tiroit bezi yetmezliği olanlar (sadece TSH hormonu yüksek, fakat T3 ve T4 hormonu normal olanlar) gebe kalsalar bile düşük sıklığı fazladır.

    Yukarıda belirtilen nedenlerle tüp bebek için başvuracak bayanlar veya kısırlık problemi olan kadınlar mutlaka TSH, T4 ve anti-TPO antikor ölçümlerini yaptırmalıdırlar.
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  5. #5
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Tüp bebek tedavisi ne kadar sürer?
    Ortalama 14 ile 17 gün sürmektedir. Bu dönem her kadının yumurtalıklarının hormon tedavisine vereceği cevaba göre değişmektedir.

    Tüp bebek tedavisi süresince hastanede yatmak gerekli midir?
    Tüp bebek tedavisi; yumurta gelişimi, yumurtaların toplanması ve döllenmesi, embriyo gelişimi ve embriyo transferi aşamalarından oluşan bir süreçtir. Bu tedavi süresi boyunca kadının hastanede yatmasını gerektirecek bir uygulama gerçekleştirilmemektedir.
    Yumurta gelişimi süresince çoğu zaman günlük kan tahlili ve ultrasonografı incelemesi takipleri sürdürülecek, takip boyunca hastanede geçirilecek zaman mümkün olduğunca kısa tutularak günlük çiftlerin günlük hayatının ve programlarının etkilenmesine çalışılacaktır.
    Yumurta toplama ve embriyo transferi işlemleri ise hastanede yatmayı gerektirmeyecek oldukça kolay işlemlerdir.

    Kullanılan sperm ve yumurtalar eşlerin kendisine mi aittir?

    Kesinlikle evet. Bu işlemler için aranan şartlardan birisi de resmi nikah belgelerinin tarafımıza ulaştırılmasıdır. Hangi nedenle olursa olsun sperm üretmeyen erkek veya yumurta geliştiremeyen çiftler tedaviye kabul edilmez.
    Tedavilerde kullanılacak üreme hücreleri kesinlikle resmi nikahlı eşlerin kendi hücreleridir

    Bu tedaviler sonrası anormal çocuk dünyaya getirme riski var mıdır?
    Tedavi ile doğan bebekler ile normal yolla doğan bebekler arasında fiziksel ve zihinsel gelişim açısından fark bulunmamıştır.

    Tüp bebek gebeliklerinde düşük şansı daha yüksek midir?
    Hayır. Kendiliğinden oluşan veya tüp bebek yöntemleri ile elde edilen gebeliklerin yaklaşık %15'inin düşükle sonlandığı bilinmektedir.
    Kendiliğinden oluşan gebeliklerde erken dönemdeki düşükler bazen birkaç günlük adet gecikmesi ve bunu takip eden normalden biraz fazla miktarda bir adet kanamsı gibi algılanabilir.
    Oysa yapılacak kan tahlilleri bunun bir gebelik kaybı olduğunu gösterecektir. Tüp bebek uygulamalarında gebelik sonuçları çok erken dönemden itibaren kan tahlillleri ile takip edildiğinden, her döenmdeki gebelik kayıpları kesin olarak tanımlanmaktadır. Bu durum da düşük oranlarının daha yüksek olduğu gibi bir yanlış kanıya sebep olmaktadır

    Kadın yaşı basarıyı etkiler mi?
    Ne yazık ki evet! Öyleki günümüzde erkek kısırlğının her tipine geniş bir tedavi imkanı sağlanmasına karşılık tedavide ortaya çıkan en büyük engel kadın yaşının ileri olmasıdır. Kadının yaşı ve buna bağlı az yumurta elde edilmesi en önemli nedendir.

    Ancak yumurtalık kapasitesinin iyi olduğu kabul edilen 40 yaş ve üstü kadınlarda preimplantasyon genetik tanı uygulanarak %25-30 civarında gebelik elde edilmektedir.

    Tüp bebek tedavisinde başarı mevsimlere göre değişir mi?
    Tüp bebek uygulamaları uzun yıllardır gerçekleştirilmektedir. Bu yıllar içerisinde elde edilen tecrübeler, tedavi başarısının aylara veya mevsimlere göre fark göstermediğini ortaya koymaktadır.

    Sperm tetkikinde sperm sayısının çok az olması veya sperm bulunmaması durumunda ne yapılmaktadır?

    Bu durumda öncelikle sperm hücresinin üretilip üretilmediğini anlayabilmek için erkeğin yumurtalıklarından biyopsi alarak inceleme yapılır.
    Eğer daha önceden bu tetkik yapılmış ise patoloji preparatları istenir ve hastanemiz patoloji bölümünde aynı preparatların yeniden incelemesi yapılır.
    Erkeğin yumurtalıklarında üreme hücrelerinin varlığı kanıtlandıktan sonra kadının tedavi için hazırlanması aşamasına geçilir.
    TESE, TESA, MESA, PESA sperm elde etmek için uygulanacak yöntemlerdir. Üreme hücrelerine rastlanmamışsa tedaviye son verilir.

    Döllenen yumurtaların (embriyolar) rahim içine yerleştirilmesinden önce anormal olup olmadığı anlaşı

    Evet. Preimplantasyon genetik tanı uygulanarak kromozom bozukluğu taşıyan embriyolar seçilip sadece sağlam olanlar transfer edilmektedir

    Gebelik oluşmadan önce genetik problemler konusunda alınabilecek önlemler var mı?

    Evet. Preimplantasyon Genetik Tanı yöntemi bu amaçla uygulanmaktadır. Bu yöntemle kalıtsal hastalıklar yönünden riskli ailelerde tüp bebek işlemi uygulanarak elde edilen embriyolar incelenip hastalık taşımadığı saptanan sağlıklı embriyolar transfer edilmektedir.
    Kadın yaşının ileri olması ile (35-45 ) başarı oranı azalmakta, gebelik elde edildiğinde ise düşükle sonlanabilmektedir. Yaşla birlikte yumurtalarda kromozom bozukluklarının artması ile tüp bebek tedavisi yapılacak olan çiftlerden elde edilen embriyolar üçüncü güne ulaştıklarında biyopsi yapılmaktadır.
    Elde edilen bir veya iki adet hücrenin moleküler tanı yöntemleri kullanılarak birkaç saat içinde değerlendirilmesini takiben sağlıklı embriyolar ayrılmakta ve transfer edilmektedir. Yaşla birlikte en çok artış gösteren ve yaşamla bağdaşabilen kromozom bozuklukları (Trizomi 13,18,21 ve X,Y ) hakkında bilgi vermektedir.
    Bu yöntemle yeterli embriyo elde edilen ileri yaş kadınlarda gebelik oranı arttırılabilmekte ve düşük riski azaltılmaktadır

    Embriyolarda genetik inceleme kimlere önerilmektedir?

    Tüp bebek progr¤¤¤¤¤ alınan her çiftte embriyoların genetik olarak incelenmesine gerek duyulmamakta, buna karşın belirli özelliklere ve risklere sahip olan çiftlerde bu inceleme önerilmektedir.

    Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir:

    1. İleri kadın yaşı (35 yaş ve üzeri)

    2. Tekrarlayan tüp bebek-mikroenjeksiyon uygulamalarında başarısızlık 3. Tekrarlayan erken gebelik kayıpları-düşükler

    3. Anne veya baba adayında kalıtsal hastalıkların mevcudiyeti 5. Anne veya baba adayına ait genetik değişiklikler

    4. Daha önce kalıtsal bir hastalığa sahip bebek sahibi olmak veya anomalili doğum öyküsü

    5. Ailede mevcut kalıtım yolu ile geçen hastalıkların mevcudiyeti

    6. Kadın yumurta hücresinde veya erkek sperm hücresinde saptanan özel şekilsel değişikliklerin mevcudiyeti
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  6. #6
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Tüp Bebek Merkezi ya da Doktorunuzu Seçerken Dikkat Edeceğiniz Hususlar

    1. Tüp bebek ekibinin tecrübesi ve başarı durumu
    2. Kısırlıkla ilgili tedavi edebildikleri hastalık türleri
    3. Ne tür destek sağlayabildikleri (psikolojik , ilaç ,konaklama v.s.)
    4. Eve çocuk götürme oranları nedir ?
    5. Tüm bu işlemlerin ilaçlar dahil maliyeti ne kadardır ?
    6. Önden avans isteyip istemedikleri ve istiyorlarsa ne kadar ?
    7. Başka ödeme koşulları varmıdır ?
    8. Yumurta toplanmadan yada transfer edilemeden önce tedavi iptal edilmek zorunluluğunda kalınırsa , ücretin ne kararının ödeneceği?
    9. Embriyo dondurmanın saklamanın ve transfer etmenin ücreti ne kadardır ?
    10. Uygulayacakları protokol, çalışıyorsanız sizin iş durumunuzu (işe gidememe gibi) ne kadar aksatacak ?
    11. Eğer şehir dışından geliyorsanız , konaklama ile ilgili yardımcı olabilirler mi?ucuza anlaşmalı oldukları otel v.s gibi konaklama yeri var mı?
    12. Eğer hamile kalamazsanız en yakın randevü programını ne zaman yaparlar ve size neler öğütlerler.
    13. Tedavinize kaç tane doktor katılacak
    14. Kendi doktorunuz ne kadar ve hangi aşamalarda tedavinize katılacak.
    15. Gece bir sorun yaşarsanız kimi ariyabilirsiniz böyle biri var mı?
    16. Embriyo dondurup dondurmadıklarını ?
    17. Donör yumurta ve sperm o merkez de bulunuyor mu? (ülkemizde donör embriyo ve sperm yasak)
    18. Tedavi için yaş limitiniz var mı?
    19. Blastokist aşamasında transfer ediyormusunuz ?
    20. Yumurta başına döllenme oranları nedir?
    21. Merkezinide defragmantasyon assıst hatchıng ve pgd yapılıyor mu ?
    22. Uygulayacağınız bu tüp bebek mikroenjeksiyon programı işlemine ilk defa ne zaman başladığınız ?
    23. Uyguladığınız bu protokolle kaç tane bebek dünyaya geldi.
    24. Merkezinizde son iki yılda kaç tane tüb bebek tedavisi yapıldı
    25. İkiz veya üçüz gebelik ve eve götürme oranlarınız nedir ?
    26. Merkezin hijyenik koşullarının nasıl olduğu
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  7. #7
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Kısırlık, tüp bebek ve psikoloji:

    --------------------------------------------------------------------------------

    Sevgili çiftler, kısırlık kimsenin istemediği bir durum. Ne yazık ki evli çiftlerin %15-20 gibi bir kısmı bu durumla karşılaşıyor. Türkiye gibi aile kurma ve çocuk sahibi olmanın çok önem verildiği ülkelerde kısır olmak bireyler üzerine ağır psikolojik sıkıntılar yüklemektedir. Burada, aile büyüklerinin, çevrenin, adet ve törelerin, toplumun baskıları bazen bir kabus niteliğini almaktadır.
    Son 15-20 yılda kısırlık tedavisi konusunda büyük ilerlemeler kaydedildi. Tüp bebek ve bu kavramın içeriğindeki teknikler eskiden ümitsiz olan çiftlere özlemlerinin gerçekleşmesinde çok büyük imkanlar sağlıyor. Fakat, tüp bebek ve hatta klasik tedaviler bile maddi yönden pahalı olma özelliklerini koruyorlar.
    Kısırlık tedavisi, ister klasik ister tüp bebek yöntemleri ile olsun, çiftler üzerinde büyük stress, kaygı, gerginlik, korku, uykusuzluk, iç sıkıntısı, depresyon gibi değişik derecelerde psikolojik baskılara neden olabilmektedir.
    Kısırlık söz konusu olan çiftler, öncelikle bu sorunu çevrelerinden saklama ihtiyacı duyuyorlar. Daha fazla saklayamayınca da tedavi arayışına giriyorlar. Tedaviye girdikten sonra artık günlük hayattan kopuyorlar. Karı koca birbirlerine karşı daha içlerine kapanık hale geliyorlar. Çevrede gördükleri her çocuk onlarda bir burukluk ve hüzün yaratıyor. Sanki çocuk sahibi olamamak bir suçmuş gibi algılanıyor ve toplum içinde eziklik hissediyorlar.
    Bütün bu anlattığım ifadeler tüm çiftlerde olmasa bile bazılarında değişik derecelerde izlenebiliyor. Bu konuda, çiftlere tedaviyi yapan doktora çok önemli sorumluluk düşmektedir. Doktorun, böyle durumları önceden sezebilmesi ve elden geldiğince çiftlere, aileye yardımcı olması, onlarla sohbet etmeye zaman ayırması gerekir. Çünki, bu karamsar tabloyu yok edecek mucizevi bir ilaç veya yöntem yok henüz. Fakat, biliyoruz ki sıkıntılarımızı paylaşmak hepimiz için rahatlatıcı etkiye sahiptir, çiftlere de tedavinin ağır manevi yükünü kaldırmada yardım edebilir. Doktor, çiftlere olduğu kadar gerekirse yakın aile çevresine de yardımcı olmaları yönünde telkinde bulunabilir.
    Bazı kısırlık vakalarında çok kısa tedavi süresi veya ilk denemede gebe kalma gerçekleştiğinde bu tür psikolojik sıkıntılar daha hafif atlatılabiliyor. Diğer taraftan, uzun süredir tedavi görmelerine rağmen gebe kalamayan çiftlerde sorunlar daha ağır hale gelebiliyor. Böyle durumlarda doktorlara da büyük sorumluluk düşmektedir.
    İnsanlar genel olarak sorunları ağır bile olsa onlarla başedebiliyor. Yeter ki sorunlarını anlatabilsinler, paylaşabilsinler. İnsanın sorunlar karşısında direnmesinde ve çözüm bulmasında en itici güç umudunun olmasıdır.
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  8. #8
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Kısırlık ve tüp bebek te sık sorulan sorular

    --------------------------------------------------------------------------------

    Aşılama tedavisi :
    Tüp bebek öncesi, klasik tedavi içinde yer alan aşılama, rahim kanallarından en az bir tanesi açık olan (HSG filminde) ve sperm analizinde sperm özellikleri normal olan çiftlerde uygulanabilen bir yöntemdir. En fazla 6 kere yapılması önerilir. 3 veya 4 kere yapılmasına rağmen gebe kalınmazsa bu yöntemi devam ettirmenin pek faydası olmamaktadır. Genellikle başarı oranı % 8-15 arasında kabul edilir. Aşılama için kullanılan sperm örneğinin yıkanması önemlidir. Yıkanmamış sperm ile aşılama yapılmamalıdır.

    Tüp bebek ve mikroenjeksiyon aynı mıdır?
    Tüp bebek, uygulanan yöntemlerin Türkçe’de kullanılan genel adıdır. Mikroinjeksiyon bu yöntemlerin laboratuarda kullanılan teknik adıdır. Tüp bebek yapıldığı zaman zaten mikroenjeksiyonla yapılmaktadır.

    Tüp bebek ne zaman yapılır?
    Klasik kısırlık tedavisi ile (aşılama) sonuç alınamayan vakalar, rahim kanalları kapalı olanlar, sperm analizinde sorun olanlar, azospermi, kadın yaşının 37 ve üzeri olması gibi durumlarda uygulanır.

    Tüp bebek programı için ne zaman başvurmalı?
    Öngörüşme, muayene ve tetkikler yapılıp yönteme karar verildikten sonra adet kanamasının 2. günü başvurulmalı.

    Bir program süresi ne kadardır?
    Yumurta gelişmesi, toplanması, embryo oluşması, embryo transferi için uzun protokolda yaklaşık 1.5 ay, kısa protokolda 14-20 gün sürer.

    Program ücret paketi nelerden oluşur?
    Kullanılan ilaç ücreti dışında kalan, ultrasonla yumurta gelişmesi sırasında gerek duyulan kontrollar ve hormon tahlilleri, yumurta toplanması için hastaneye yatış, ameliyathane ve anestezi, laboratuar işlemleri, sperm alınıp hazırlanması, embryo transferi ve doktor ücreti (+ KDV) paket ücreti içindedir. Programa girmeden önce yapılan teşhis amaçlı hormon tetkikleri, rahim filmi (HSG), sperm tahlili, veya ilave tetkikler, yumurta gelişmesi amacıyla kullanılan ilaçlar ücrete dahil değildir. İlk öngörüşmeden ücret alımaz.

    Erkeğin ilaç kullanarak sperm sayısı yükseltilebilir mi?
    İlaç tedavisinden fayda görebilecek erkek sayısı oldukça azdır. Genellikle ilaçların pek faydası olmamakta. Azospermide ilaç tedavisi denenmekle beraber sonuç faydalı olmamaktadır. En iyi yöntem tüp bebek tedavisinin kendisidir. Erkek için kullanılacak ilaç masrafı da oldukça yüksektir.

    Varikosel ameliyatı sperm eksiklikleri üzerine olumlu etki yapar mı? [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    Varikosel ameliyatı olup olmama sorusu çok sık gündeme gelen bir konudur. Bu konuda tüp bebek uzmanları ve üroloji uzmanları arasında bazı görüş ayrılıkları mevcuttur. Varikosel ameliyatının faydalı olma ihtimali en fazla % 50 vakada mümkün olabilir. İleri derecede sayı azlığı, hareket azlığı veya şekil farklılığı olan sperm analizi sonuçlarında pek düzelme olmuyor. Yine en iyi tedavisi yöntemi tüp bebek tedavisinde seçilmiş kaliteli spermin yumurta içine enjeksiyonudur (icsi).

    Erken menapoz nedir ? tüp bebek yapılır mı? [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    Erken menapoz kadının 35 yaş öncesi adet görmemesi durumudur. Bu durumu olan kadınlarda çocuk isteği olsun veya olmasın mutlaka jinekolojik takipler yapılmalıdır. Çocuk isteği olan kadınlarda ilaç denemeleri yapılıp yumurta geliştirmeye çalışılabilir. Bu kadınlarda ön tetkiklerden sonra durum değerlen dirilmesi ne göre yumurta gelişmesi için hiç olmazsa bir kere deneme yapılabilir. Genç yaşta adetten kesilenler de bazan yumurtalıklar cevap verebilir. Yalnız tüm olumsuz ihtimaller hastaya önceden anlatılıp ona göre karar vermesine yardımcı olmak gerekir. Sonuçların pek yüz güldürücü olmadığı çiftlere önceden söylenmelidir. Ayrıca, bu tip hastalarda ilerdeki yaşamında gelişebilecek durumlar ile ilgili bilgi verilmesi gerekmektedir.


    Daha önce 3 veya daha fazla başarısız tüp bebek denemesi olanlarda nasıl davranmalı? [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    Bu gibi durumlarda tüp bebek uygulamasından önce daha önceki uygulamalara ait tedavi safhaları ve embriyoların laboratuar bulgularını incelemek uygun olur. Gerekirse çift yeniden değerlendirilir, bazen ilave testler istenebilir. Karı-koca‘dan genetik test istenebilir. Yeni değerlendirme sonucuna göre nasıl bir tedavi uygulanacağına karar verilir.
    Tüp bebek için kullanılan ilaçların kalıcı etkisi var mı?
    Hayır, bu ilaçlar kalıcı bir etki bırakmazlar. Zaten insandaki hormonların benzerleridir ve yeni üretim teknolojisi ile hemen hemen saf hormon elde etmek mümkün olmaktadır.


    Polikistik Over (PCO) ve Polikistik Over Sendromu (PCOS)’li kadınlar ne yapmalı? [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    PCOS’li kadınlar hormonal yönden farklı oldukları için en çok ilaçla tedaviden fayda görürler. Zaten en çok kısırlık sebebi aylık yumurta gelişmesinin olmayışıdır. İlaçla yumurtalık uyarısı genellikle yumurta gelişmesi ve iyi bir gebelik şansı ile sonuçlanır. Fakat bu tip kadınlarda bazen yumurta gelişmesi için gereken doz ayarlamalarında zorluklar ortaya çıkar. Ya hiç yumurta gelişmez veya istenenden çok yumurta gelişerek tedavinin devamını imkansız kılar. Bu tip kadınlar ayrıca diabet, hipertansiyon gibi diğer bazı rahatsızlıklara da aday oldukları için bu yönde de araştırılmaları ve gerekirse tedavileri yapılmalıdır. Hayat boyu takip gerekliliği konusunda uyarılmalıdırlar.


    İleri derecede endometriozis veya çikolata kisti olanlar ne yapmalı? [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    Bu tip kadınlarda kısırlık tedavisi endometriozisin yerleşme alanlarına, ve yaygınlığına bağlı olarak farklılık gösterdiği için her kadını kendi durumuna göre değerlendirmek gerekir. Bazen kistlerin alınması gerekir, bazen kistler alınmadan tedaviye devam edilebilir. Endometriozisli kadınların hayat boyu takip edilmeleri gerektiği mutlaka hatırlatılmalıdır.

    Miyom (myom) kısırlık nedenimi? olan kadın ne yapmalı?[Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dönMyomlar, rahimden kaynaklanan ve iyi huylu olan tümörlerdir, yani kanserle alakaları yoktur. Üreme çağındaki kadınların yaklaşık % 20-25’inde bulunurlar. Farkedilmeyecek kadar küçük olanlar yanında çok büyük olanlar da vardır. Senelerce büyümeden var olanların yanında çok hızlı büyüyen myomlar da mevcuttur. Myomların gebeliği engelleyip engellemediğine karar vermek bazen zor olmaktadır. Pek çok doktorun büyük bir myom mevcudiyetinde gebe kalıp doğum yapan hastası olmuştur. Benzer olarak senelerce çocuğu olmayıp da miyom ameliyatından sonra gebe kalan hastalar mevcuttur. Myomlar rahimdeki yerleşme yerlerine, sayılarına, büyüklüklerine göre çok farklı belirtiler verirler, bazen de farkedilmezler ve teadüfen muayene sırasında varlıkları saptanır. Bu nedenlerden dolayı her kadının kendi durumuna göre bir plan yapmak daha uygun olacaktır.Bir miyomun kısırlık nedeni olup olmadığına karar vermek için dikkatli bir jinekolojik muayene gerekir. Genellikle 5-6 cm boyutlarında olup ta sık kontrollarda büyüme gösteren myomlar operasyonla alınmalıdır. Myom olupta gebe kalan kadın sayısı az değildir.

    Adet düzeni ve önemi [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    Üreme çağındaki kadınların çoğunun adet düzeni ortalama 28 günde bir ve 26-32 gün sınırları içinde normal kabul edilir. Adetlerini bu şekilde gören kadınların büyük kısmında doğal yolla veya dışardan verilen ilaçlarla yeterli sayıda yumurta gelişmesi beklenen bir sonuçtur. Adet düzeni 32 günden fazla aralıklarla olan kadınlarda, özekllikle de 2-3 ay gibi aralıklarla adet görenlerde yumurta gelişmesi çok nadir hale gelebilir. Bazan bu duruma değişik derecelerde tüylenme ve kilo artışı eşlik ederse polikistik over sendromu (pcos) olarak adlandırılır. Bu gibi durumlarda mutlaka ileri araştırma yapılması gerekir. Polikistik overli kadınlarda yumurta gelişmesi için dışardan verilecek ilaçlara ihtiyaç olabilir.
    Bir de, adetlerini daha sık olarak gören kadınlar vardır; ör: 22-25 günde bir gibi. Bu durumda sık adetin durumu araştırılmalı, eğer herhangi bir neden bulunmuyorsa belirli aralıklarla kontrollar yeterli olacaktır. Bu gibi kadınlarda yumurta gelişmesini değerlendirmek için hormon testleri ve ultrasonografik takip yapılabilir. Eğer yumurta gelişmesi yeterli değilse dışardan ilaç tedavisi uygun olabilir.

    40 yaş ve üzeri kadınlarda kısırlık: [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    Hangi nedenle olursa olsun bazı kadınların geç yaşta evlendiği bir gerçektir ve hepsinin çocuk isteği en doğal haklarıdır. 40 yaşından itibaren, hatta bazı çalışmalara göre 37 yaşından itibaren kadınlardagebe kalma şansı azalmaya başlamaktadır. Bu durumda olan ve çocuk isteyen kadınlarda klasik tedavilerin fazla uzatılmaması daha akıllıca olacaktır. Tüp bebek yöntemleri ile bile gebelik oranları % 10-20 seviyelerindedir.

    Yüksek FSH nasıl değerlendirilir: [Linkleri Sadece Üyeler Görebilir. Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz...]Başa dön
    Kadınlarda adet kanamasının 2-3 günü yapılan FSH ölçümü laboratuar normal üst sınırından fazla ise FSH yükselmesinden bahsedilir. FSH hormonu genellikle 37 yaşından sonra yükselme eğilimi gösterir. Kadınlarda menopoza girmeden yıllar önce (7-10 sene) FSH hormonunda seyrek olarak yükselmeler tesbit edilebilir. Zaman içinde bu yükselmeler daha sık olmaya başlar. FSH yüksekliğinin değeri arttıkça yumurtalıklardan yumurta geliştirme kapasitesinde azalma olabilir. Bu durum ancak ultrason takipleri ile tesbit edilebilir. Eğer yumurta gelişmesinde azalma söz konusu ise dışardan ilaç verilerek çocuk isteyen kadınlarda tedavi yapılabilir. FSH yükselmesi olan kadınlarda gebelik oranlarının biraz daha düşük olabileceği kendilerine anlatılmalıdır. Ayrıca klasik tedavilerle çok uzun süreler vakit kaybedilmemelidir. Bazen yeni evli ve 40 yaş üzeri kadınlarda her şeyin normal olduğu söylenip uzun süre tedavi yapılmadığına şahit oluyoruz.



    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  9. #9
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Tüp bebek tedavisinin yan etkileri

    --------------------------------------------------------------------------------

    Kısırlık ve tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların istenmeyen bazı yan etkileri olabilir. Başarılı bir yumurtlama tedavisi için, follikül gelişimi sırasında dikkatli ve özenli takip gereklidir. Ultrason ve hormon testlerinden yararlanarak izleme, tedavi protokollerinin uygun olarak seçilmesi, istenmeyen etkileri azaltabilir.

    Kısırlık tedavilerinin ne tür yan etkileri vardır?


    OHSS ( Over hiperstimulasyon sendromu):Yumurtlama tedavisinde kullanılan ilaçlar, yumurtalıkların aşırı uyarılmasına yol açabilir. Bu durumun belirtileri yumurtalıkların aşırı büyümesi, karın içinde sıvı toplanmasına bağlı olarak karın şişkinliği, mide ve barsak problemleri ( bulantı, kusma ishal gibi) şeklinde olabilir. %1-2 vakada OHSS ciddi boyutlara ulaşarak hastanede yatarak gözetim altına alınma ve tıbbi tedavi uygulanmasını gerektirebilir.
    Çoğul gebelikler :Kısırlık tedavisi ve özellikle tüp bebek tedavisi görenlerde, çoğul gebelik oluşması normal çiftlere göre daha fazladır. IVF uygulamalarında birden fazla embriyo transfer edildiği için gebeliklerin dörtte biri çoğul olabilir. (%20-30 ikiz, %3-4 üçüz). Çoğul gebeliklerin getirdiği sağlık problemleri, sosyal ve ekonomik sorunlar nedeniyle, bu riski azaltmak için giderek daha az sayıda embriyo transfer etmeyi tercih etmektedirler. Türkiye’de son düzenleme ile halen en fazla 3 embryo transferine izin verilmektedir.
    Lokal ve yan etkiler :Kas içine uygulanan ilaç enjeksiyonları nadiren enjeksiyon bölgesinde yanma, kızarma, kabarma ve ağrılara neden olabilmektedir. Yeni teknolojilerle elde edilen ve cilt altına uygulanan ilaçlarla bu etkiler azalmaktadır.

    Yumurtlama tedavileri, yumurtalık kanseri riskini arttırır mı ?
    Yumurtalık kanseri, her kadının hayatı boyunca karşılaşma riskinin %1.5 olduğu bir hastalıktır. Soyaçekim ve beslenme alışkanlıkları gibi bazı faktörler yumurtalık kanserine yatkınlığı arttırmaktadır. Son yıllarda yapılan bazı araştırmalar, kısır kadınlarda yumurtalık kanserine daha sık rastlandığını, bunun tersine, geçirilen her gebelik ile yumurtalık kanseri riskinin azaldığını ortaya koymuştur.
    Bugüne kadar yapılan araştırmalarda, yumurtlama tedavisinde kullanılan ilaçlar ve yumurtalık kanseri arasında bir ilişki bulunamamıştır. Bu konuda yapılan en kapsamlı çalışma, 1964-1974 yılları arasında tedavi gören ve 12 yıl boyunca izlenen 2600 kadının takibi ile yapılmış ve yumurtlama tedavisi ile yumurtalık kanseri arasında bağlantı bulunamamıştır.Kısırlık tedavisi sonucu doğan bebekler sağlık açısından bir risk taşırlar mı ?Yumurtlama tedavisi için ilaç kullanımını takiben doğan çocuklarda doğumsal problemler, normal toplumda görüldüğünden daha fazla değildir.
    Ancak, tüp bebek tedavisinin bebeklerin sağlıklı doğmaları için özel bir tedavi olmadığı, ayrıca anne ve babanın genetik problemlerinin kalıtım yoluyla bebeğe geçeceği bilinmelidir.
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  10. #10
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Sperm analizinin önemi ve bazı teri

    --------------------------------------------------------------------------------

    Sperm analizi, tedavinin planlanmasında çok önemli değere sahiptir. Bu nedenle, iyi bir merkezde, bu işten anlayanlar tarafından yapılması gerekir. Eksik, yetersiz veya yanlış yapılan bir tahlil, yanlış tedavi planlanmasına, zaman kaybına ve tekrar tahlil istenmesi nedeniyle mali kayıplara neden olabilir. Tedaviyi planlayan ve uygulayan doktorun sperm analizini yeterli şekilde değerlendirmesi hayati önemi olan bir konudur. Ayrıca, spermin nasıl ve hangi şartlarda alınması gerektiği de erkeğe iyice anlatılmalıdır.
    Sperm tahlili için erkeğin 2-7 gün arası boşalmaması gerekir. Sperm verirken su, tükrük, sabun veya başka bir kayganlaştırıcı kullanılmaması gerekir. Sperm odası gürültüden uzak, sakin ve sessiz bir ortam olmalı, gözden uzak bir yerde bulunmalıdır. İçinde lavabo, temizlik malzemeleri, rahat bir oturma imkanı olmalıdır. Bazen uygun olmayan şartlarda sperm vermek zorunda kalan erkekler bu konudan şikayetçi olmaktadır. Sperm vermede sorun yaşayanlar için gerekli imkanlar sağlanmalıdır.
    Azospermi:
    Erkeğin menisinde canlı veya cansız hiç sperm hücresi olmamasıdır. Bu durum 2 şekilde ortaya çıkar:
    Tıkayıcı tip: Burada erkeğin yumurtalıklarında (testis) sperm hücre yapımı olmasına rağmen hücreleri ileten kanallarda tıkanıklık olması nedeniyle (daha önce geçirilmiş iltihabi bir hastalık gibi) sperm hücreleri dışarı çıkamaz. Bu hastalarda enjektör ve iğne yardımı ile sperm kanallarından hücre alınır. (tesa, mesa, pesa)
    Hücre yapımının olmaması: Burada ise sperm hücresini yapımı ya hiç olmamakta, ya da hücre olgunlaşması tamamlanamadığı olgun sperm hücresi bulunmamaktadır. Bu tip azospermi pek çok nedenden olabilir: Ör: İnmemiş testis, genetik kaynaklı gibi. Bu hastalarda testislerden iğne yardımı ile hücre aranır (tesa). Eğer hücre bulunamazsa testislerden biyopsi ile çok küçük parçalar alınır ve hücre aranır (tese, mikrotese)
    Her iki azospermi tipinin ayırıcı tanısında
    Sperm analizi
    Erkeğin muayenesi
    Erkeğin hormon tetkiklerinin
    Erkeğin genetik tetkikinin yapılması gerekir.
    Tıkayıcı tipte olan azospermi de hücre bulunma şansı hemen hemen kesindir ve başarı şansı yüksektir,
    Hücre yapımının olmadığı veya çok az olduğu ikinci tipte hücre bulunma şansı %30-50 dir. Eğer hücre bulunamazsa en az 6 ay ara ile biyopsi tekrar edilebilir.
    Bazı durumlarda, azospermi tanısı konulanlarda nadir de olsa tekrar yapılan menide yapılan sperm analizinde çok az sayıda canlı hücre bulunabiliyor. Bu nedenle, hastaların her zaman dikkatli değerlendirilmesi gereklidir.

    Bu genel bilgiler dışında, her erkeğin kendi özel durumuna göre bir değerlendirme yapılıp ileriye yönelik tüp bebek şansı ayrıca ayrıntılı olarak tartışılıp ona göre karar verilmelidir.

    İmmotil sperm: (%100 Hareketsiz)
    Erkeğin menisinde hareketli sperm hücrelerinin olmayışıdır. Burada hücrelerin kuyruk yapısında bir anormallik söz konusudur. Hücre sayısı değişik olabilir. Burada, iki durum söz konusudur:
    Hücrelerin hepsi ölüdür
    Hücrelerin bir kısmı canlıdır fakat hareket yeteneğini kaybetmiştir.
    Bunun için canlılık testi yapılır. Bu test sonucuna göre uygun vakalarda tüp bebek yaplır. Eğer canlı hücre yoksa erkeğin testislerinden biyopsi ile sperm hücresi aranır.

    Oligospermi:(Sayı)
    Sperm hücrelerinin sayı olarak azlığını ifade eder. Eğer, sperm hücre sayısı 20 milyon/ml den az ise oligospermi tanısı konur. Bu azlığın derecelerine göre tedavi düzenlenir.

    Astenospermi: (Az Hareketlilik)
    Sperm hücrelerinin hareket azlığını ifade eder. Burada:
    Hızlı ileri hareketli (hiperaktif) (a)
    Yavaş hareketli (b)
    Yerinde hareketli (c)
    Hareketsiz (d)
    Şeklinde bir sınıflandırma vardır. Tedavinin planlanmasında özellikle Hiperaktif olanlar önemlidir.

    Teratospermi: (Şekil farklılıkları)
    İnsan sperm hücrelerinin kendine has “iğ” şeklinde bir baş yapısı vardır. Bazen sperm başı değişik şekillerde olur. Her normal sperm analizinde bazı hücrelerin “anormal şekilli” şeklinde yazıldığı görülür ve belli bir yüzde ile ifade edilir. Eğer, anormal şekilli sperm hücrelerinin oranı hemen hemen % 100 ise teratospermiden bahsedilir. Bu tanı bazen hastalarda kaygılara yol açmaktadır. Sanki bu hücrelerle tüp bebek yapılırsa ve gebelik oluşursa bebeğin anormal olmasından korkulmaktadır. Halbuki, bu tip hücreler doğal yollardan kadının yumurtasını dölleyemezler; ancak, tüp bebek uygulamasında kullanılabilirler.
    Şunu unutmamak gerekir: Tüp bebek uygulamalarında sperm hücreleri ne durumda olursa olsun, gerek duyulduğunda genetik testlerin yapılmasından kaçınmamalıdır. Tedavilerin ayrıntıları çiftlerle beraber tartışılmalıdır.

    Aglütinasyon: (Kümeleşme)
    Sperm hücrelerinin baş, kuyruk gibi bölgelerinden irili ufaklı kümeler oluşturmasıdır. Bu durumda sperm hareket etse bile yerinden ayrılamadığı için yumurta dölleme kabiliyetini kaybetmiştir. Bu durmda mutlaka sperm yıkama yapılarak değerlendirilmelidir. Genellikle menide bulunan bazı bağışıklık maddeleri bu duruma yol açabilir.

    Sperm yıkama:
    Günümüzde sperm analizinin artık ayrılmaz bir parçası olmuştur. Yıkama yapılmadan bir sperm analizini değerlendirmek çok sağlıklı olmamaktadır. Bazı özel hücre kültürü sıvıları ile meni yıkanarak istenmeyen maddeler ayrılarak sağlıklı sperm hücrelerinin değerlendirilmesi mümkün olmaktadır.

    Kruger Testi:
    Bu test sperm şekline göre yapılan özel bir değerlendirmedir. Sonuçlar infertilite tedavisinin planlanmasında önem arzeder. Şöyle ki:
    %14 ve üzeri normal, doğal ilişki veya aşılamaya uygun
    %5-13 sınırda, yıkama sonuçlarına, ve diğer infertilite nedenlerine göre karar vermek gerekir
    %4 ve daha az ise tüp bebek gerekir.
    Kruger kriteri azaldıkça spermin yumurtayı dölleme yeteneği de azalmaktadır.

    Diğer kriterler:
    Sperm hücrelerinin değerlendirilmesi genellikle meni alındıktan 2 saat sonra değerlendirilmektedir. Özellikle bazı durumlarda 2. saatte hücre hareketi yüzdesi iyi iken, 6 ve daha ileri saatlerde bu yüzdenin hızla azaldığı ve bazen % 0 olduğuna raslanmaktadır. Bu önemli bir kriterdir
    Menide toplam ileri hareketli sperm sayısı 5 milyon altında ise tüp bebek daha iyi bir tedavi yöntemdir.
    Meni miktarı normalde 2-7 cc olarak kabul edilir. Bazen 2 cc altında meni elde edilir. Bu az miktar meni ile doğal yoldan gebe kalma şansı çok düşüktür.
    Gereksiz kullanılan bazı ilaçlar sperm analizinde tam ters bir etki ile hücre azlığına veya yokluğuna yol açabilir. Bu gibi durumlarda ilacı kestikten en az 2 ay sonra yeni bir tetkik yapılmalıdır.
    Aşırı sigara ve alkol tüketimi (özellikle 5-10 seneden fazla) sperm hareket ve sayısında azalmalara yol açabilir
    Başka bir hastalık nedeniyle alınan ilaçlar (ör: mide rahatsızlıkları, depresyon) sperm üzerinde olumsuz etki yapabilirler.
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Titanik Hakkında Herşey
    Konu Sahibi MahoCCo Forum İlginç Olaylar ve Yazılar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 07.Ocak.2018, 10:32
  2. Güzellik Hakkında Herşey...
    Konu Sahibi Misal Forum Moda ve Güzelliğe Dair Genel Bilgiler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 12.Mart.2016, 12:01
  3. HTML Hakkında Herşey
    Konu Sahibi Rhy Forum CSS - HTML
    Cevap: 7
    Son Mesaj : 15.Şubat.2014, 12:19
  4. Göz Hastalıkları Ve göz Hakkında Herşey
    Konu Sahibi Hira Forum Göz Sağlığı
    Cevap: 14
    Son Mesaj : 08.Şubat.2014, 13:28

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
ankara escort ankara escort ankara escort bayan kızılay escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort escort ankara çankaya escort kızılay escort ankara eskort

vegasslot ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com tipobet