instagram takipçi satın al
Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan BirinciBirinci 12
Toplam 16 adet sonuctan sayfa basi 11 ile 16 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Dini Kitap Ve Dergiler

  1. #11
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111

    Yusuf Yüzlü Yürekler / Hacer Elmacı

    Booking.com
    Yusuf Yüzlü Yürekler / Hacer Elmacı







    Kitabın adı: Yusuf Yüzlü Yürekler
    Yazar: Hacer Elmacı
    Sayfa:140
    Yayınevi: Nesil

    Selamun Aleykum Ehlibeyt Dostları
    “Yusuf Yüzlü Yürekler” kitabına “coşkulu ve edebi denemelerden oluşan” bir kitap tanımlaması çok uyuyor. Güzel bir üslubu var yazarın. Kitabı okurken kalem elimden düşmemişti. (Beğendiğim cümlelerin altını çizme gibi bir huyum var da.) Bir solukta okunacak bir kitap. Ve okuduktan sonra arada bir elinize alıp da göz atmaktan keyif alacağınız bir kitap. Kitabı okuyalı iki yıl olmuştur. Bugün kitaplığı incelerken gözüme çarptı. Elime alıp altını çizdiğim cümleleri okurken bu kitabın tanıtımını niçin yapmadım diye düşündüm. Ve geç de olsa tanıtımını yapayım dedim. Çünkü tavsiye edilmeyi hak eden bir kitap…
    Arka kapaktaki tanıtım yazısı:
    “Hani biz silecektik notalardan bütün hüzünlü nağmeleri!.. Hani biz silkinsek dünya da silkinecekti ya kötülüklerden!..
    Hani biz iyiyi bilenler, iyiyi önde görenler, sabırla yoğurulup, acıyla savrulup, tüm siyahi ağıtları toplayıp…
    Hani biz meydanlara dökülüp doğruları haykırınca ve herkes inanınca düzeleceğine dünyanın… ve düzelince dünya, kollarımıza güneşleri dolduracaktık?
    “Yusuf yüzlü güzeller” biz olacaktık Olamadık ey düşümdeki masum yüzlü, mahzun gönüllü çocuk… Olamadık! Gökyüzünden yıldız toplayarak uyumayı unuttuk.
    Geceye dalmayı, lacivertin huzuruna tüm gamları satmayı, çimene basmayı, meyveyi dalından yemeyi ve daha neleri unuttuk da böyle karaya çalan kızıl alevler doldu gönlümüze…”
    Altını çizdiğim cümlelerden:
    “Herkes gibi olmak, yadırganmamak adına içindeki kendisini, herkesin ellerine teslim edenlerin inadına, sen kendini bulup Bir Tek Şey’e teslim edeceksin!
    O an…
    Başın yere değdiğinde…
    “Kendimi buldum, ben buyum ve al seninim!” diyebileceksin
    Baş ucundaki iki melek, müjdeyle gökyüzüne çıkacak.
    Meleker tebessüm edecek.
    Ve şeytan ağlayacak.
    İnan bana…” [Sayfa:22]
    “Uyanma vaktinin geldiğini bilip gözlerini oğuşturabilenlere ne mutlu!
    Uyanık olanlara ise tüm kainat gülümsüyor. Kainatı kendine gülümsetebilenler de var bunca uyurgezer arasında…
    Gözlerimizi açtığımızda kendimizi avutttuğumuzu anlayıp ağlayacağımız “o gün” gelmeden uyanabilsek keşke…
    Keşke bizi uyandırabilen birileri olsa…
    Bu kadar ağır uykulu olmasak keşke…” [Sayfa:12]

    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  2. #12
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111

    Kana Susamıştı Çöller / Habib Mert

    Kana Susamıştı Çöller / Habib Mert






    Kitabın Adı: Kana Susamıştı Çöller
    Yazar: Habib Mert
    Sayfa:198
    Yayınevi: Kerbela

    Selamun Aleykum Ehlibeyt Dostları
    Bugün size Kerbela ile ilgili bir romanı tanıtacağım.Habib Mert’in yazmış olduğu :”Kana Susamıştı Çöller”.Türü roman ama bildiğimiz romanlar gibi değil. Habib Mert yazar ve şair kimliğini bu kitapta birleştirmiş. Kitabın içinde konuların akışına göre yazılmış şiirler var.Kerbela olayını duygusal yanıyla harika bir şekilde anlatmış. İçinde Ehlibeyt aşkı barındıran kişilerin gözleri bu kitabı okurken kuru kalamaz diyebilirim… Şiir bölümüne bu kitaptan şiirler alıntılamıştım. Yorum yoluyla linklerini bildiririm.
    Kitabın arkasında tanıtım yazısı yerine Habib Mert’in bir şiiri yazılmış. O şiiri zaten siteye eklemiştim ama yine de yazayım:
    “Kül Kalmış Bana
    Vardım Kerbela’ya virane dönmüş,
    Hangi yana baksam gariplik çökmüş.
    Kulağıma inleyen bir feryat kalmış,
    Elemli kederli his kalmış bana.
    Rüzgarda gezinen bir alev gördüm,
    Suları bendinde donarken gördüm.
    Bir nuru mızrakta solarken gördüm,
    Ötelere göç etmiş yas kalmış bana.
    Ellerimde miras kalmış yoksunluk,
    Gün batmış, her yer olmuş karanlık.
    Kuşatmış her yanımı zalim yalnızlık.
    O aşk ocağında kül kalmış bana.
    Kor olmuş gözümde yağmur tanesi,
    Yıkılmış gönlümün nurdan kalesi.
    Gördüm ki solmuş cennet lalesi,
    Dünyadan ötelere göç kalmış bana.
    Sormuştum Hüseyin’in akıbetini,
    Dediler yetim koymuş Rugeyyesini,
    Duyunca Zeynep’in feryat sesini,
    Anladım kesik bir baş kalmış ona.
    Habib Mert “
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  3. #13
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111

    Sadece Yıldızlar Şahitti / Habib Mert

    Sadece Yıldızlar Şahitti / Habib Mert



    Kitabın Adı: Sadece Yıldızlar Şahitti
    Yazar: Habib Mert
    Sayfa:192
    Yayınevi: Kerbela

    Selamun Aleykum Ehlibeyt Dostları
    Sizlere “Habib Mert”in “Sadece Yıldızlar Şahitti” kitabını tanıtacağım. Kitabın türü dini romandır. Çok akıcı bir kitap. Elimden bırakmak bile istemiyordum.Bulursanız mutlaka okuyun derim.Buyrun kitabın arkasındaki tanıtım yazısı:
    “Nihayet nikah töreni sona ermiş, küçük bir kalabalık sessiz sedasız iki genci getirip evlerine bırakmışlardı.Artık o soğuk ve yalnızlık hissiyle donanmış ev, sımsıcak bir duygu esnemesiyle sarıp sarmalamıştı o iki öksüz yüreği.O ev ki, onların sonsuzluk duygusundan yonta yonta, aşk, bağlılık ve sadakat yeminleri ettikleri, Zehra’nın eviydi. Simsiyah gecede onları bu mübarek evde kutlamaya gelen biri vardı ama. Kır atın üstünde gülümseyen güneş yüzlü İmam… Öyle bir gelişti ki, sessizliğin soluk aralıklarında, esneyen bir güneş demeti gibi sokuluvermişti karanlığın parmak uçlarına.O kutlu ziyarete kimseler şahit olamamıştı.Yusuf ve Tuba bile…Gecenin burcuna doğan o güneşe, sadece yıldızlar şahitti.”

    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  4. #14
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111

    Rabbinin Adıyla Oku / Habib Mert

    Rabbinin Adıyla Oku / Habib Mert

    Selamun Aleykum Ehlibeyt Dostları
    “Rabbinin Adıyla Oku” Hz. Muhammed’in (saa) hayatını anlatan bir romandır. Kitapta Peygamber’imizin (saa) hayatı çok sade bir şekilde anlatılmıştır. Peygamber’in (saa) hayatını okumak isteyen gençler için birebir. Özet niteliğinde olduğu için anlaşılması çok kolay ve bu yüzden çocuklar için de rahatlıkla tavsiye edebilirim…
    Arka kapaktaki tanıtım yazısı:
    “Cahiliye âleminin karanlık semalarına doğan ilahi nur, artık arkasında bir gölge bırakarak Müslümanların arasından sessiz bir vedayla ayrılmıştı. O Nur ki, zifiri karanlıkları aydınlığa, ebedi geceleri sabaha, kararan kalpleri, huzura ve imana boğmuştu. Hem de kanı, canı pahasına. Şimdi O’a taş atan eller kendi başlarını dövüyor, O’a kara çalan diller, feryat figan ediyorlardı. Ama o rahmet güneşi, risaletini tamamlamış ve Allah’a karşı üstlendiği yükümlülüğü en güzel şekilde yerine getirmiş olmanın verdiği şerefle, gökyüzünün masmavi geçitlerinden, güneş tüylü kanatlarıyla cennetteki sarayına doğru çoktan yol almıştı. Ardında Allah’ın kelamını ve on iki nurunu bırakarak…”
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  5. #15
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111

    Küçük Savaşçı / Davud Emiriyan

    Küçük Savaşçı / Davud Emiriyan

    Selamun Aleykum Ehlibeyt Dostları
    “Küçük Savaşçı” İran İslam İnkılabından sonra çıkan İran-Irak savaşında Hürremşehir’de savaşan Şehid Behnam Muhammedî Rad’ın hayatını anlatan dini bir romandır. Kitabın ismi Küçük Savaşçı çünkü Behnam 13 yaşında…
    Evet 13 yaşında… Yaşı küçük ama yüreği, imanı, cesareti yaşından çok çok büyük bir şehidin hayat öyküsü…. İman dolu, aşk dolu satırlar arasında kaybolacaksınız… Kitabı bırakmak zorunda kaldığımda bile aklım kitaptaydı.. Keşke daha uzun olsaydı dedim hep… Herkese tavsiye ederim bu kitabı. Elinizden bırakmak istemeyeceksiniz ve özellikle Behnam’ın cesaretine hayran kalacaksınız…
    Kitabı okurken “Behruz” ismini gördüğümde hem şaşırdım hem heyecanlandım. “Yoksa daha önce okuduğum “Bir Direnişten Öyküler” kitabındaki şehit Behruz mu bu” diyerek hemen o kitabı açtım. Çünkü o kitaptaki Behruz da Hürremşehir’de yaşıyordu ve orada şehit olmuştu.. Evet Behruz Muradi… O kitapta anlatılan şehit Behruz bu kitapta da geçiyor yer yer. Behnam bazen Behruz’un grubuna katılıyor…. Yani o kitapla bir nevi bağlantısı da var… O kitabı da çok beğenmiştim…
    Neyse şimdi gelelim kitaptan alıntıladığım kısa bir bölüme:
    “… Birkaç gece önce, ağabeyi Daryuş, geç vakitlerde üstü başı toz toprak içinde eve gelip de “Sınırda çatışma çıktı! Iraklılar saldırdılar! Pasdar arkadaşlardan ikisi şehid düştü!” dediğinde bile, böyle bir savaş çıkabileceğini aklının ucundan geçirmemişti.
    Ama savaş başlamıştı işte!
    Eşitsiz, namert ve kalleşçe bir saldırıya maruz kalmışlardı…
    Korkunç bir savaştı bu!
    Küçücük Hürremşehir’e koca ordular ve yüzlerce tankla saldırmıştı Saddam!
    Sırf şah rejimi devrilmiş ve İran’da bir İslam İnkılabı gerçekleşmiş olduğu için hem de!
    Bütünün dünyanın gözleri önünde Saddam, İran’a saldırıyor ve kimseden ses çıkmıyordu…
    İş başa düşmüştü.
    Bu vatan Saddam’a bırakılamazdı.
    İslam dini, Baas ordularına çiğnetilemezdi.
    Şeref sahibi her Müslüman bilirdi bunu!
    Doğup büyüdüğü toprakları düşmana bırakıp kaçmaktansa, yiğitçe çarpışıp ölmeyi yeğlerdi.
    Güç ve kudret sahibi; Saddam değil, Yüce Allah’tı!
    Nice az ordular, nice çok ordulara galip gelmemiş miydi?
    Allah için vatanını ve dinini savunanla, Allah’a ve dinine isyan edip başkalarına saldıran, bir olur muydu hiç?
    Zor, çok zor bir savaş olacaktı şüphesiz…
    Korkaklar kaçacak, yiğitler direnecekti…
    Ama sonunda zafer inananların ve “Hak”tan yana “Hakk”ın yanında olanlarındı…
    Bundan zerrece kuşkusu yoktu Behnam’ın…” [Sayfa:36]
    Arka kapaktaki tanıtım yazısı:
    “Yaz mevsiminin başlarıydı. Hicri Şemsi takvimle 1361 Hordad’ının üçüncü günüydü.
    Iraklılar, gruplar halinde teslim oluyor, İran kuvvetleri Hürremşehir’i düşman işgalinden kurtarıyordu artık.
    Seyyid Salih, şehrin Merkez Camii’ne ulaşmıştı.
    Caminin yaralı duvarıyla ahşap kapısını öpüp okşadı.
    Gözyaşlarını tutamamıştı.
    Şehid düşen arkadaşlarını hatırladı; Cihanara, Cemşid, Ahmet, Mecid ve Behnam Muhammedi geldi gözlerinin önüne…
    Gayriihtiyarî, yere baktı.
    Merkez Camii’nin önünden, Irak sınırına uzanan Şelemçe yolu boyunca her taraf silah ve miğfer doluydu.
    Behnam’ın gördüğü rüya gerçekleşmişti…
    Irak orduları, girdiklerine bin pişman oldukları şehri zillet içinde terk ediyor, silahlarını, miğferlerini, bütün ağırlıklarını atıp kaçıyorlardı Hürremşehir’den…”
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

  6. #16
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111

    Hicrete Gelin Giden Öncüler

    Hicrete Gelin Giden Öncüler


    Detaylar
    Onlar, “Toprağın bağrına saçılan ışık tohumları gibi, yayılın cihana!” emrini duyar duymaz ışık tohumları olup bütün dünyaya yayıldılar. Yağmur yüklü bulutlar misali sevgi ve ümit olup şakır şakır muhabbete hasret gönüllere yağdılar.

    Hicret deyip yollara düşen, arzın en ücra noktalarına kadar yayılan “öncüler” ortaya koymuş oldukları baş döndürücü fedakârlıklarıyla tarih yazdılar.

    “Bir hafta içinde evimizi toplayıp hicret ettik...”


    “Alzheimer hastası olan babam, döndüğümde beni hatırlamıyordu...”
    “Ekmek olsun, su olsun bize yeter.” dedik ve yola çıktık...

    “Evladımın vefat ettiğini öğrendiğimde “Allah’ım ben hep bu insanlara ‘Müslüman her durumda Rabbinden razı olur.’ diyordum. Şimdi beni cahil insanlar gibi isyan ettirme ki kötü örnek olmayayım, diye yalvarıyordum...”

    Eşim, “Allah’ın rızasını kazanmak için sıkıntı çekmeye hazır mısın hanım?” dediğinde “Hazırım.” demiştim...

    “Üç buçuk yaşındaki oğlum Muhammed Erkam’ı Mozanbik topraklarından cennete uğurladık. Döktüğüm gözyaşlarının her bir damlasından haberdar olan Allah’a hamd olsun. O biliyor ki verdiklerine şükrediyor, aldıklarına isyan etmiyorum...”
    Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum..Prof. Dr. Aziz Sancar

Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan BirinciBirinci 12

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Elektronik Kitap (E-Kitap / E-Book) Hazırlamak
    Konu Sahibi Erdem Forum Bilgisayar Sorunları Çözümü - Online Destek
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 30.Ekim.2017, 02:16

Bu Konu için Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
ankara escort ankara escort ankara escort bayan kızılay escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort escort ankara çankaya escort kızılay escort ankara eskort

vegasslot ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com tipobet