instagram takipçi satın al
Sayfa 2 Toplam 10 Sayfadan BirinciBirinci 12345678910 SonuncuSonuncu
Toplam 98 adet sonuctan sayfa basi 11 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Şairlerimizden Seçme Şiirler

  1. #11
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Booking.com
    Çanakkale Şehitlerine


    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?

    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
    Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
    Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
    Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.


    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
    Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
    Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.


    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
    'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
    Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
    İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

    Mehmet Akif Ersoy



    Âhiret Yolu

    sokakta sâde bir 'âmîn! ' sadâsıdır gidiyor:
    mahalle halkı birikmiş, imam duâ ediyor.
    basık bir ev; kapının iç yanında bir tâbût,
    başında çınlayan âvâzı dinliyor, mebhût;
    denildi: 'fâtiha! '; âmîni kestiler bu sefer,
    göğüsler inledi, derken, açık duran eller,
    hazîn alınları bir kerre okşayıp indi;
    deminki zemzemeler bir zaman için dindi.
    duyuldu sonra imâmın nidâ-yı mağmûmu,
    diyordu:
    - söyleyin allâh için şu merhûmu,
    nasıl bilirsiniz ey müslümanlar?
    - iyi biliriz!
    -yarın huzûr-i ilâhîde toplanıp hepiniz,
    bu yolda hüsn-i şehâdet edersiniz ya?
    - evet!
    - imâm efendi, helâllık da iste, merhamet et...
    - helâl edin hadi öyleyse şimdi hakkınızı.
    - helâl edin hadi bekletmeyin adamcağızı!

    cemâatin yüreğinden kopup 'helâl olsun! '
    nidâ-yı saffeti, birden cenâze, ah-ı derûn,
    misâli uğradı evden; fezâda yükseldi
    içerde başladı bir cûş-i nevhadır şimdi;
    baş örtüsüyle kadınlargözüktü pencereden:
    -bıraktın öyle mi, en sonra kardeşim, bizi sen!
    -yıkıldı dostlar evim, barkım... ah gitti kocam! ..
    -dayım melek gibi insandı; ben nasıl yanmam!
    -tamam otuz senedir komşuyuz da bir kerre,
    kızıp da 'ey! ' demiş insan değildi, hemşîre!
    -zavallı remziye! boynun büküldü evlâdım...
    -babam ne oldu?
    -baban... öldü.
    -etme ayşe hanım,
    bu söylenir mi ya? hicrân olur zavallı kıza...
    ayol, şu öksüzü bir parçacık avutsanıza...
    açın da cumbayı etrâfa baksın ağlamasın...

    göründü cumbada baktım ki tombalak, sanşın,
    sevimli bir küçücek kız... beiinde ancak var.
    donuk yanakları üstünde parlayan yaşlar,
    zavallının eriyen ruh-i bî-günâhı idi.
    benim o mersiye yâdımda ağlıyor ebedî.
    sefine pâre ki sırtında mevc-i bî-hissin,
    yüzer... önünde ademden nişâne bir engin,
    çeker durur onu sâhil-cüdâ açıklarına;
    bakar mı bir taşın üstünde durmuş ağlıyana?
    cenâze dûş-i cemâatte çalkalandıkça,
    o tahta pâreye benzerdi, düşmüş emvâca.
    nasıl duyar ki uzaklarda inleyen kadını?
    nasıl görür ki yetîmin huruş eden yaşını?
    bu hây ü hûy-i kıyâmet-nümûn içinde söner,
    samîm-i hilkati sûzân eden enîn-i beşer.

    değilmiş öyle geniş nâlenin hudûdu meğer:
    sokak bitip dönülürken kesildi mâtemler.
    o tahta pâre-i câmid, o iğbirâr-ı samût,
    güzer-gehindeki eşbâhı bir mehîb sükût
    içinde haşr ederek dalgalarla seyrediyor;
    zemîne bakmıyor artık semâ deyip gidiyor.
    bu mahmilin neye sık sık değişsin efrâdı?
    suâli fikre büyük bir hakîkat anlattı:
    evet bekâ ezecek cism-i zâr-ı fânîyi,
    vücûd çekmiyecek ömr-i câvidânîyi,
    bu bâr-ı müdhişin altında titreyip dizler,
    dayanmıyor üç adımdan ziyâde dûş-i beşer!
    ağır ağırgidiyorken cenâze kâfilesi,
    nihâyet oldu musallâ birinci merhalesi.
    çıkınca üstüne son minberin hatîb-i memât,
    açıldı dîde-i im'âna perde perde hayât.
    *******
    senin en son serîrindir şu bî pervâ uzanmış taş;
    ki nermin hâb-gâhından çıkar, bir gün vurursun baş!
    elinden yok halâs imkânı, mâdâme'l-hayât uğraş...
    o, mutlak sedd-i râhındır, aşılmaz.. muktedirsen aş! '

    musallâ: müncemid bir mevcidir eşk-i yetîmânın;
    musallâ: ahıdır, berceste, mâtem-zâr-ı dünyânın;
    musallâ: minber-i teblîğidir dünyâda, ukbânın;
    musallâ-: ders-i ibrettir durur pîşinde, irfânın.

    bu minberden iner nâsûta en müdhiş hakîkatler,
    bu yerden yükselir lâhûta en hâlis kanâ'atler.
    civârından geçer zulmette bî pâyan hayâletler:
    kefen-ber-dûş geçmişler, kalan üryan sefâletler!

    babam, kardeşlerim, evlâdım, annem... belki bunlardan
    muazzez bildiğim kıymetli birçok yâr-ı can el'ân
    bu taştan atfeder zanneylerim dünyâya son im'ân...
    benim rûhum bu heykelden duyar hâmûş bin efgân!
    serîr-i saltanatlar devrilir, alt üst olur dünyâ;
    müşeyyed bürc ü bârülar düşer bir bir, bu taş hâlâ,
    zamânın dest-i tahrîbiyle, durmuş, eyler istihzâ;
    bütün mevcûda hâkim bir adem timsâlidir gûyâ.

    namaz kılındı; duâ bitti. kârban, yoluna
    düzüldü taht-ı memâtın girip birer koluna.
    yarım sâat henüz olmuştu. yolcular durdu;
    demek ki; komşusu dünyânın âhiret yurdu.
    cenâze indi omuzdan yavaş yavaş, sonra,
    sokuldu servilerin ortasında bir çukura,
    atıldı üstüne üç beş kürek kemikli çamur
    kabardı toprağın altında bir an, bir ur!
    evet, çıban, ki yatan duymuyorsa dehşetini,
    dönün de arkadakinden sorun fecâ'atini·
    sükûn içinde uyurken şu bir yığın toprak
    ilel'ebed o küçük rûh çırpınıp duracak! ...


    Mehmet Akif Ersoy

  2. #12
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Bebeğe İhtar

    Geçmişte yağmanın hasat dönemi
    Acele gel diye çağırdım seni
    Şimdi iş değişti dur, dinle beni
    Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
    Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

    Emmin, dayın annen, baban kereste
    İşçi, memur, çiftçi, çoban kereste
    Çarşa, pazar, yazı-yaban kereste
    İnsanlar ya mertek, ya orta direk
    Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

    Doğarsan üç günlük iş bulamazsın
    Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın
    Ucuz toprak, beleş taş bulumazsın
    Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek
    Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

    Arı peteğinde ağulu bal var
    Kaçıp kurtulmaya ne yön, ne yol var
    Sıkıver dişini, annene yalvar
    Buradan rahattır orda beklemek
    Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

    Kurtlar sülük oldu, sıyrıldı posttan
    Kaçan kurtuluyor, ahbaptan dosttan
    Değişti bahçıvan, bozuldu bostan,
    Hıyarlar acıdır, karpuzlar kelek
    Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

    Vaziyet bambaşka vaziyet oldu
    Yaşamak işkence, eziyet oldu
    Dalkavukluk üstün meziyet oldu.
    Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek
    Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.


    Abdurrahim Karakoç

  3. #13
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    YOLCU

    Bugün son sinek de soğuktan öldü
    Son gül soldu,son yaprak döküldü
    Ay bulutların içine gömüldü
    Son ahbap da diyar-ı ahirete göçtü

    Bir bu heyhula kaldı buracıkta
    O da ölümünü bekliyor küçük bir odacıkta
    Bir damla su misali küçük bir kovacıkta
    Bir mezardır istediği kdüz bir ovacıkta

    Halini soran yok mu bu kimsesize
    Sorarlar bir gün bunun hesabını size
    Muhtaç bu garip bir çift söze
    Basar bağrını küçük bir köze

    Cemil Meriç


    HÜZÜNLÜ GURBET

    Güz mevsiminin ortasındayız
    Dağların tepelerinde kar var
    Kar bir yük gibi binmiş dağlara
    Benim hüzünle yüklendiğim gibi adeta
    Dağ nice yükler kaldırır daha
    Oysa ben
    Diyar-ı gürbette
    Küçük bir han odasında
    Mum ışığının altında
    Bilmem daha ne kadar yük kaldırabilirim
    Bilmem daha ne kadar dayanabilirim gurbete
    HÜZÜNLÜ GURBETE
    Karlar eridiğinde mi kavuşurum acaba
    Geride bıraktığım ahbaba
    Kader güldürür benim de yüzümü elbet
    Biter elbet bu HÜZÜNLÜ GURBET

    Cemil Meriç

  4. #14
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Biz Bu Vatanın Neyi Oluyoruz?

    İmkanın olsa asacaksın
    Elinde olsa keseceksin
    Kendine göre biçeceksin
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    İstiyorsan hep susalım
    Senin korkundan pusalım
    O kadar değil dur bakalım
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Anayasayı babayasayı
    Sen istiyorsan bütün payı
    Bu yaptığını yapmaz ayı
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Bizler Allah ın mülkündeyiz
    Ve O nun verdiğini yeriz
    Sırası gelince deriz
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Sen istiyorsun biz ölelim
    Tahrik olup sana teslim olalım
    Ülkeyi sana teslim edelim
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Hürriyet midir yaptığınız?
    Nedir sizin yaptığınız?
    Tümden suçtur varlığınız
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Güya bizi çarparsınız
    Lehimizde kırparsınız
    Siz bu vatanda yaşarsınız
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Büyükler emrinizdedir?
    Hakaretiniz dizdedir.
    Kem gözleriniz bizdedir,
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Bize hakaretler aldı gidiyor
    Eller atına bindi gidiyor
    Gençlik İslam a daldı gidiyor
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Biz Allah ı sevenlerdeniz
    Ve O na gönül verenlerdeniz
    Gerekirse ölenlerdeniz
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Biz savaştık biz çalıştık
    Eller doyarken acıktık,
    Kadın, erkek yola çıktık,
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Söz bizim temel hakkımız
    Biz Hakk a en yakınız
    Siz kalleş ile farkımız,
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Meşhur Yaşar yaşamaz gibi
    Öyle istiyorsun sen bizi
    Alırız hakkımızı bal gibi,
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz? !
    Be kefere, be kitapsız
    Senin Hak dediğin haksız.
    Yaşamak hakkımız, tutsaksız
    Biz bu vatanın neyi oluyoruz?


    Emine ŞENLİKOĞLU


    Kelepçeli Kaleminden

    DAVA ERİ
    Bütün zaferlerin ardında,
    Dert yatar, çile yatar
    Dava eri denilen kişi
    Tozda yatar, çölde yatar
    Kim ne derse desin
    O sadece Hakka bakar.
    FEDAKAR OLMAK
    Senin sermayen O’nu yalnızca bilmek değildir.
    O’ndan gelen her şeyi, O’na verebilmektir.
    HAYAL
    Asırlar önceydi o, yıldızlar elimizde,
    Şimdi o yıldızların hayali zihnimizde.
    KENDİNE
    İnsanın kendine verdiğini bir dünya veremez.
    Kendine yaptığını da, hiç kimse yapamaz.
    NEFSİME
    Ey nefsim, bak şu mezara, ibret al
    Ölüm hayatla kardeş, ona göre zevke dal.
    ÖLÜM
    Annem veya ben ondan önce,
    Öleceğim muhakkak vadem gelince,
    Düşünüyorum ölümü ta derinden,
    Gerçek ince, fikirdeki zardan ince
    TABİATCI’YA
    Desem, şu duvar kendi kendine dizilmiş
    Bana ağız eğerek der; imkansız bir iş
    Mikro aleminden makro alemine dek
    İnci inci kaideler, mükemmel gidiş
    Görür bunları da yine inanmaz
    Hiç aklım almadı, bu nasıl iş! ..
    YAKIŞIR MI?
    Bırak davayı ne demek?
    İnsan Allah’ı bırakır mı?
    Hiç çile çekmeyen nas’a,
    Söyle; cennet yakışır mı?

    Emine ŞENLİKOĞLU

  5. #15
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Ey Sevgili..

    Uyurken seni seyretti
    Misil misil uyuyordun daldim gittim;
    Hayaller alemine daldim görmedin beni,
    Seni alip götürdüm cennet bahcesine
    Çiçekler icinde cenneti seyrettin
    Tahtin ortadaydi, layik oldugun yer,
    Aman ne güzelmissin sen meger
    Davanin çiçekleri bitmis üstünde
    Uykudan eser kalmamis gözunde
    Uyku olur mu diyorsun cennet icinde?
    Kevser kiyisindan ucuyorsun haz icinde.
    Iste dünya da çektiklerim, iste ben
    Sen git diyorsun bana, hayal istemem
    Derken hayal alemim biti verdi
    Ey sevgili yar!
    Korkma,
    Hayalle gerçek arasinda, ramak var.

    Emine ŞENLİKOĞLU




  6. #16
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Bedava

    Bedava yaşıyoruz, bedava;
    Hava bedava, bulut bedava;
    Dere tepe bedava;
    Yağmur çamur bedava;
    Otomobillerin dışı,
    Sinamaların kapısı,
    Camekanlar bedava;
    Peynir ekmek değil ama
    Acı su bedava;
    Kelle fiyatına hürriyet,
    Esirlik bedava;
    Bedava yaşıyoruz, bedava.


    Orhan Veli Kanık

  7. #17
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Dinlede Yıldızları

    Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şîrînine;
    Nâme-i nurîn-i hikmet, bak ne takrîr eylemiş.
    Hep beraber nutka gelmiş, hak lisaniyle derler
    "bir kadîr-i zülcelâlin haşmet-i sultanına
    Birer bürhan-ı nur-efşanız, biz vücûd-u sânia
    Hem vahdete, hem kudrete şâhidleriz biz..."
    Şu zeminin yüzünü yaldızlıyan
    Nâzenin mu'cizatı çün melek seyranına.
    Şu semanın arza bakan, cennete dikkat eden,
    Binler müdakkik gözleriz biz.
    Tûba-i hilkatten semavat şıkkına.
    Hep kehkeşân ağsânına.
    Bir cemîl-i zülcelâlin dest-i hikmetiyle takılmış
    Pek güzel meyveleriz biz.
    Şu semavat ehline; birer mescid-i seyyar,
    Birer hâne-i devvar, birer ulvî âşiyâne,
    Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar,
    Birer tayyareleriz biz...
    Bir kadîr-i zülkemâlin, bir hakîm-i zülcelâlin;
    Birer mu'cize-i kudret, birer hârika-i san'at-ı hâlikane,
    Birer nâdire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat,
    Birer nur âlemiyiz biz...
    Böyle yüzbin dil ile, yüzbin bürhan gösteririz,
    İşittiririz insan olan insana.
    Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü,
    Hem işitmez sözümüzü, hak söyleyen âyetleriz biz r30;
    Sikkemiz bir, turramız bir, rabbimize müsebbihiz, zikrederiz abîdâne.
    Kehkeşanın halka-i kübrâsına mensub birer meczublarız biz!.."

    BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ

  8. #18
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Bayramlar Hürmetine

    Çift bayram tanırız ışıktan, nurdan
    Birisi Ramazan, birisi Kurban...
    Ya Rab, bayram eyle bayramımızı
    Yıka gönülleri kirden, çamurdan


    Abdurrahim Karakoç

  9. #19
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    UTANSIN

    Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
    Hedefe varmayan mızrak utansın!

    Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
    Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

    Eski çınar şimdi noel ağacı;
    Dallarda iğreti yaprak utansın!

    Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
    Onu sürdürmeyen çırak utansın!

    Ölümden ilerde varış dediğin,
    Geride ne varsa bırak utansın!

    Ey binbir tanede solmayan tek renk;
    Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

    Necip Fazıl KISAKÜREK




  10. #20
    Uzak duя huzuя veя! SultanPinar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Ocak.2016
    Mesajlar
    17,111
    Ben Bu Köyün Delisiyim

    Beni bilen böyle bilsin
    Ben dostluğun delisiyim
    Akıl irfan sizde kalsın
    Ben bu köyün delisiyim

    Bu acılar bitene dek
    Ağlayanlar gülene dek
    Bu can bende ölene dek
    Ben bu köyün delisiyim

    Sesi çıkmaz kırık sazın
    Tadı olmaz susuz yazın
    Mezarıma öyle yazın
    Ben bu köyün delisiyim

    Ne köleyim ne de bir kul
    Vicdan bir borç hayat okul
    Alın sizin olsun akıl
    Ben bu köyün delisiyim

    Benim yolum aşkın yolu
    Benim yolum hakkın yolu
    Bir tek derdim Anadolu
    Ben bu köyün delisiyim

    Sizde para sizde banka
    Sizde silah sizde bomba
    Bende dostluk bende sevda
    Ben bu köyün delisiyim

    Haydi koşun savaşmaya
    Bu dünyayı paylaşmaya
    Ben bakarım çocuklara
    Ben bu köyün delisiyim

    Aşk okurum aşk yazarım
    Aşktır benim tek pınarım
    Size değmesin nazarım
    Ben bu köyün delisiyim

    Yaşayın siz aklı selim
    Boşverin siz benim halim
    Siz bir dahi siz bir alim
    Ben bu köyün delisiyim

    Benim yolum gönül yolu
    Benim yolum sevda yolu
    Bir tek derdim Anadolu
    Ben bu köyün delisiyim
    Ben bu yurdun delisiyim..



    Ahmet Selçuk ilkan

Sayfa 2 Toplam 10 Sayfadan BirinciBirinci 12345678910 SonuncuSonuncu

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 4 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 4 misafir)

Benzer Konular

  1. Emre Aydın - Seçme Şarkılar
    Konu Sahibi Harika Forum Türkçe Şarkı Sözleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Temmuz.2015, 17:03
  2. Seçme şansın yok
    Konu Sahibi aSk Forum Serbest Bölge
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 06.Kasım.2014, 02:55
  3. Seçme photoshop brushesleri
    Konu Sahibi GuLPeri Forum Photoshop ve Real Draw Aksesuarları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Eylül.2014, 14:47

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
ankara escort ankara escort ankara escort bayan kızılay escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort kayseri escort escort ankara çankaya escort kızılay escort ankara eskort

vegasslot ikili opsiyon bahis vegasslotyeniadresi.com vegasslotadresi.com vegasslotcanli.com getirbett.com getirbetgir.com tipobet