Dansta patron kim?



Bir müzik çalıyor, dönen ışıklar içinde hayat dolu bir ritm Küba sahillerinden devrim hikayeleri anlatıyor. Dolu hayatların yorgun insanları dönüyor ahşap görünümlü bir pistin üstünde. Kimi çölün ortasında bir vaha bulmuşçasına neşeli, kiminin kaybolmuş gözleri uzaklarda. Kimi imrenerek bakıyor pisttekilere. Kimi aşkını anlatıyor bir bachata müziği eşliğinde.. Tek beden tek ruh olmuş sevgililer ki aslında onlar pistte değil bulutların üstündeler. Yıldızlara takılıyor dağılan saçları. Uzak bakışlı bir yabancı kafası karışık izliyor ve düşünüyor barın kenarında, birbirini tanımayan bu insanlar nasıl bu kadar uyumlu ve ahenkli dans ediyor diye. Acaba kim kimi idare ediyor diye soruyor kendi kendine. Sonra da dönüyor yanında duran bayana bakıyor kaçamak bir tavırla. Derin bir nefes alıp soruyor usulca 'kim kimi idare ediyor bu dansta ?'

Şimdi hepiniz şu cevabı veriyorsunuz mutlaka: Tabii ki eşli danslarda hakimiyet beylerdedir.
Görünen manzara budur. Ama işin özü ve derinliklerine indiğinizde manzara değişecektir. Ortak bir iradenin müzikle harekete geçen duyguların ve ortak coşkunun ifadesi olan dansta asıl hakimiyet büyük ölçüde bayandadır. Nasıl yani diye düşünüyorsunuz değil mi?

Dansın başlangıcına dönelim. Korkmayın milattan öncelere gitmeyeceğiz sadece bir şarkının başlangıcına gidiyoruz. Her şey güzel bir şarkıyla başlar. Bay içini dans ateşiyle dolduran şarkının davetkarlığına dayanamayıp, gözüne ilişen ilk tanıdık kişinin ya da pistin kenarında duran dansa istekli görünen ama bir türlü dans edememiş bayanlardan birinin yanına yaklaşır. Bir centilmen edasıyla elini uzatır ve kendini tanıtır. 'Dans etmek ister misiniz' diye sorar. Bayan bir saniyelik hızlı bir analizden sonra Bay'ın saygılı düzgün bir dansçı olduğuna kanaat getirir ve 'olabilir' diye cevap verir. Bunun anlamı evet demektir. Birini dansa davet edebilmek sadece cesarettir. Teklifi sunan kişiyle dans etmek ya da etmemek arasında seçimi yapan kişi ise bayandır. İşte bu hakimiyetin önemli bir şartıdır. Ve hakimiyet bu noktaya kadar bayandadır.

Dans başladığında dansın pistteki yerini bay seçebileceği gibi bunu bayanda yönlendirebilir. Ama bayan pistin şu köşesinde dans etsek daha iyi olmaz mı dediğinde karşı gelebilecek bay var mıdır? Demek ki buraya kadar da hakimiyet bayandadır.

Dans başladığında bay ilk bir ya da bir buçuk dakika boyunca bayanın danstaki seviyesini, tarzını, eksiklerini, fazlalarını, hoşlandığı hareketleri tartmaya çalışır. İşte bu süre içinde bayan gösterdiği tepkilerle dansın geri kalanını yönlendirir. Yaptırdığınız bir figüre neşe ve ışıldayan gözlerle tepki veren bir bayan o hareketin tekrarını ve devamına sebep olacaktır. Ya da aksi şekilde hoşlanmadığı bir harekete acı bir gülümsemeyle ya da çok yıkıcı olmayan bir yüz ifadesiyle karşılık veren bir bayan o hareketin tekrarını engellemiş olur. İşte bu da ciddi bir hakimiyet demektir.

Elbetteki dans ortak bir iradenin ve paylaşımın ürünüdür, elbetteki dansta figürleri ve kombinasyonları yaptıran baydır. Ama onlara tepkileriyle yön veren ve bayla dans etmeyi seçen ya da seçmeyen kişi bayandır.

Yazıyı ilginç bir benzetmeyle bitirmek gerekirse Dansçı bir bay su gibidir. Bayansa toprak. Su ne kadar taşkın akarsa aksın toprağın ve yeryüzünün şekline uyar. Toprak söyler ona nereye akacağını ve akmayacağını karşılığında su da biraz aşındırır topraktan gittiği yerlere yanında götürür bir parçasını.


ALINTIDIR