Siz Hiç KimSe anLamaSın diYe Mektup YazarMıSınız ..?

Bir insanın mektup, kitap, dergi veya herhangi bir yazı
yazmasının arka planında yatan en önemli sebeplerden
birisi; yazdığı şeyin muhatapları tarafından anlaşılır

olmasını sağlamaktır. Muhatabının anlamaması için hiç-
bir yazı kaleme alınmaz her halde.
Nasıl ki bir insanın, anlaşılır olmanın ötesinde bir
amaç için kalem oynatması makul değilse, aynı şekilde
insanları yönlendirmek için kendilerine kitap gönderen
Yüce Allah’ın da anlaşılır olmaması için kitap göndermesi
makul bir şey değildir.
Bir insanın anlaşılır olmaması için bir şeyler yazması
bile abes karşılaşırken bunun Allah’a nispet edilmesi ne
kadar makul olur? Anlaşılır olamamak için yazı yazmak
abesle iştigalin tâ kendisidir. Allah ise abesle iştigalden
münezzehtir. Bu nedenle Rabbimizin “insanlar anlamasın(!)”
diye bir kitap göndermesi asla düşünülemez. Böylesi
bir düşünce tamamen bâtıldır. Ama gelin görün ki,
hal ve tavırlarımız adeta Kur’ân’ın anlaşılmaz bir kitap olduğunu haykırıyor, onu anlamanın mümkün olamayacağını,
sadece yetkili makamların bu işi becerebileceğini
söylüyor.
Yeryüzünün en ufak kara parçasında dahi “anlaşılıp,
öğrenilmesin” diye yazılmış tek bir eser yokken, Kur’ân
kimi insanlar tarafından sanki bu amaçla inmiş gibi telakki
edilmektedir. Ne diyelim,

Allah’ım! Seni tenzih ederiz. Bu gerçekten de büyük
bir iftiradır. (24/Nur, 16)