Üzerine akşamın kapandığı gölüm ben
Bir kez hatıra ettim aşkı, bir daha etmem.
Yağmur
gülüyor ve seviniyorlar buna. Oysa yağmur
durmadan yağıyor. Biz bir odanın ışığını
açana dek yağacakmış.
İki kişilik bir sessizliği buluşturana dek,
bir ritmin içinde tekrar. Yağacakmış, hayatı
oluşturana dek, tekrar.
Sık sık camdan dışarı bakıyorsun, odaların dışına
kaçıyorsun, kalmak istediğin bir yerin yokmuş,
içindeki ses kaygıyla tanıştırıyormuş seni.
Yağmur: Sessizliğiniz huzursuzluğunuzun sesi
diyormuş size. Yankılanıyormuş yağmur:
Ömrün birşey anlatıyor sana, ama sen anlamıyorsun!
Yağmur durmadan yağıyormuş
Hiçbirşey rastgele değildir.
Hiçbirşey rastgele değildir.
Üzerine akşamın kapandığı gölüm ben
Bir kez hatıra ettim aşkı, bir daha etmem.
Titreme daha fazla kalbim..
Bağışla kendini artık ,onu da bırak gitsin..
Bırak gitsin!
O senin ezel gününden kaderin...
Sen onu nasılsa bin kere daha seveceksin..
BİRHAN KESKİN
Günler öylece kendi kendine geçsin diye
Bir camın arkasında durdum
Bana dokunmasın hiçbir şey
Hiçbir şey yarama merhem olmasın
İyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye
Bir camın arkasında durup
Akana hayata ve zamana baktım..
Bilirdim, biliyordum, biliyorum,
Bittiğinde, geçtiğinde,
Azaldığında sızı iyileştiğimde,
O saman tadıyla karıştığında;
Her şey daha acı olacak.
“Taş Parçaları”
"Şimdi ve burada olmanın kederine karşı çıkmadım.
Dünyada iki kapılı bir han gibi durmanın,
Buraya böyle gelmiş olmanın,
Geçene yol açmanın, ki içinden rüzgar geçirmenin ne büyük güç istediğini anladım.Durmanın ne büyük sabır...
‘Çaresizlik ki kırk kir ile sıvanmıştır hikayemize
Bir balığın yaralı ağzıyla konuşuyor olmamız bundan.’
Birhan Keskin
uzun bir yol gibidir gözleri insanın
gelip geçen bir şey iyileşmez
bu gece bu hat üzerinde
iyileşen zamandır
insan iyileşmez.
ağaç anlatabilir kendini yağmura,
hiç değilse fısıldayabilir -bunu biliyorum.
kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av,
uçsa bir ömür boynunda vebal.
ve kimim ben, düşe kalka dolaşan
yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah
yolculuğa çağırır?
Birhan Keskin
ve kimim ben,
düşe kalka dolaşan
yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur?
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)