* Doğru düşünce bilgidir.
* Bilginin elde edilmesi, bizi iyiye ulaştıracaktır.
* Mutluluk bilgi ile kazanılır.
* Boş bir kafa, şeytanın çalışma odasıdır.
* Bilge insanlar konuşurlar çünkü söyleyecek bir şeyleri vardır. Aptal insanlar konuşurlar çünkü bir şey söylemek zorundadırlar.
* Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekanın kullanılmasıdır.
* Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır.
* Bir insan tanrıların varlığına hiç inanmasa da, eğer aynı zamanda dürüst bir mizacı varsa, böyle kişiler insanlardaki kötülükten nefret eder; yanlışlıklara karşı olan nefretleri, onları yanlış işler yapmaktan uzaklaştırır; haksızlıktan kaçınırlar ve namuslu yaşarlar.
* Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır.
* Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür.
* İnsanın kendini fethetmesi zaferlerin en büyüğüdür.
* Kendini bilmek ruhunu bilmektir.
* Gözlemle,dinle,sus,az yargıla,çok sor!
* Kendini idare etmesini bilmeyenler, kendi yurttaşlarını yönetmek iddiasında bulunamazlar.
* İktidar, iktidara düşkün olmayan ve iktidardan gelecek yararlara ihtiyacı bulunmayanlara verilmelidir.
* Kendini yönetirsen dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin
* Bir zorba, ne zaman düşman ülkeyi işgalle veya anlaşmayla sustursa ve artık düşmandan korkacak bir şey kalmasa, tekrar bir başka savaşı başlatmalıdır ki insanlar bir lidere ihtiyaç duysun.
* Şehir halkı huy ve tabiat itibariyle iyi olmadıkları zamanlarda istibdat idaresine ihtiyaç duyabilir. İdareci karakter itibariyle müstebitse istibdat ozaman kötülenebilir. Köleler ve kötüler için istibdat en üstün iyiliktir.
* Devlet işleri, devlet içinde idare edenlerle idare edilenlerin yönetime katılmasıyla gerçekleşir.
* İnsanoğlu, bilgeliği sevenler siyasi gücü ellerine alana kadar veya siyasi gücü ellerinde tutanlar bilgeliği sevene kadar problemlerin bittiğini görmeyecek.

Sokrates haksız yere öldürüldükten sonra sarfettiği söz.

* Kötülüklerin ilki ve en büyüğü, haksızlıkların cezasız kalmasıdır.
* Hak ve doğrulukla galip olan şahıs faziletli şahıs, hak ve doğrulukla galip olan şehir de faziletli şehirdir.
* Oğullarım büyüdüğünde, dostlarım onları cezalandırmanızı istiyorum sizden; eğer servetini veya herhangi bir şeyi erdemden daha çok önemserlerse veya aslında hiçbir şey değilken bir şeymiş gibi davranırlarsa, hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca elde edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda utanç ve kötülük vardır.
* Kötülüğün yolu yakındır kolay ulaşılır ona. İyiliğin önüne ise alınteri ve vicdanı koymuştur Tanrı.
* Terbiyenin gâyesi, insanlarda bulunan kabiliyetleri geliştirmektir.
* Beden terbiyesi ruhu eğitmek içindir. Bedenlerin doğrulup düzelmesi ruhun doğrulup düzelmesini sağlar. Telhis-u Nevamis-ul Eflatun s43
* Güzel adetler kullanıldığı ölçüde pekişir, sağlamlaşır. şayet ihmal edilirse silinip gider. Gençler ve çocuklar bunu bilemez. Öyleyse bu onlara kabul ettirlip yaptırılır.
* İyi görüp beğenen yani düzgün insan kanuna sarılır.
* Kabilecilik ailecilik kanunsuzdur, fayda sağlamaz.
* Bir hüküm, bütün insanların aynı şekilde sarılması gereken şey değildir. Mesela ihtiyarın raksı gibi.
* Adet ve kanunlar iyilik ile kabul edilmelidir.İyilik ve fayda bundadır. Baskı ve kölelik yolu ile kabul ettirilmesi ile doğacak zarar sayılamaz.
* Her şey de iyi kötü olabilir. Musıkide iyi olan; karakteri sağlamlaştıran, insanı cömertliğe ve cesarete, iyi ve faydalı ahlaka sevk eden musıki iyidir.
* İnsana aklı kazandıracak olan şey yalnız ve yalnız edeptir.
* Edebini kaybeden kimse kötülükten zevk alır.
* Edep sahibi yalnızca iyiliklerden zevk alır.
* Kanun sahibinin en önemli vazifesi; ***ret gösterip edebi gerçekleştirmek ve yerleştirmektir.
* Edep, devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır, bunlar iyi olarak görülüp beğenilir. Böylece halk da bunların gerçek olduğuna inanır ve iyiliklerin kabulünde birleşir. İşte istenen istikamet budur.
* İdareciler edepli olmadıkları zaman hem kendi işleri hem de idareleri altında bulunanların işleri bozulur.
* Nefsin hastalığı kendisinde ilahi siyaset adabının bulunmamasıdır.
* İşlerin doğru düzgün yürümesi için şehrin halkına edepli bir başkan lazımdır.
* Devlet işleri içten gelen bir sevgi, edep ve kamil akıl ile yürütülmezse onun sonu çöküş ve yokoluştur.
* Hakikatte şehir bir yer veya insanlar topluluğundan ibaret değildir.Şehir olmanın gerekleri vardır.Bunlar:halkının kanun kabul eder olması gerekir.İlahi bir idarecisinin bulunması, halkınında övülüp beğenilecek bir takım huyları ve daletlerini görülmesini, coğrafyasının halkın ihtiyaçlarını sağlayacağı zaruri şeylerin temininine imkan erecek elverişli tabiatı olmalıdır.
* Şehir halkı ne kadar iyi olursa , idarecileride o kadar çok ilahi vasıfta olur.
* Bilirken susmak bilmezken söylemek kadar çirkindir.
* Her şeyin en mühim noktası, başlangıçtır.
* Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir.
* Görünen değişiyor, görünmeyen değişmiyor.
* Felsefe, doğruyu bulma yolunda, düşünsel bir çalışmadır.
* beden ruhun mezarıdır...
* Nefsinin öğretmeni, vicdanının öğrencisi ol.
* Bir karenin kenarlarıyla köşegenlerinin rasyonel orantılı olmadığı gerçeğinden habersiz olan, insan sıfatına layık değildir.
* Öğretmenlik her şeyden evvel bir tanrı sanatıdır.
* Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın, yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.
* Sadece ölüler savaşların sonunu görmüştür.
* Bilinen bir şey hakkında araştırma yapmak gereksiz, bilinmeyen bir şey hakkında araştırma yapmak imkansızdır.
* Eşcinsellik, barbarlar tarafından ve aynen büyük fikirleri kölelerinin öğrenmesi açıkça liderin işine gelmediği için felsefeyi sevmedikleri gibi, eşcinselliğin yaratma eğiliminde olduğu güçlü dostlukların ve ateşli aşkların da liderin işine gelmediği despot hükümetlerin yönetimi altında yaşayan insanlar tarafından ayıp karşılanır.
* Nerede eşcinsel ilişkiye girmenin ayıp olduğu kaanati varsa, bunun suçlusu kısmen yasaların kötülüğü, kısmen yöneticilerin despotluğu ve kısmen yönetilenlerin korkaklığıdır.
* Dost hem iyi görünen hem de iyi olan insandır.
* Sorgulanmayan bir hayat, yaşanmaya değmez