Goaxinqi
08.Şubat.2014, 02:18
A... DAN Z...YE
Her ne yaşamışsam şu ana kadar
İki harf arasında dolu ya da boş olan
Yalnız insana ait duygular vardır hani
İşte o duyguların rengi ile boyanan.
Doğrulayıp düşlerimi muzaffer kılan şeyler
Ömrümce, yaşanılan bir aşkla kan bağımdır
Boyu posu mükemmellik arz eder.
Sardunyalar, yaseminler, ıtırlar
Renkli rüyalar gördü balkonum, cam önleri
Ünlü, ünsüz, kalın, ince, ne varsa yaşamımda
Hep oradan oraya, koşa, yürüye, düşe
Soluk soluğa kaldım.
Bağ yolu değil hayır, subaşı, yayla değil
Hiç olmadı yüreğimin kuş tüyü hafifliği.
Bir yivden ötekine bahçıvan yamağı ben
Su taşıdım, dil döktüm, hiç bitmeyen devinim
İçlerinde, daha şöyle kendime gelemeden
Ötekini acı otlar sarardı...
Bazen coşkun ırmaklarla yarışa kalkar gibi
İki harf arasında yürüdüğüm toprağım
Kazısa da yatağını, yanını
Sonrasında duruluğun aynasını yansıtır
Kırgın olsa da sakin akıp gider sularım.
Yakıcı bir tek öfkem
Hani aşk dedikleri yanılmış bir duyguyla
Elinin ayasına ispirto sürer gibi
Şöyle uçarı ama varla yoğun arası
Birden parlayıp sönen abis durumlar yani
Aşklar sardı dünyayı beni hep gücendiren.
Sonsuz görünen her şey bir yerde biter
En derin okyanusun da dalga kıranı vardır
Akıldan kalbe düşen trafik lambaları
Koşarken dur emri gibi bir bölük jandarmanın
İşte bu hengâmede kuralsızlığı sevdim
Al basmış yanağımda bir virgül dalgınlığı.
Ünlem var ya aşklarda bir çarpı işareti
Tanrıların insana kızması gibi bir şey
Doğası incindikçe çoğalır sevişmesi
Ölümle, musibetle, muhabbetle sorarsın
Uzatıp öyle alttan, titrek, yorgun boynunu
Karıncalar günah işler mi sizce
Ya sincap yavruları, kuş sürüleri.
A...dan Z...ye gide gele neler gördüm bilseniz
Öyle dipsiz uçurumlar vardı iki arada
Ne aşklar, ne acılar, ne çöküşler yaşadım.
Ne şükran duydum hayır, ne vefa, ne de minnet
O büyük tanrıları gördükçe şaşıp kaldım
Bir deri kalmış evet bir kemik çocukların
Ölü bedenlerinden semirilip çıktığını
Hiçbir yerim almadı...
Hoşgörü önemlidir
Sevgi kardeşliğinin parmak izini taşır
Damlayken akar olmak bu evrelerden geçer
Hâl gidiş durumunda asıl mesele budur
Damlayı kucaklarsa kutsallaşır denizler.
Dünyamı böyle kurdum
Bir cevher salıncakta iki harf arasına
Yirmi dokuz solukla bir gidip bir gelirim
Anonim türküleri devşirmek gibi bir şey
Hayat böyle bir tatla akıyor dudağıma.
Her ne yaşamışsam şu ana kadar
İki harf arasında dolu ya da boş olan
Yalnız insana ait duygular vardır hani
İşte o duyguların rengi ile boyanan.
Doğrulayıp düşlerimi muzaffer kılan şeyler
Ömrümce, yaşanılan bir aşkla kan bağımdır
Boyu posu mükemmellik arz eder.
Sardunyalar, yaseminler, ıtırlar
Renkli rüyalar gördü balkonum, cam önleri
Ünlü, ünsüz, kalın, ince, ne varsa yaşamımda
Hep oradan oraya, koşa, yürüye, düşe
Soluk soluğa kaldım.
Bağ yolu değil hayır, subaşı, yayla değil
Hiç olmadı yüreğimin kuş tüyü hafifliği.
Bir yivden ötekine bahçıvan yamağı ben
Su taşıdım, dil döktüm, hiç bitmeyen devinim
İçlerinde, daha şöyle kendime gelemeden
Ötekini acı otlar sarardı...
Bazen coşkun ırmaklarla yarışa kalkar gibi
İki harf arasında yürüdüğüm toprağım
Kazısa da yatağını, yanını
Sonrasında duruluğun aynasını yansıtır
Kırgın olsa da sakin akıp gider sularım.
Yakıcı bir tek öfkem
Hani aşk dedikleri yanılmış bir duyguyla
Elinin ayasına ispirto sürer gibi
Şöyle uçarı ama varla yoğun arası
Birden parlayıp sönen abis durumlar yani
Aşklar sardı dünyayı beni hep gücendiren.
Sonsuz görünen her şey bir yerde biter
En derin okyanusun da dalga kıranı vardır
Akıldan kalbe düşen trafik lambaları
Koşarken dur emri gibi bir bölük jandarmanın
İşte bu hengâmede kuralsızlığı sevdim
Al basmış yanağımda bir virgül dalgınlığı.
Ünlem var ya aşklarda bir çarpı işareti
Tanrıların insana kızması gibi bir şey
Doğası incindikçe çoğalır sevişmesi
Ölümle, musibetle, muhabbetle sorarsın
Uzatıp öyle alttan, titrek, yorgun boynunu
Karıncalar günah işler mi sizce
Ya sincap yavruları, kuş sürüleri.
A...dan Z...ye gide gele neler gördüm bilseniz
Öyle dipsiz uçurumlar vardı iki arada
Ne aşklar, ne acılar, ne çöküşler yaşadım.
Ne şükran duydum hayır, ne vefa, ne de minnet
O büyük tanrıları gördükçe şaşıp kaldım
Bir deri kalmış evet bir kemik çocukların
Ölü bedenlerinden semirilip çıktığını
Hiçbir yerim almadı...
Hoşgörü önemlidir
Sevgi kardeşliğinin parmak izini taşır
Damlayken akar olmak bu evrelerden geçer
Hâl gidiş durumunda asıl mesele budur
Damlayı kucaklarsa kutsallaşır denizler.
Dünyamı böyle kurdum
Bir cevher salıncakta iki harf arasına
Yirmi dokuz solukla bir gidip bir gelirim
Anonim türküleri devşirmek gibi bir şey
Hayat böyle bir tatla akıyor dudağıma.