PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Modernleşme Okulu Nedir?



Lontanie
21.Ağustos.2018, 00:36
Modernleşme Okulu 1960’larda toplumsal değişme literatüründe hâkim olmuş bir yaklaşımdır. Evrimci yaklaşımın devamı olarak da görülebilecek olan Modernleşme Okulu, Amerikalı sosyolog Talcott Parsons’ın yapısal işlevselci yaklaşımından etkilenerek geliştirmiştir.

Modernleşme Okulu, temel olarak “Gelişmeyi engelleyenfaktörler nelerdir?” ve “Gelenekselden moderne doğru olan toplumsal dönüşüm mekanizmaları ve koşulları nelerdir?” soruları üzerine odaklanır. Toplumsal değişmeyi, modern toplum geleneksel toplum ikiliği ve karşılaştırması kullanarak açıklamaya çalışır.

Modern toplum, yapısal olarak farklılaşmayı ve uzmanlaşmayı gerçekleştiren toplum olarak görülürken, geleneksel toplum, rasyonellik,verimlilik ve özgürlük gibi modern değerlerin tersine geleneksel değerlerin hâkim olduğu, bulundukları coğrafi çevre içinde kısıtlanmış toplum olarak görülür.

Geleneksel toplum; basit teknolojiye dayalı tarım ekonomisinin, toplumsal yaşantıda birincil ilişkilerin, dinî düşüncelerin ve politik alanda geleneksel elitlerin hâkim olduğu, eğitim seviyesinin düşük olduğu toplumdur.

Modern toplum ise geleneksel toplumun tam karşıtında yüksek teknolojiye dayalı endüstriyel üretimin,ikincil ilişkilerin ve rasyonel düşüncenin hayatın her alanına hâkim olduğu, yüksek eğitim seviyesi ve kentleşmenin görüldüğü, liberal demokrasinin egemen olduğu toplumlar olarak tanımlanır.

Modernleşme Okulu ekonomik, siyasal ve kültürel alanda modernleşmeyi şu şekilde açıklar.
Ekonomik alanda modernleşme; ekonomik aktivite ve işin uzmanlaşmasını, kaynakların, verilmiş statülerin tersine başarıyı ölçüt alarak dağıtılmasını, pazarın genişlemesini, kentleşme, hareketlilik ve esnekliği ifade eder.

Modernleşme,siyasal alanda geleneksel elit grupların gücünün zayışaması ve demokrasinin,seçim ve parti aktivitelerinin,farklılaşmış bürokratik organizasyonların yayılmasıdır.

Kültürel alanda modernleşme ise eğitimin yaygınlaşması, laiklik, geleneksel olmayan ulusal ve ulus-üstü grup kimliklerinin gelişmesi anlamına gelmektedir.Bütün bunlara ek olarak modern iletişim, medya ve tüketim kültürünün yaygınlaşmasıda modernleşme sürecinin önemli özelliklerindendir.

Parsons’ın toplumsal eylem kalıplarını kullanan Bert Hozelitz, modern toplumu evrensel değerlerin hâkim olduğu, başarı ve performansın geleneksel kimliklerin önüne geçtiği, farklılaşma, uzmanlaşma ve işbölümü çerçevesinde rollerin belirginleştiği toplum olarak tanımlar.
Modern toplum seviyesine ulaşabilmek için geleneksel toplumların içinde yer alan değişime açık bireylerin modern toplumlara
gönderilerek alacakları eğitim ile modern değerlerle donatılmaları sonucunda bu değerleri kendi toplumlarında yaygınlaştıracaklarını iddia eder.

Bir başka Modernleşme Okulu teorisyeni Walt Whitman Rostow, Ekonomik Büyümenin Aşamaları isimli çalışmasında modern toplumların geçirdiği dönüşümü beş aşamada açıklar.

1. Geleneksel toplum:

ilkel teknoloji ve tarıma dayalı sınırlı üretimin; toprak sahiplerinin
gücüne dayalı hiyerarşik yapıların ve toplumsal hareketliliğin az
olduğu toplumlardır.

2. Ekonomik kalkınmanın ön koşulları:

18. yüzyılın başlarında Batı Avrupa ve
özellikle de ‹ngiltere’de ortaya çıkmıştır. Bilimsel keşişerle birlikte tarım ve
endüstride yeni üretim fonksiyonları kullanılmaya başlanmıştır.

3. Kalkış:

Kalkış aşamasını ilk gerçekleştiren ülke ‹ngiltere’dir. ‹ngiltere’de büyümeye
karşı engellerin ortadan kalkmasında teknoloji çok önemli bir rol
oynamıştır. Kent merkezli endüstriyel faaliyetler artmıştır ve tarımda yeni
teknolojiler kullanılmaya başlanmıştır.

4. Olgunluk:

Bu aşamada artık modern teknoloji, bütün endüstriyel faaliyetlerde
kullanılmaya başlanmıştır. Üretimin her aşamasında yeterli teknik bilgi ve
girişimcilik bulunmaktadır.

5. Yaygın Tüketim:

Gelişmiş dayanıklı tüketim malzemeleri ve hizmet sektörü
bulunmaktadır. Reel ücretlerin artışı tüketimi de artırmıştır. Amerika Birleşik
Devletleri 1. Dünya Savaşı sonrası dönemde bu aşamaya gelebilen ilk ülkedir

Rostow, geleneksel toplumdan modern topluma geçişte evrensel aşamalar olarak sıraladığı bu aşamaların diğer toplumlar için de bir örnek oluşturacağını iddia eder. Rostow’a göre modernleşme, öncelikle Avrupa toplumlarında daha sonra
Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’da gerçekleşmiştir.

Diğer toplumlar ise dışarıdan yapılacak yardım ve müdahalelerle aynı duruma gelebileceklerdir.
Modernleşme Okulu’nun bu bakış açısı dönemin kalkınma iktisadı ve politikalarında önemli rol oynamıştır.