PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Miras Hukukunda Tenkis Davası Nedir?



Lontanie
23.Mart.2018, 22:32
Miras Hukukunda Tenkis Davası Nedir?

Muris yani miras bırakan kimsenin ölüme bağlı tasarruflar ile mirasçı ataması ve mirasının tamamını ya da yasal mirasçılarının haklarına da değen kısımlarını bir başkasına bırakması halinde hukuken bir mesele oluşur ki buna tenkis davası ancak çözüm olabilir. Tenkis davasına tüm hukuk mahkemeleri bakmaz. Ancak bir tenkis davası açılacak ise o halde ilgili mahkeme; asliye hukuk mahkemesidir, denir. Ve buna ek olarak tenkis davasının açılması için hukuken bir zaman aşımı süresi ön görülmüştür. Bu süre de; durumun öğrenildiği tarihten başlayarak bir yılı kapsar. Ancak tenkis davası ek olarak yasal mirasçıların maddi haklarını korumaya elverişli bir dava olduğu için mutlaka bu davanın açılması adına genel bir sürede ön görülmüştür ki, bu süre mirasın paylara bölümü ve terekenin ilgili kimselerin ellerine geçmesi ile başlayan 10 yıllık süreyi kapsar.
Tenkis Davasını Kimler Açabilir?

Tenkis davası murise karşı açılmaz. Murisin ilgili atamış olduğu mirasçısına karşı açılır ki bu durumda davacı olabilmek için de hukuken sizler için tanınmış olan statülerden birine sahip olmanız beklenir. Bu durumda üç farklı tereke davacısı söz konusu olabilir, diyelim ve sıralamamızı yapalım.


Saklı paylı mirasçıların ilgili mirasçıya karşı tenkis davası açma hakları vardır. Bu saklı paylı mirasçı meselesini daha önceki makalelerimizde ele almıştık; mutlaka göz atmanızı öneriyoruz. Ancak ek olarak tekrar belirtelim ki saklı paylı mirasçılar; anne- baba, eş ve murisin alt soyunun tamamıdır.
Saklı paya sahip olarak ikinci bölümde sayabileceğimiz kimseler; murisin alacaklılarıdır. Yani; murisin alacaklıları söz konusu alacaklarını terekede haklına yeterli kadar miras varken dahi alamıyorlar ise; o halde saklı paylı sayılırlar ve ilgili kimselere karşı tenkis davasını açabilirler.
Son olarak ise; iflas dairesi ilgili mirası elde etmiş olan kimselere karşı tenkis davasını açma yetkisine sahip olur.

Bu saymış olduğumuz üç grup kişiler tenkis davasını ancak ilgili mirası almış olan kişiye karşı açabilirler. Diyelim ki bu kimse mirastan kendisine bırakılan saklı payları zedelemiş olan mirası aldıktan sonra ölmüş olsun ve ilgili miras bu kişinin alt soyuna ve eşine kalsın. O halde; yine ilgili tenkis davasını açabilir olan kimseler alt soylara ve eşe karşıda haklarını savunabileceklerdir.
Tenkis Davasında Sıra Nasıl İşler?

Tenkis davası ilgili davacı tarafından ilgili davalıya karşı açılmış ve ilgili saklı payın alınması sonucu ile mahkeme sonlandırılmış ise; o halde tenkise tabi tutulmanın sırasına uymak gerekir bu sıranın işleyişi her tenkis davasında esaslı ve aynıdır ki sizlere hemen beyan edelim;


İlk olarak ölüme bağlı olan tasarrufların tamamı için bir tenkise tabi tutma işlemi söz konusu olur.
İkinci olarak ise; murisin sağlar arasındaki kazandırmalarına dikkat çekilir. Yani; murisin olağan üstü bağışları, yardımları mutlaka ikinci sırada tenkise tabi tutulacaktır. Ve nihayetinde; bu sağlar arası işlemler tenkise tabi tutulur iken; en yeni tarihli kazandırmadan başlayarak en eski tarihli kazandırmaya doğru ilerleyecektir. Bu hususta; eğer gerekli saklı pay ilk aşamada tamamlanır ise; yani ölüme bağlı tasarruflardan ilgili saklı pay oranı elde edilir ise; bu durumda ikinci sırada yer alan sağlar arası kazandırmalara dokunulmaz. Ancak bu şekilde; ilgili saklı payların tamamı elde edilene dek tüm kazandırmalara tek tek bakılacaktır.
Son olarak hala murisin ilgili saklı paya dokunma oranı sorunlu ise; kamu yararına olan dernek ve vakıfların kazandırmalarına bakılır. Ancak bu en son yapılacak işlemdir. Çünkü kamu yarına olan dernekler ve vakıflar toplumun refahı için çalıştıklarından bunlara verilen miras paylarına dokunulmasını devlet pek de arzu etmez. Ancak hukuk dünyasında her hak saklı olduğu için; saklı paylı mirasçı saklı pay hakkını alamaz ise elbette ki kamu yararına olan dernek ve vakıflardaki kazanımlarda kaybedilmeye mahkum edilir.

Tenkis Davası Örneği Nasıl Olur?

Murat adında kimsenin vefat ettiğini düşünelim. Ve bu kimsenin vefat tarihindeki terekesi; 60.000 TL olsun. Murat’ın vefat tarihinde hayatta olan bir eşi bir de kızı olsun. Ve nihayetinde Murat’ın hayatta iken yapmış olduğu işlemler de;


Bir vasiyetname düzenleme sureti ile arkadaşı olan Ahmet’e 50.000 TL bırakmıştır.
Aynı şekilde vefat tarihinden 3 ay evvel Kızılay derneğine; 10.000 TL bağışta bulunmuştur.
Vefat tarihinden 7 ay önce de amcası Mehmet’ e 50.000 TL bağış yapmış olsun. Bu durumda eşinin ve kızının miras paylarını, saklı paylarını, ölmeden önceki bağış işlemlerini ve nihayetinde tenkis davası konusunu ve miktarını sırası ile belirtelim.

İlk olarak Murat’ın yani muris diyeceğimiz kimsenin artık hayatında iki farklı mirasçısı vardır. Bu mirasçıları da kızı ve eşinden başkası değildir. Kızı murisin alt soyu olduğu için eş alt soy ile mirasçı olur ise mirastan alabileceği pay mirasın ancak; ¼ ü kadar ile sınırlandırılmıştır. Bunlar tamamı ile miras hukukunun kurallarıdır. Tereke ise; aktiflerin ve pasiflerin toplamıdır. Yani murisin terekesinde; 10.000+ 50.000 + 60.000 TL olmak üzere toplamda 120.000 TL sahibi olması gerekir idi. Buraya karşılıksız olan bağışlamaların tamamını tereke içerisinde eklemek yükümlülüğümüzün olduğunu belirtmek maksadı ile yazdık. Bu durumda; eş için ilgili yasal payın; 30.000 TL ilgili kız çocuğu için de yasal payının; 90.000 TL olması gerekir. Şimdi eş eğer çocuk ile mirasçı oluyor ise eşin saklı payı yasal payı ile aynı idi. Bu durumda eş ilgili yasal payını kendine düşen terekenin payından almış görünüyor. Ancak çocuğun yasal payı ise; 45.000 TL dir. Bu durumda; saklı pay toplamları gördüğünüz gibi; 75.000 TL olmaktadır. Ancak pasifler yani bağışlanmış olan tereke tutarları tereke içerisinden düşüldüğünde kala 60.000 TL saklı payları dahi karşılayamamaktadır. O halde tenkis davası bizi bekliyor, diyebiliriz. İlk olarak ölüme bağlı tasarruf olan Ahmet’in payı tenkise tabi edilir. Ve Ahmet de var olan 50.000 TL alınır. Ahmet artık miras ile alakalı bir kişi olmaktan çıkar. Daha sonra amcaya tenkis davası açılır ve amcaya verilen paydan; 15.000 TL alınır. Eğer amca bu paydan almış olduğu parayı harcamış ise; elinde kalanı vermekle kurtulması için saklı payı bilmiyor olması gerekir. Eğer biliyordu ve yine de harcadı ise; amcadan her halükarda 15.000 TL alınacaktır. Ve gördüğünüz gibi; Kızılay derneği en sona bırakıldı ve dernek üzerinden tenkis işlemi yapmaya da gerek kalmadı. Çünkü; bir eksik kalmadı. Unutmayınız ki; kamu yararına olan dernek ve vakıfların tenkise tabi olmaları en sona bırakılacak idi.
Bu şekilde örnekleri arttırarak konuyu çok daha iyi bir şekilde kavrayabilirsiniz. Ancak tekrar belirtmekte fayda görüyoruz ki; ölüme bağlı tasarrufları, mirasçıları ve tüm mirasçıların yasal pay haklarını, eşin miras hakkına dahil olması ve her zümre ile birlikte ne kadarlık bir yasal paya sahip olabileceği konularına hakim olmanız gerekir. Aksi halde; konunun kavranması zorlaşacaktır.