PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Rahim ağzı (serviks) kanseri



AfiFe
16.Şubat.2014, 14:20
Rahim ağzı (serviks) kanseri
Rahim ağzı (serviks); rahim (uterus) ile vajina arasında kalan rahimin en alt kısmıdır. Kadın vücudunda tarama yapılabilen, erken aşamada veya oluşmadan tespit edilebilen başlıca kanser serviks kanseridir. Serviks kanseri uzun yıllar dünyada en fazla görülen kadın genital sistemi kanseri olmuştur. Ancak smear testi gibi serviks kanseri tarama yöntemlerinin yaygınlaşması ile serviks kanserinin görülme sıklığı giderek azalmaktadır. Düzenli olarak smear testi yapılması sonucu serviks kanserinden ölüm oranı %90 azalmıştır. Serviks kanserinin ortalama görülme yaşı 52’dir.


Serviks kanserinin en önemli nedenlerinden biri, neredeyse tümünün kaynaklandığı HPV ( Human Papilloma Virus ) enfeksiyonları ve siğiller ise daha genç (30 yaş civarı) kadınlarda görülmektedir.


Serviks kanseri taramasında temel olan; yakınması olsun ya da olmasın her kadının smear testi yaptırmasıdır. Smear testi jinekolojik muayene sırasında, çok kısa sürede yapılabilen, ağrısız, kadının hiç fark etmeyeceği bir şekilde yapılır. Ülkemizde belirlenen ulusal tarama programına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


Smear testi ile daha ortaya çıkmadan kansere dönüşebilecek hücreler tespit edilip doku örneği alınarak, kanser öncüsü hastalık veya serviks kanseri çok erken aşamada tespit edilebilir. Bu aşamada hastalar basit ucuz yöntemlerle ve çok yüksek başarı şansı ile tedavi edilebilirler.

HPV bir kişiye bulaştığında basit bir gribal enfeksiyonda olduğu gibi hasar bırakmadan kendiliğinden iyileşebilir, hasta HPV ile enfekte olduğunu fark etmez ama HPV çoktan rahim ağzına yerleşip oradaki normal hücreleri kanser hücrelerine dönüştürmek için bir saatli bomba gibi durmuştur ve kanser oluşması için yıllarca sürecek olan geri sayım başlamıştır. HPV hücreye bulaştığında ancak yıllar geçtikten sonra kanser oluşturur.


HPV enfeksiyonu önlenmesinde doğum kontrol yöntemi olarak kondom gibi bariyer yöntemi kullanılması, tek eşliliğin tercih edilmesi yararlı olabilmektedir.


Serviks kanserine yakalanma riski yüksek olan kişiler; erken yaşta cinsel ilişkiye başlayanlar , cinsel partneri birden fazla olanlar veya kadının kocasının geçmişte veya halen birden fazla partneri olanlar, aktif veya pasif sigara içicisi olanlar, squamoz intraepitelyal lezyon tanısı almış olanlar..

Belirtiler: Düzensiz aralıklı vajinal kanama ( genellikle lekelenme şeklinde), cinsel ilişkisı sonrası vajinal kanama , kötü kokulu, ince, et suyu şeklinde akıntı.

Evreleme: Ameliyat öncesinde vajinal muayene ile evre belirlenir. Evreler 0,1,2,3,4 olarak belirlenir. En ileri evre 4’tür. Evre 2b’ye kadar ameliyat yapılarak kanserli dokular alınabilir. Ancak daha ileri evrelerde ameliyat hastaya fayda sağlamayacağı için ameliyat yapılmaz, radyoterapi ( ışın tedavisi), kemoterapi ( ilaç tedavisi) verilir.

Teşhis: Fizik muayene, kolposkopi ( ışık ve mikroskop kullanılarak yapılan muayene), biyopsi ( analiz etmek için rahim ağzından doku örneği alma), koni biyopsi ( rahim ağzından daha geniş doku örneği alma) yapılır.

Tedavi : Tedavinin başarısı hastalığın teşhis anındaki yayılma oranına ve belirlenen evreye bağlıdır. Rahim ağzında sınırlı kalan erken evre kanserde tedavi başarısı yüksektir. Serviks kanserinin tedavisi belirlenen evreye göre planlanır. Evreye göre tedavide cerrahi, radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi kullanılabilmektedir.

Serviks kanseri aşısı (HPV aşısı): Serviks kanseri sorumlusu olduğu düşünülen HPV ‘ e karşı geliştirilmiş bir aşı bulunmuştur. HPV’ nin 16 ve 18 tiplerine karşı yaklaşık %100 koruyuculuk sağlamaktadır. 9-26 yaş arasında ( henüz cinsel ilişki yaşamamışken ) yapılması en idealdir. Ancak cinsel ilişki başladıktan sonra aşının yararının daha az olacağı düşünülmektedir. Aşı koldan uygulanmaktadır. 6 ay içinde 3 doz yapılmaktadır. Aşı yapılsa dahi yıllık smear testi kontrolleri aksatılmamalıdır.